|
İlimizdeki ,Kaklık Belediyesi sınırları içersinde yapılması planlanan 800 MW gücündeki Santralin tanıtımı için 17.06.2008 tarihinde Kaklık Belediyesi düğün salonunda bir tanıtım toplantısı düzenlenmiştir. Şimdiye kadar sessiz sedasız yürütürken çalışmalar, Kaklık Belediyesi düğün salonunda üç beş köylü vatandaşımızın bilgilendirilmesiyle geliştirilmeye çalışılmaktadır. Bu konuda kamuoyunu bilgilendirmek amacı ile bu basın açıklamasını yapma gereği duyduk. Toplantı hakkındaki basında yer alan haberler ne yazık ki tatmin edici olmadığı gibi tam anlaşılırda olamamıştır. Ülkemizde 90.lı yıllardan beri süre gelen yanlış enerji politikaları ne yazık ki günümüzde artık enerji krizi haline dönüşmüştür. Ortaya çıkan bu kaos ortamında tabloyu fırsat bilen yabancı sermaye kolları sıvamıştır. Ne yazık ki ilimizde EON adındaki bir Alman firması ortaya çıkmış ve hedefte ilimiz kalmıştır. Birincisi 800 MW lık elektrik santrali,çevremizdeki Yatağan Termik Santrali 630 MW ve ilimizdeki Adıgüzel barajının 62 MW olduğu durumda oldukça yüksek kapasitededir. Bu güç bir kasaba belediye başkanı ile bir il çevre müdürüne teslim edilmemelidir. Bu toplantının il merkezinde en üst düzeyde ve bakanlık gözetiminde yapılması gerekliliği görülmelidir. Ülkemizde enerji politikaları hakkında az da olsa bilgi sahibi olan herkes tarafından görüş birliğine varılan konu,doğal gazla üretilen elektriğin toplam üretimdeki payı olan %50 ler seviyesinde olmasının tehlikesidir. Bunun dünyanın diğer ülkelerinde hatta doğalgaz üreten ülkelerde bile %15-20 civarında olduğunu görüyoruz. Peki hangi mantıkla bu büyük güçlü santral aradan geçirilmeye çalışılıyor. Tamamlandığında çoğunluğu teknik personel olan 60 kişi çalışma kapasiteli bu santral bölgede nasıl bir istihdam sağlayacaktır. Firmanın bile çevreyi minimum düzeyde kirleteceğiz demesine rağmen Çevre İl Müdürü ve Belediye Başkanı niçin bu kadar savunmaktadır. Bu projeyi yoksa bahsi geçen 900 milyon dolarlık santralin Kaklık Küçük Sanayi Sitesine yapılacağını mı sanmaktadır. Mermer ocaklarından ağzı yanan çiftçinin kaygılarını niye engellemeye çalışılmaktadır. Böyle bir toplantıda sayın yetkilileri şirket yerine halkın yanında görmek isterdik. Bu kadar savunma çabalarına bir anlam vermekte güçlük çekmekteyiz. Toplantıda gerek teknik yönden, gerek politik yönden,gerek ekonomik yönden ve gerekse çevresel yönden eleştirilen bu projeyi basının sadece çevreciler ve birkaç çiftçi diye tanımlaması bizleri üzmüştür. Hükümetin kanunun önemine dikkat ederek duruma müdahale etmesi ve yıllardır rüzgarın esişine bıraktığı enerji yatırımlarına ve enerji politikalarına gereken önemi vermesi gerekmektedir. Bataklığa saplanmış olan bu sektörü daha da dibe batırmak yerine ciddiyetle dile alarak yerel kaynaklara dayalı devletin kontrolünde milli bir enerji politikası belirlemelidir. Aksi takdirde ne tarım ne sanayi hepsi eli kolu bağlanarak tam bir sömürge ülkesi olmamız kaçınılmaz hale gelecektir.
|
Tanıtım
DENİZLİ ŞUBE
BASIN AÇIKLAMASI
