MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

   · ŞUBE Giriş Sayfası

 MERSİN ŞUBE

   · 

ŞUBE TARİHÇESİ

   · 

ŞUBE YÖNETİM KURULU

   · 

ŞUBE DENETÇİLERİ

   · 

ŞUBE ÇALIŞANLARI

   · 

KOMİSYONLAR

   · 

ÇALIŞMA PROGRAMI

   · 

ÇALIŞMA RAPORU

   · 

TEMSİLCİLİKLER

   · 

HABERLER

   · 

DUYURULAR

   · 

GÖRÜŞLER-RAPORLAR

   · 

BASIN AÇIKLAMALARI

   · 

YAZILI BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

GÖRSEL BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

BASINDAN SEÇTİKLERİMİZ

   · 

YİTİRDİKLERİMİZ

   · 

EVLİLİK DUYURULARI

   · 

YENİ DOĞAN DUYURULARI

   · 

İŞ YAŞAMI DUYURULARI

   · 

MİSEM EĞİTİMLERİ

   · 

EĞİTİMLER

   · 

İSTATİSTİKLER

 
Şube Kapsamındaki İller:

 MERSİN   NİĞDE   KARAMAN 
 

 
FORMLAR
 
ÜYELİK
 
SMM
 
TEMSİLCİLİKLER
 
MİSEM BAŞVURU FORMU
 
SMM YÖNETMELİĞİNDEKİ DEĞİŞİKLİK
 
RADYO
 
EN AZ ÜCRET TANIMLARI KİTAPÇIĞI
 

EMO Mersin Şubesi
Haber Bülteni
SAYI: 27

Tüm Sayılar

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

TMMOB 42. OLAĞAN GENEL KURULU GERÇEKLEŞTİRİLDİ


GÜNDEM

 
TMMOB 42. Olağan Genel Kurulu çalışmalarına `mücadele` vurgusu ile başladı. Genel Kurul`da alınan karar gereği, TMMOB`ye yönelik olarak sürdürülen baskı ve karalama kampanyası, düzenlenen yürüyüş ve basın açıklaması ile protesto edildi. Açıklamada, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilileri uyarılarak , “Bilimin, tekniğin, mühendis, mimar, şehir plancılığı disiplinlerinin gereklerine aykırı mevzuat düzenlemeleri yapmayın!” denildi. Genel Kurul’un üçüncü gününde ise TMMOB’li kadınlar Başbakanın “Kürtaj cinayettir” sözlerine karşı AKP İl Binasına yürüdü. TMMOB 42. Olağan Genel Kurulu’nda Bilgisayar Mühendisleri Odası’nın kurulması da kararlaştırıldı.
 

 

TMMOB 42. Olağan Genel Kurulu, Ankara Kocatepe Kültür Merkezi‘nde 31 Mayıs 2012 tarihinde çalışmalarına başladı. Genel kurul salonunda, "Yaşasın bağımsız, eşit, özgür, demokratik Türkiye", "Parasız eğitim, parasız sağlık", "KHK diktatörlüğüne hayır" pankartları dikkat çekti. İlk olarak Divan‘ın oluşturulduğu Genel Kurul‘da Divan Başkanlığı‘na Kaya Güvenç (MMO), başkan yardımcılıklarına Jale Alel (İMO), Doğan Albayrak (MMO), yazman üyeliklere Ufuk Serdar İnci (HKMO), Mehmet Ali Demirören (MADENMO), Leman Ardoğan (MO) ve Deniz Kimyon (ŞPO) seçildi. Saygı duruşu ve gündemin karara bağlanmasının ardından TMMOB 41. Dönem Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı açılış konuşmasını yaptı.

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Soğancı konuşmasına, neoliberal politikalar doğrultusunda hayatın her alanına olduğu gibi TMMOB‘ye de yeniden şekil verilmeye çalışıldığı bir 2 yılı geri bıraktıklarını ifade ederek başladı. Soğancı, "Tüm zorluklarına rağmen, TMMOB kadroları bu dönemde de 1970‘lerden gelen çizgisiyle toplumun, insanımızın aleyhine politikalara, uygulamalara karşı sözünü her zaman olduğu gibi bilimin ve tekniğin ışığında söyledi, söylemeye devam edecek" dedi.

Çalışmalarını TMMOB‘nin 50 yılı aşan birikiminin ışığında, yetmişlerden bu yana yaratılan değerler ve mesleki-demokratik kitle örgütü olmanın sorumluluğuyla yürütmeye çalıştıklarını vurgulayan Soğancı, çalışma dönemi içerisindeki faaliyetleri başlıklar halinde özetledi. 

