Emekçileri yoksulluğa, halkı kamu hizmetlerinden yoksunluğa terk eden, IMF'nin talimatlarıyla hazırlanan 2007 Sefalet Bütçesi'ni 13 Kasım 2006 tarihinde emekçilerin oyuna sunmuştuk. Son üç gün içinde şubelerimiz işyeri sonuçlarını bulundukları illerde açıklamışlardır. Bu sonuçlarla, tüm Türkiye'de emekçilerin iradesi ortaya çıkmış, emekçiler kullandıkları oylarla tercihlerini belirlemişlerdir. Şu andan itibaren herkese ve TBMM'ye düşen, kamu emekçilerinin açığa çıkan bu tercihinin gereğini yapmaktır.
Referanduma giderken açıkladığımız emekçilerin 2007 bütçesine yönelik taleplerini, ortaya çıkan sonucun ne anlam ifade ettiğinin daha iyi anlaşılması açısından bir kez daha hatırlatıyoruz. *Kamu emekçilerini yoksulluğa, halkı kamu hizmetlerinden yoksunluğa terk eden bu bütçe derhal geri çekilmelidir. *IMF ve Dünya Bankası‘nın "Yapısal Uyum ve İstikrar Programları" reddedilmelidir. IMF ile yapılan Stand-by anlaşması iptal edilmeli, iç ve dış borçlar yeniden yapılandırılmalıdır. *Ülke ekonomisiyle ilgili alınan bütün kararlar, basta emek örgütleri olmak üzere toplumun örgütlü kesimlerinin katılımıyla oluşturulmalıdır. *Özelleştirme ve sosyal tesislerin satılması uygulamalarına son verilmelidir. *Kayıt dişi ekonomi derhal kayıt altına alınmalı, kaçak işçi çalıştırma, vergi kaçırma gibi suçlara ağır yaptırımlar getirilmeli, vergi denetimi artırılmalıdır. Herkes gelirine göre vergilendirilmelidir. *Büyümeyi ve istihdamı artırmak için kamunun yatırımcı niteliği hatırlanmalıdır. Kamu harcamaları oranı, toplumsal yarar doğrultusunda yükseltilerek bütçe şekillendirilmelidir. *Butçe kaynaklan NİTELİKLİ KAMU HİZMETİ üretmek için kullanılmalıdır. Herkese parasız, eşit, ulaşılabilir, nitelikli kamu hizmeti verilebilmesi için yeterli kaynak ayrılmalıdır. *Bütçenin hazırlanmasında demokratik süreçler işlemeli, sendikalar, demokratik kitle örgütleri bütçe hazırlık süreçlerinde yer almalıdır. *Eğitime yeterli bütçe, okullara ödenek ayrılmalıdır. *Sağlıkta tasarruf ölümdür! "Sağlıkta Dönüşüm Programı" adı altında sürdürülen YIKIM politikaları durdurulmalıdır. *Uluslararası sözleşmelere uygun, toplu sözleşme ve grev hakkını içeren ve ortak örgütlenmeye olanak veren tek bir sendika yasası yapılmalıdır. *TIS ve grev hakki vardır, kullanılır hale getirilmelidir. *ÜCRET VE ÇALIŞMA KOŞULLARIMIZ Toplu Sözleşme hukuku çerçevesinde belirlenmelidir. *İş güvenceli istihdamı esas alan, çalışma yaşamını demokratikleştiren, yeni bir düzenleme hazırlanmalı, çıkarılmak istenen Devlet Memurları Kanunu Tasarısı geri çekilmelidir. *Kamu emekçilerinin siyaset yapma yasağı kaldırılmalıdır. *Kamu emekçileri üzerindeki baskı, sürgün ve yasaklar durdurulmalıdır. Kamu emekçileri bu taleplerle referandum sandıklarına gitmiş ve "Halkın ihtiyaçlarını Değil, Sermaye ve Rantiyenin ihtiyaçlarını Öngören, Yoksulluk ve işsizliği Artıran, İnsanca Yaşanacak Ücreti Çok Gören, Ücret ve Çalışma Koşullarını Tek Taraflı Belirleyen, Eğitime Yeterli Bütçe, Okulumuza Ödenek Ayırmayan, Sağlıkta Yıkıma Neden Olan, TİS ve Grev Hakkını Engelleyen" 2007 butçe referandumunda 646.056 emekçi oy kullanarak iradesini beyan etmiştir. 2007 Bütçesini reddedenlerin oranı % 92,1‘dir. "EVET" diyenlerin oranı ise %7,9‘dur. Görüldüğü gibi ezici bir oranla kamu emekçileri, IMF‘nin ihtiyaçları üzerinden şekillendirilen 2007 bütçesini reddetmiştir. Siyasi iktidar IMF‘nin taleplerini yerine getirme ısrarından vazgeçmelidir. TBMM‘deki 2007 bütçesi derhal geri çekilmeli, emekçilerin talepleri doğrultusunda yeniden düzenlemelidir. Bu, bir tercih sorunudur. Hükümetin IMF ve rant çevrelerinin taleplerini tercih etmeye devam etmesi durumunda biz emekçiler de İNSANCA YAŞAM İÇİN ÜRETİMDEN GELEN GÜCÜMÜZÜ kullanmada her zamankinden daha fazla kararlıyız. Nitekim KESK 14 Aralık‘ta hizmet üretmeyecektir. 14 Aralık‘ta, tüm Türkiye‘de, hep birlikte alanlarda olacağız. Tüm emekçileri, demokratik kitle örgütlerini ve siyasal partileri referandum sonuçları doğrultusunda bundan sonraki sürece katkı sunmaya davet ediyoruz.
|