BASINA VE KAMUOYUNA 12 Temmuz 2006 tarihinde İsrail’in kaçırılan iki askerini bahane ederek Filistin ve Lübnan’a saldırısı ile başlayan Ortadoğu’daki savaş, bugün.31. gününü doldurmuş olup, halen adil bir ateşkes ilan edilememiştir. Başta ABD , AB ve Birleşmiş Milletler olmak üzere bu uluslararası hukuka aykırı İsrail’in saldırılarına engel olmaması nedeniyle, 12 Temmuzdan beri bu saldırılarda ölen çoğu çocuk masum sivillerin sayısı 1000’i geçmiştir. Öte yandan Birleşmiş Milletler gözlemcilerinin de kasıtlı olduğu izlenimi veren saldırılar sonucu öldürülmesi , uygar dünyanın halen adil bir ateşkesi sağlayamaması ibret verici ve vicdanları kanatan bir durumdur. 12 Temmuz 2006 öncesi , İsrail’i açıkça yok etmeyi amaçlayan Hizbullah’ın din adına yapmış olduğu saldırılar ile masum İsrail vatandaşlarının öldürülmesinde de kuşkusuz hiçbir haklılık yoktur. Ancak bugün İsrail’in saldırıları , Güney Lübnan’da İsrail’e karşı tek başına direnen bu örgütün arkasındaki halk desteğini artırmakla kalmayıp, Orta Doğu’da İsrail ve Araplar arasında kin ve düşmanlık duygularının daha fazla pekişmesine ve bölgedeki İran ve Suriye gibi diğer devletleri de içine çekecek bir savaş ortamına doğru tek başına hızla zemin yaratmaktadır. Bütün bu gelişmelerin yanı sıra bir yandan ABD silahlı kuvvetler dergisinde Ortadoğu’da yer alan 24 ülkenin yanı sıra ülkemizin sınırlarını da değiştiren ve geçen yüzyılın başlangıcındaki Sevr haritasını anımsatan haritalar yayınlanması, öte yandan , ABD Dışişleri Bakanının “artık yeni bir Orta Doğu’nun zamanı geldi” açıklaması , İsrail’in yapmış olduğu meşru ve haklı olmayan saldırılarının, Irak’ın işgalinden sonra emperyalist devletlerin onayı ile önceden planlandığı kuşkusunun doğmasına yol açmaktadır. 20. yüzyılın başlarında emperyalist devletlerin Anadolu ve Orta Doğu coğrafyasındaki toprakları paylaşma ve sınırı çizme çabaları, Anadolu’da Mustafa Kemal ATATÜRK ‘ün önderliği ve halkımızın yurtseverliği ile dünya tarihine örnek olan onurlu bir “bağımsızlık savaşı” ile boşa çıkarılmış, ulusumuz kendi kaderini tayin etmiş ve Türkiye Cumhuriyetini kurmuştur. Bu mücadele ve kazanımlar Asya ve Orta Doğudaki sömürge durumundaki bir çok ulusun daha sonra kendi kaderlerini tayin etmelerine örnek olmuştur. Bugün ülkemizin de içine çekilmeye çalışıldığı “Yeni veya Büyük Ortadoğu Projesi’ senaryosu ile Ortadoğu haritasının demokrasi ve barış içinde çözülmesi yerine, savaş ve kanla değiştirilmeye kalkışılması insanlık tarihinde unutulmayacak bir trajedi ve insanlık suçunu oluşturacaktır. Bu ülkenin Mühendis ve mimarları olarak, tüm dünyanın gözü önünde uygulamaya konulan, ülkemizi de içine alan Orta Doğudaki bu kanlı senaryo karşısında başta Türkiye Cumhuriyeti hükümeti olmak üzere tüm kamuoyunu uyanık olmaya çağırmaktayız. Temelinde Ortadoğu’daki enerji kaynaklarını kontrol etmek amacı olan, Irak’ın işgali ile bu niyetleri açığa çıkan başta ABD ve İsrail’i , Lübnan’da meşru olmayan saldırılarda ölen tüm masum sivillerin ölümünden sorumlu tutuyor ve kınıyoruz. 10.08.2006 TMMOB MERSİN İKK BİLEŞENLERİ-Çevre Müh. Odası Temsilciliği, -Kimya Müh. Odası Temsilciliği, -Elektrik Müh. Odası Şubesi, -Makine Müh. Odası Şubesi, -Gıda Müh. Odası Şubesi, -Mimarlar Odası Şubesi, -Harita Müh. Odası Temsilciliği, -Orman Müh. Odası Temsilciliği, - İnşaat Müh.Odası Şubesi, - Peyzaj Mimarları Temsilciliği, -Jeofizik Müh. Odası Temsilciliği, -Şehir Plancıları Odası Temsilciliği, -Jeoloji Mühendisleri Odası Temsilciliği, -Ziraat Mühendisleri Odası Şubesi,
|