Yönetim Kurulu Başkanı Erdal AKTUĞ'un 23.09.2007 tarihli Kent Gazetesi Köşe Yazısı
22 Temmuz genel seçimler öncesi dört yıldır elektriğe zam yapmadıklarını iddia eden AKP hükümeti, şimdi konutlara %15, sanayiye %7,5 oranında zammı Enerji Zirvesinde konuşuyor. (Daha başka şeylerde konuşuluyor tabi onları bu köşeden sizlere daha sonra ki yazılarımda aktaracağım.) İddia ediyoruz çünkü aslında ortada görünmeyen bir gizli zammı, 1 Temmuz elektrik kesintisinden sonra çıkarılan DUY (Dengeleme Uzlaştırma Yönetmeliği) ile oluştuğunu defalarca bu köşeden de yazdık. Başbakan ile Enerji bürokratları arasında gelişen elektriğe zam olup olmayacağı geriliminin nasıl sonuçlanacağını yakında öğreneceğiz. Lakin bahsettiğimiz gizli zammın nasıl kamu borcu olarak yansıtıldığına bir bakalım. İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (SMMMO) tarafından bir enerji raporu hazırlanıyor. Hazırlanan enerji raporunda, sektörde devlet kurumlarının Dengeleme Uzlaşma Yönetmeliği (DUY) nedeniyle zararının 700-800 milyon YTL‘ye ulaştığı bildiriliyor. Rapora ilişkin yapılan açıklamada, oluşan açığın yurttaşa zam ya da dolaylı vergi olarak döndüğü, özel sektörün yüksek doğal gaz maliyeti ve karlılığının düşmesi nedeniyle 1 Ağustos 2006‘da yürürlüğe giren DUY sisteminin, bir anlamda Elektrik Borsası oluşmasını sağladığı görüşü aktarılıyor. TEİAŞ‘ın TEDAŞ‘a indirim yapmasıyla başlayıp şimdi de Enerji zirvesinde zammın gündeme gelmesiyle 1 Ağustos 2006‘dan bu yana işleyen gizli zam iyice açığa çıkıyor. DUY uygulamasının yapıldığı son bir yılda Türkiye‘nin bir yıllık elektrik tüketiminin yaklaşık 170 milyar kwh olduğuna dikkat çekilen raporda, buna göre son bir yılda tüketilen elektriğin yüzde 8-10‘una tekabül eden 15-17 milyar kilovat saatlik bölümün DUY‘dan sağlandığı, özel üreticilerden 15 YKr karşılığında alınan elektriğin TEDAŞ tarafından tüketiciye 12 YKr karşılığında satıldığı, bu fiyatın içinde 2 YKr amortisman bedeli olduğu dikkate alındığında TEDAŞ‘ın satış fiyatının 10 YKr olduğu kaydediliyor. Ayrıca raporda, devletin sübvansiyonunun kilovat saat başına 5 YKr olduğu belirtilerek, devlet kurumlarının DUY nedeniyle son bir yıllık zararının 700-800 milyon YTL arasında bir rakama tekabül ettiği bildiriliyor. Raporda zararın TEDAŞ, TEİAŞ ve EÜAŞ bilançolarına yansıtıldığını, bu kuruluşların aynı zamanda Özelleştirme İdaresi Başkanlığı‘nın yönetiminde bulunduğunu ifade ediliyor. Timsahın gözyaşları dökülüyor. Enerji zirvesinde, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yetkilileri özel sektörün yeterince yatırım yapmadığını belirtiyorlar. Kamu kesimi de 4628 nolu yasa ve hükümetin özelleştirme politikaları nedeniyle yatırım yapmayınca bizi karanlık günlerin beklediği ortada. Geriye doğalgaz ve nükleer lobisinin sırıtık gülüşleri kalıyor. Eğer bu yıl elektrik fiyatlarına zam yapılmazsa, şu an itibarıyla TEDAŞ‘ın yıl sonunda yaklaşık 2 milyar YTL zarar edeceği tahmin ediliyor. Öngörülen elektrik zammının bir kısmının bu yıla yansıtılması durumunda ise TEDAŞ‘ın 2 milyar YTL‘lik zararının bir miktar daha aşağı düşmesi mümkün olabileceği belirtiliyor. Bir yanda seçime giderken yurttaşa gösterilmeyen kamu borçları, diğer yanda ise elektrikte arz güvenliği sorunu. Kamu borçları vergiye, elektrik de arz güvenliği sorunu ise doğalgazlı-nükleerli bir gelecek ile karanlık günlere çıkıyor. 21. yüzyılın en önemli stratejik meselesi, ülkemizde bu türden yollarla çözmeye ya da çözememeye kalıyor. İnsanın aklı almıyor bu oyunlara. Bir DUY düzenlemesiyle bir yılda nelerin gidip nelerin geldiğini kare kare yazdık, çizdik. Bir yıldır aslında zam var dedik. Vergilerimizden çıkacak gizli bir zamdır bu diye. Biz söyledik şimdi raporlar çıkıyor tek tek. Her şey bir oyun gibi. Kapitalizmin ve egemenlerin oyunu bu. Bu oyunda kandırılanlar ise yurttaşlar. Yüzyıllık trajedi devam ediyor. DUY vatandaş DUY; DUY artık .....
|