|
İşçi sınıfının uluslararası birlik mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs, Ankara’da kutlandı. IMF politikalarının ve AKP iktidarının uygulamalarının protesto edildiği miting, sendikalardan derneklere, demokratik kitle örgütlerinden öğrencilere kadar birçok grubu bir araya getirdi. EMO Ankara Şubesi üyeleri de Maltepe’deki Nokta Durağı’nda bir araya gelerek, mitinge katılım sağladı.
Ankara’daki 1 Mayıs kutlamaları, sabah saatlerinde Ankara Garı ve Maltepe Nokta durağında katılımcıların toplanmasıyla başladı. Sık sık “Yaşasın 1 Mayıs”, “Genel grev genel direniş”, “İş, ekmek yoksa barış da yok” sloganları atan katılımcılar marşlar ve halaylar eşliğinde alana girdiler. Mitig de konuşma yapan Emek Platformu Dönem Sözcülüğünü yürüten DİSK Genel Başkan Vekili Mahmut Seren, “Bugün buradayız çünkü iş istiyoruz, refah istiyoruz, demokrasi istiyoruz, sendikalaşma hakkımızı özgürce kullanmak istiyoruz, parasız eğitim ve sağlık ve sosyal güvenlik istiyoruz, bağımsız bir yargı sistemi, halkın istemlerine göre çalışan bir Meclis istiyoruz” dedi. Seren, mezarda emekliliğe mahkum eden, kazanılmış sosyal güvenlik haklarını işçinin elinden alan, sosyal güvenliği piyasanın acımasızlığına terk eden 'sözde reformlara' karşı birlik ve dayanışma içinde mücadele kararlılığı göstereceklerini söyledi. Soğancı, “Yoksulluk programı” TMMOB Genel Başkanı Mehmet Soğancı da konuşmasında küreselleşmenin daha fazla işsizlik, açlık ve savaş getirdiğini belirterek, “Ülkemizde bugün gelinen düzenlemelerin hepsi sermayenin küreselleşmesinin doğrultusundadır. Yapılan ülkenin bütün olarak uluslararası sermayenin rant alanı haline getirilmesidir. IMF’ci olan bu iktidarın bu uygulamaların emekçiye asgari ücretle çalışana, emekliye, işsize esnafa köylüye karşıdır. Bunların programı insanımızın geleceğini karartan, insanımızı yoksulluğun içine iten bir programdır. Sağlık ve sosyal güvenlik yasaları, paran kadar sağlık demektir. Mezarda emeklilik demektir. Hastanın müşteri, hastanenin sağlık işletmesine dönüştürülmesidir. Kamu Yönetimi Yasası, vatandaşın müşteri, ülkenin pazar haline getirilmesidir. Kamu Personel Yasası, iş güvencesiz, performansa göre sözleşmeli çalışma demektir. Yerel Yönetim Yasası, yerelleşerek hizmetlerin özelleştirmesi demektir. Bunlarla bu ülkede tam bir sosyal-ekonomik yıkım yapılmaktadır” şeklinde konuştu.
|
|
|