Yeni 12 Eylül

AKP‘nin "ileri demokrasi" adına bir zorbalık rejimi kurduğunu ifade eden Soğancı, konuşmasına şöyle devam etti:

 "Süreklileştirilmiş bir olağanüstü hal içinde yaşıyoruz. 12 Eylül ile hesaplaşıyoruz denilirken yeni bir 12 Eylül‘le yüz yüzeyiz.

Özel Yetkili Mahkemeler ve sokakta polislerle, gıkı çıkanı önce gaza ve copa boğup, sonra terörist ilan edip cezaevlerine gönderiyorlar. O kadar doldurdular ki cezaevlerini, ‘demokrasilerinin göstergesi olarak‘ ‘modern kampus cezaevleri‘ kuracaklarını ilan edip, bununla övünüyorlar. İçişleri Bakanı, ‘Bizim gazımız zararsız‘ diye açıklama yaparak, polisinin sırtını sıvazlıyor!

Oysa bugün 31 Mayıs, Metin Lokumcu kardeşimizin katledilişinin 1. yılındayız.  Geçtiğimiz yıl, deresinden akan hayata, çayın yeşilindeki emeğine sahip çıkan Hopa halkına karşı bir meydan muharebesi yapıldı. Adeta Hopa‘nın fethine çıkanlar ilçenin göklerini gaz bulutlarıyla doldurdular. Metin Lokumcu‘yu katlettiler."

AKP‘nin Savaş Konsepti

Konuşmasında AKP‘nin kürtaj konusunda başlattığı tartışmaya değinen Soğancı, "Başbakan geçtiğimiz günlerde ‘kürtaja karşı olduğunu‘, ‘Her kürtaj bir Uludere‘dir‘ sözleriyle açıkladı. Böylece bir taşla iki taş vurup, Uludere gündemini kürtaja büküverdi ve elbette dini muhafazakârlaşmada bir adım daha attı. Şimdi kadınlar için kürtaj yasak yasası gündemde. Ardından muhtemelen en az üç çocuk doğuracaksınız yasası gündeme alınacak. Erkekler unutulmayacak, onlar için de 4 dört eşin olacak yasası gündeme girecek" diye konuştu.

Uludere katliamı ile ilgili soruların cevapsız kaldığına dikkat çeken Soğancı, "Ama sorular halen cevapsız ve ortada duruyor. Evet, biz soralım ‘Bu kanlı katliamının emrini kim verdi, insanların öldürülmesinin sorumlusu kim? Şimdi her şeyin içinde bir komplo arayarak kendi sorumluluğunu örtbas etmeye, gizli güçlerin oyunlarına karşı çıkmaya çağıran bildik teraneler bir yana, bildiğimiz bir şey var ki o da AKP‘nin yeni savaş konsepti bu katliamın arkasındaki gerçek nedendir" dedi.

Türkiye‘yi uluslararası sermayenin ucuz iş gücü pazarı haline getirmek için düşük ücretler ve güvencesiz çalışmanın yaygınlaştırıldığına dikkat çeken Soğancı, "Yunanistan oluruz" söylemleri ile kamu emekçilerine 3 kuruşluk zammın reva görüldüğünü hatırlattı. Soğancı, Yunanistan‘da emekçilerin ülkeyi yeniden kurmak için ayağa kalkmasından korktuklarına işaret ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Ülkeyi yıllardır IMF buyruklarıyla yönetenlerin yönetemez hale geldiği, merkez partilerin birer birer çöktüğü gerçeğinin, Türkiye‘nin de yakın gelecekteki gerçeği olması ihtimalini ortadan kaldırmak için sömürüyü yeni baskılarla birlikte hayata geçiriyorlar. Ama korkularının hiç de yersiz olmadığını kamu emekçileri 23 Mayıs Grevi‘nde gösterdi.

AKP, Türkiye‘yi bir ‘taşeron cumhuriyeti‘ haline getirmek için yeni yasal düzenlemeler gerçekleştiriyor. Kesintili eğitimle birlikte çocuk işçiliğinin yaşını düşürdüler, nüfus artışı için her yerde daha fazla çocuk yapın telkinlerinde bulunuyorlar. Çünkü ekonomiyi ancak gençleri, çocukları ve kadınları her türlü haktan yoksun çalıştırarak ayakta tutabileceklerini düşünüyorlar.

Yabancı sermaye akışının kesilmemesi, sıcak paranın çıkışının engellenebilmesi onların tek çıkar yolu. Bunun için de dereleri, madenleri satıp, emeğiyle geçinenleri açlığa mahkum edip dünyanın efendilerinin krizden kurtulmasının yollarını arıyorlar."

