Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), "halk için bütçe" talebiyle 14 Aralık 2006 Perşembe günü alanlardaydı.
Emekçiler 3 ayrı koldan yürüdüler. Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Numune Hastanesi önünde toplanıp Kültür Bakanlığına yürüyerek Büro Emekçileri Sendikası Bağımsız Taşımacılık Sendikası Eğitim- Sen 2 ve 4 No‘lu şubeyle buluşarak Ziya Gökalp Caddesine yürüdü. Öte yandan Yapıyol- Sen Bayındırlık Bakanlığı önünde Tüm Bel- Sen ise Kızılay TED Koleji önünden Ziya Gökalp Caddesine yürüdü. Türkiye Ankara‘dan yürütülmüyor Ziya Gökalp Caddesini kapatan 1500 emekçi hep bir ağızdan " Zafer direnen emekçinin olacak", "IMF‘ye değil emekçiye bütçe", "Genel grev genel direniş" "Parasız eğitim parasız sağlık" sloganlarını haykırdılar. İlk konuşmayı yapan Türk Tabipler Birliği Genel Sekreteri Altan Ayaz uzun süredir Türkiye‘nin Ankara‘dan yürütülmediğine dikkat çekerek IMF ve Dünya bankası patentli projelerin AKP taşeronluğunda ülkede uygulanılmaya çalışıldığını belirti. Ayaz, Sağlıkta dönüşüm Programını eleştirerek sağlıkta dönüşüm programının sağlıkta yıkım projesi olduğunu kaydetti. AKP hükümetinin Emperyalizmin boyunduruğu altında olduğuna dikkat çeken Ayaz son olarak Aile hekimliği ve Sağlıkta dönüşüm Programını da durduracakların ifade etti. Ayaz‘ını ardından DİSK adına Genel-İş Sendikası Başkanı Mahmut Seren ise KESK‘in taleplerinin işçilerin ve emekçilerin ortak talebi olduğunu ve her alanda DİSK olarak KESK‘in yanında olacakların kaydetti. Açıklama TMMOB Genel Başkanı Mehmet Soğancı‘nın konuşması ile devam etti. Kapitalist küreselleşmenin uyum yasaları ve yıkım yasaları ile her alanda karşılaştıkların kaydeden Soğancı, IMF ve Dünya Bankasını reddettiklerini özelleştirmelerin durdurulmasını ve sağlıkta yıkım programının durdurulması gerektiğini söyledi. Soğancı eşit ve demokratik bir Türkiye için mücadele etme zamanı olduğunu belirti. Son olarak KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul ise 2007 bütçesinin halktan emekçiden yana değiştirilmesini talep ettiklerini ancak siyasal iktidarın IMF‘nin isteğine göre şekillendirdiğini ve bu doğrultuda emekçilerin taleplerini dikkate almadığını vurguladı. Kamu çalışanlarının TİS ve grev hakkına yönelik yasaklamaların devam ettiğine dikkat çeken Tombul 12 Eylül zihniyetinin çıkardığı yasalarla emekçilerin özgür ve demokratik ortamda örgütlenmesinin önüne geçildiğini kaydetti. Eylemlerimize devam edeceğiz Tombul, bazılarının kurdukları birliklerle ordunun kurumsal gücünü, DGM‘leri, MGK‘yı savunduğunu AKP iktidarının siyasi kadrolaşmasına itiraz ettiklerini vurguladı. Bugünkü parlemontonun halkın iradesini yansıtmadığını belirten Tombul, siyasi partiler yasasının değişmesini istedi. Tombul son olarak, Türkiye‘nin dört bir yanından yüz binlerce emekçinin alanlara çıkmasının demokratik bir uyarı olduğunu bu uyarıyı dikkate almayan yaklaşımlar ve siyasal tercihler sürdürülürse demokratik ve meşru yollardan eylemlerinin devam edeceğini sözlerine ekledi. Eyleme, TMMOB, TTB, ESP, Halk Evleri SDP ve ÖDP gibi demokratik kitle örgütleri ve siyasi partiler destek verdi.
|