PETROLÜMÜZE SAHİP ÇIKAÇAĞIZ!-27.02.2007 Basında
26.02.2007 tarihinde Antalya İl Koordinasyon Kurulu olarak basın açıklaması gerçekleştirildi. AKP HÜKÜMETİ PETROLYASASI İLE ULUSAL ÇIKARLARI ve KAMU YARARINI HİÇE SAYIYOR. PETROLÜMÜZE SAHİP ÇIKACAĞIZ! AKP‘nin uluslar arası sermayeye ve belirli dış odaklara teslimiyetinin yeni bir göstergesi olarak , 7 Mart 1954 tarih ve 6326 Sayılı Petrol Kanunu‘nda değişiklik yapmak üzere TBMM‘ye sunulan tasarı, 17 Ocak 2007 tarih ve 5574 Sayılı Türk Petrol Kanunu olarak TBMM Genel Kurulu‘ndan geçmiştir. Bu yasa ile petrol kaynaklarının arama ve işletilmesi, petrol kaynaklarına yönelik ihtiyacın karşılanması tamamen uluslararası şirketlerin insafına terk edilmiş; ülkenin ulusal çıkarları ve kamu yararı yok sayılmıştır. "Yeni Türk Petrol Yasası" bu haliyle, 1954 tarihli Petrol Yasası‘nın dahi çok gerisindedir... Cumhurbaşkanı Sayın Ahmet Necdet Sezer tarafından yayımlanması uygun bulunmayan 5574 Sayılı yeni yasanın, 2., 4., 19. ve Geçici 1. Maddeleri bir kez daha görüşülmek üzere TBMM Başkanlığı‘na geri gönderilmiştir. Cumhurbaşkanımızın belirttiği ve bizlerin de katıldığımız Yasa‘daki temel itirazlarımız özetle şöyledir: Yeni Petrol Kanunu ile, AB mevzuatına uyum sağlama gerekçesiyle kamu yararından vazgeçilirken, uluslararası şirketler lehine yeni düzenlemeler getirilmiş ve kamu adına petrol arama ve üretim faaliyetlerini yürüten Türkiye Petrolleri A.O.‘nın özelleştirilmesinin önü açılmıştır. - 6326 sayılı önceki yasada yer alan "Milli Menfaatin Korunması" başlıklı bölüm tamamıyla çıkarılmış, uluslar arası şirket kamu menfaatlerine tercih edilmiştir. - Petrol arama ve üretim faaliyetinde bulunmak için yapılan başvurunun değerlendirilmesinde, önceki yasanın ilk kriteri olan "talebin milli menfaatlere uygun olması" ölçütü yasadan çıkarılarak; öncelikle ülke yararını gözetme anlayışından vazgeçilmiştir. - "Yabancı devletlerin doğrudan doğruya veya dolayısıyla idaresinde etkili olabilecekleri şirketler ile yabancı bir devlet için veya yabancı bir devlet namına hareket eden şahısların, petrol faaliyetinde bulunamayacakları, mülk edinemeyecekleri, tesis kuramayacakları" hükmü yeni yasa ile çıkarılarak; stratejik öneme sahip bir konuda yabancı devletlerin belirleyici olması önündeki engeller ortadan kaldırılmıştır. -Önceki yasada yer alan, ülke içinde üretilen ham petrol ve doğal gaz ile bunlardan elde edilen petrol ürünlerinin kara sahalarında % 65‘i ve deniz sahlarında % 55‘inin memleket ihtiyacına ayrılması zorunluluğu, yeni yasa ile kaldırılarak; yabancı şirketlere ürettikleri petrol üzerinde sınırsız tasarrufta bulunarak, tamamını ihraç etme hakkı getirilmiş, olağanüstü durumlarda bile üretilen petrolün ülke içinde kullanılması ve memleket ihtiyacını gözetme zorunluluğu kaldırılmıştır. -Mevcut uygulamada, sondajlı petrol aramacılığını hızlandırmak amacıyla ruhsatın alınmasından sonra petrol bölgelerinde üç yıl içinde arama sondajına başlamak ve buna devam etmek zorunluluğu varken, yasa ile mevcut petrol bölgeleri ve arama kuyusu açma zorunluluğu da kaldırılmış, kuyu açılması şirketlerin vereceği programa bırakılmıştır. Son yıllarda azalan sondaj çalışmalarının daha da azalması riskini taşıyan uygulamaya geçilmiştir. -Türkiye, sadece kara ve denizler olmak üzere iki bölgeye ayrılmış, ruhsat alanları karada 100.000 denizde 1.000 000 hektara , ruhsat süreleri de karada 5, denizde 8 yıla yükseltilmiştir. Ruhsat sayısına hiçbir sınırlandırma getirilmemiş, tek bir uluslar arası şirketin veya yabancı bir devlet şirketinin bütün ülkeyi kapsayacak alanda tek başına ruhsat sahibi olmasına imkan verilmiştir. -İşletme ruhsat alanının ne kadar olabileceği önceki kanunda belirtilmişken, yasada bir sınırlama kriteri getirilmemiştir. Şirketlere büyük alanlarda işletme ruhsatı alabilme hakkı tanınmış, işletme ruhsat süreleri 20 yıldan 30 yıla çıkarılmıştır. Yeni yasa ile, petrol faaliyetlerinden sağlanan gelirlerden önemli oranda vazgeçilmiştir. Bunlar ; - Arama ruhsatlarından hektar başına alınan devlet hakkı geliri tamamen kaldırılarak gelir kaybı yaratılmıştır. - Ülkemizde üretilen ham petrolden alınan %12.5‘lik devlet hissesi oranı, günlük üretim miktarına göre kademeli olarak % 2‘ye kadar indirilmesi ile ülkemizde üretilen ham petrolden sağlayacağımız gelir ciddi biçimde azalarak, milyonlarca dolarlık kayıp oluşacaktır. - Üretilen petrolden alacağımız hissenin %2‘lere kadar düşürülmesi ve getirilen bir dizi vergi muafiyetleri sonrasında; petrol kaynaklarımızın üretiminden sağlanacak fayda geriye çekilmiştir. Ayrıca Gemi ve personel Kabotaj Kanunu‘ndan istisna tutularak, Türkiye‘de çalıştırılacak yabancı personel Türk yasalarına tabii olmadan istihdam edilebilecektir. Sonuç olarak; AB mevzuatına uyum adı altında çıkarılan Petrol Kanunu ile; kamu yararından vazgeçilmiş, petrol arama ve üretim faaliyetlerini yürüten kamu kuruluşumuz gözden çıkarılarak, yabancı şirketlere büyük kolaylıklar sağlanmıştır. Gerçek sahibi halkımız olan yer altı kaynaklarımızın kamu çıkarına uygun olarak kamu kuruluşlarımız eliyle değerlendirilmesini esas almayan, teşvik adı altında yabancı şirketleri gözeten yasal düzenlemelerin kabul edilmesi mümkün değildir. Doğal kaynakların devletin hüküm ve tasarrufu altında olması gereğini göz önüne alarak, konuyu önemle takip edeceğimizi kamuoyuna saygıyla duyururuz. TMMOB Antalya İl Koordinasyon Kurulu
|