Bağımsız Türkiye Mücadelesi

Soğancı konuşmasında yalnızca ekonominin değil siyasetin de emperyalizmin ve uluslararası tekellerin emrinde olduğunu kaydederek, Libya ve Suriye‘de son dönemde yaşanan gelişmelere değinti. Soğancı, şöyle konuştu:

"Emperyalizmin yeni politikalarına bağlı olarak, NATO‘nun ‘yeni stratejik savaş konsepti‘ çerçevesinde Kürecik‘e füze kalkanı kuruldu. NATO toplantısında, kontrolün NATO‘ya geçmesini bir kahramanlık edasıyla anlattılar. Yani bir NATO üssü kurdular. Oysa herkes biliyor ki bu füzeler Amerikan emperyalizminin güdümündedir ve Ortadoğu halklarının başına yağmak üzere hazır bekletilmektedir.

AKP İktidarı, ‘aktif bölgesel tutum‘ ve ‘Yeni Osmancılık‘ adı altında bir ‘fetihçilik‘ siyaseti ile ultra-milliyetçiliğe dayanarak bir yanılsama yaratmaya çalışıyor. Oysa Erdoğan kulağına Amerika‘da fısıldananların dışında bir şey söylemiyor. Amerika‘nın aktif taşeronu olmaktan başka bir işlev görmüyor.

O yüzden biz şimdi Amerikan emperyalizmine ve işbirlikçilerine karşı sesimizi daha gür çıkarıp, bağımsız Türkiye mücadelesini yükseltmeliyiz. Çünkü bağımsızlık olmadan demokrasi de, özgürlük de olmaz. İşte onlar Ortadoğu‘da ‘bahar‘ adı altında kara kış yaşatıyor. Bölgenin kaynaklarına el koymak, ülkemizde AKP İktidarı ile yaptıklarına benzer şekilde doğayı ve emeği talan etmek, halkın tüm birikimlere el koymak için çalışıyor."

Kentsel Yıkım Yargı Denetimine Kapalı

Bilim insanlarının ve meslek örgütlerinin görüşlerine rağmen "Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun" ile "Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun"un çıkartıldığını hatırlatan Soğancı, söz konusu düzenlemelere "Kentlerimiz büyük bir yıkım ve yağma ile karşı karşıyadır" şeklinde tepki gösterdi. Kentsel dönüşüm adı altında ciddi yıkım öngörüldüğüne dikkat çeken Soğancı, düzenleme ile siyasi iktidara sınırsız yetkiler tanındığı ve yargı denetiminin dahi ortadan kaldırıldığını kaydetti.

AKP‘nin uyguladığı neoliberal politikalar ile kentlerin, kıyıların, ormanların, akarsuların, tarım alanlarının, doğal, kültürel ve tarihi mirasın sermayenin talanına açtığını kaydeden Soğancı, "42. Dönemimiz bu alanda da bize önemli mücadele görevleri yüklemektedir" diye konuştu.

AKP‘ye de Anayasasına da Hayır

Soğancı, 12 Eylül‘ün getirdiği seçim barajının uygulanması ile belirlenen Meclis‘te "demokratik bir anayasa yapacağının" iddia edildiğine dikkat çekerek, Anayasa tartışmalarını şöyle değerlendirdi:

"Önümüzdeki dönemde ‘yeni bir Anayasa‘ tartışması var. Şimdilerde, yeni anayasa ile ne yapacaklarını anlatıp duruyorlar. Oysa biz zaten biliyoruz ne yapacaklarını. İşte 12 Eylül Referandumu‘ndan geçtik. ‘12 Eylül ile hesaplaşacağız‘ diyerek yeni bir 12 Eylül rejimi kurdular. Kendi önlerinde engel olarak gördükleri yargıyı ele geçirip, kendi tekellerine aldılar. Toplu sözleşme hakkı deyip, kamu emekçilerini üç kuruşa muhtaç ettiler. Evleri basıp, basılmamış kitapları topladılar; gazetecileri, bilim insanlarını ‘terörist‘ saydılar."

Kimsenin konuşturulmadığı, her tür muhalif sesin bastırıldığı bir ortamda demokratik anayasadan söz edilemeyeceğini kaydeden Soğancı, konuşmasını şöyle sürdürdü:

 "AKP‘nin anayasası sömürü düzeninin üst yapıda tamamlanmasından başka bir anlama gelmeyecektir. Neoliberal sömürü politikalarının önünde hiçbir engelin kalmadığı, AKP‘nin tekelci iktidarını tek adam iktidarı ile sürdürdüğü yeni bir düzenleme bugünkü karanlığın ve zorbalığın yasallaşmasından başka bir anlama gelmeyecektir.

Demokratik ve eşitlikçi bir anayasa için yapılması gerekenler ise başkadır.

Evet, onu biz yapacağız. Halkın anayasasını parasız eğitim ve sağlık hakkı için mücadele edenler, emeklerine direnerek sahip çıkanlar, derelerini savunanlar, üniversitelerini özgürleştirmek için mücadele eden gençler, ülkenin aydınlık yüzlü bilim insanları, onurlu gazetecileri ve bizler mücadelemizle yazacağız. Ancak o zaman gerçekten demokratik bir anayasadan, halkın anayasasından söz edebiliriz. TMMOB, böyle bir mücadeleyi şimdi ‘AKP‘ye de, anayasasına da Hayır‘ diyerek yürütmeye hazırdır."

‘Kral Çıplak‘ Diyenlerle Omuz Omuza

"Türkiye‘yi bir kışlaya çevirdiler, herkesi kendi askerleri olarak görmeye başladılar" şeklinde sözlerini sürdüren Soğancı, başta öğrenciler, gazeteciler, aydınlar, kadınlar, emekçiler olmak üzere her kesine karşı düşmanca tutum alındığına dikkat çekti. "Ezilmiş ve yoksul bırakılmış, işçileri iş cinayetlerinde fabrikalarda, inşaatlarda bir bir ölüme gönderilmiş, toprağı kana doymamış, bahara susamış, özgürlüğü elinden alınmış bir ülke yarattılar" diyen Soğancı, konuşmasını şöyle tamamladı: 

"Böylesi bir ülkede bu dönem olduğu gibi gelecek dönemde de TMMOB aklın ve bilimin yol göstericiliğinde yürüyüşüne devam edecek. Biz biliyoruz: Önümüzdeki dönem yürüyüş güzergâhımızın koşulları giderek ağırlaşacak, arazi yapısı zorlaşacak, gece karanlığı çökecek. Böylesi koşullar altında yol yürümek elbette öncelikle inanç ve kararlılık gerektirir, dik durmayı, direngen olmayı, inatçı olmayı, fedakâr olmayı gerektirir. Biliyorum ki yeni çalışma döneminde elini taşın altına koyan arkadaşlarım, TMMOB kadroları bunun bilincinde olarak bu süreci göğüslemeye hazırlar. Biz ‘Padişahım çok yaşa‘ diyenlerle saf tutmayacağız, biz ‘Kral çıplak‘ diyenlerle omuz omuza olacağız.

TMMOB kadroları inançlıdır. Bizim yüreğimiz insan sevgisi ile doludur. Bu bizim en güçlü dayanak noktamızdır. Biz bir de gece karanlığında kutup yıldızını görmeyi çok iyi biliriz. Bu da hem TMMOB için hem de toplumsal muhalefet için, geleceğimiz için yol gösteren yol açan bir umuda dönüşür."  

TMMOB Genel Kurulu Sokağa Taştı

Soğancı‘nın konuşmasının tamamlanmasının ardından alınan karar gereği Çevre ve Şehircilik Bakanlığı‘nın önünde kamuoyuna yapılacak açıklama için genel kurul delegeleri yürüyüşe geçti. Kocatepe Kültür Merkezi‘nden Çevre ve Şehircilik Bakanlığı‘na gerçekleştirilmek istenen yürüyüş polis tarafından Olgunlar Sokak çıkışında engellendi. Açıklama Madenciler Anıtı‘nda gerçekleştirildi. Basın açıklamasının öncesinde TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı‘nın çağrısıyla mühendis, mimar ve şehir plancıları "Kral Çıplak" diye bağırarak tepkilerini dile getirdiler. Daha sonra basın açıklaması TMMOB delegeleri adına TMMOB 42. Olağan Genel Kurulu Divan Başkanı Kaya Güvenç tarafından okundu.

TMMOB‘nin 42. Olağan Genel Kurulu‘nun 400 bin üyeyi temsil eden delegelerin katılımıyla başladığına dikkat çekilen açıklamada, "Genel Kurulumuz, son dönemde AKP İktidarı‘nın topluma karşı giriştiği sindirme politikalarının bir parçası olarak, Birliğimizi ve Odalarımızı etkisizleştirmeye yönelik girişimlerine karşı görüşlerimizi kamuoyuyla paylaşmaya karar verdi" denildi. İki yıl önce bir torba yasa ile 4817 sayılı Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanun‘un 12. Maddesi‘nde değişiklik yapıldığına dikkat çekilen açıklamada şöyle denildi:

"Ülkemiz vatandaşlarına akademik ve mesleki yeterliliği tanınmadan mesleğini icra etme izni verilmezken yabancılara bu hak verilmiş, meslek mensuplarımız kendi ülkelerinde yabancı konumuna düşürülmüş, haksız rekabet yanı sıra iş kaybına uğratılmış, ilgili hizmetlerden yararlananlar ise, hizmeti sunanların mühendis ve mimar olduğunu bilemez duruma getirilmiştir."

AKP‘nin seçimden önce kamuoyuna tartıştırmadan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile düzenlemeler yapmaya başladığı kaydedilen açıklamada, TMMOB‘yi ilgilendiren KHK‘ler şöyle anlatıldı:

"Bunlardan birisi Anayasa‘nın 135. Maddesi ve 6235 sayılı TMMOB Yasası yürürlükte iken, TMMOB ve bağlı odaların asli görevlerinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı‘na devredilmek istenmesidir. İçinde bulunduğumuz dönemde siyasal iktidar, örgütümüzün demokratik ve mesleki haklarını kullanmasını engellemek için her yolu denemektedir. Bunun nedeni TMMOB ve odalarının doğal ve kültürel kaynaklarımızı, kamusal varlıklarımızı, kamusal hakları, kamusal hizmetleri ve demokrasiyi savunmalarıdır.

Bilindiği gibi kamu kuruluşları dışında mesleki etkinliklerde bulunmak için mühendis, mimar, şehir plancılarının odalara üye olma zorunluluğu sürmektedir. Ancak Nisan ayı başında ‘Bürokrasinin Azaltılması ve İşlemlerin Basitleştirilmesi‘ amacıyla düzenlendiği söylenen 84 adet yönetmelik kapsamında ‘Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği‘ ile ‘Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliği‘nde değişiklik yapılmıştır. Her iki yönetmelikte de yapılan değişiklikler sonucunda meslek odalarının üyeleri için sicil durum belgesi düzenlemesi, kısaca mesleki denetim kuralı kaldırılmıştır. Buna göre bundan böyle proje müellifi meslektaşlarımız odalardan böyle bir belge istemeyeceklerdir. Bunun yerine, ilgili odaya üye oldukları, üyeliklerinin devam ettiği ve mesleki kısıtlılığının olmadığına ilişkin beyan ve taahhütname vereceklerdir. Hiçbir akla mantığa sığmayan bu düzenlemeler ile AKP İktidarı TMMOB ve odalarını yetkisizleştirmeyi, işlevsizleştirmeyi ve yok etmeyi amaçlamaktadır.

Her operasyonda olduğu gibi yandaş basın da, yalan ve iftira dolu haberleriyle siyasi iktidarın bu girişimine meşruiyet sağlamaya çalışmaktadır.

AKP İktidarı yangından mal kaçırırcasına gerçekleştirdiği son düzenlemelerle yeni rant alanlarının hızla açılmasının önündeki engelleri azaltmak için yürütmeyi daha da güçlendirmek istemektedir. Arsalar üzerinde tasarruf yetkisi daha önce neredeyse tek başına yeni kurulan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı‘na verilmiştir. Kısa bir süre önce Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ve Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanunla bu yeni rant alanları yerli-yabancı sermaye sahiplerine peşkeş çekilmiştir. TMMOB ve odalarına karşı girişilen saldırının arkasında bu talanı sürdürme telaşı vardır."

12 Eylül‘den AKP‘ye KHK Macerası

TMMOB ve odalarının toplum yararını ön plana çıkaran anlayışı ile bilimi ve tekniği halkın hizmetine sunma hedefinin bugüne kadar siyasal iktidarların hiçbir zaman hoşuna gitmediğinin altı çizilen açıklamada, "Çünkü bu anlayış ve hedef, Birliğimizin ve odalarımızın toplumu ilgilendiren her konuda taraf olmasını gerektirmektedir. Çünkü bu anlayış ve hedef, kendi meslek alanlarımızdaki gelişmeleri derinlemesine inceleyerek ülkemizdeki siyasal sistemi tüm yönleri ile sergilemeyi gerektirmektedir. Çünkü bu anlayış ve hedef mühendislerin, mimarların, şehir plancılarının sorunlarının halkın sorunlarından ayrı tutulamayacağı, sorunlarının çözümünün büyük ölçüde emekçi sınıfların sorunlarının çözümünde yattığı gerçeğini temel almaktadır ve emekten ve demokrasiden yana olanlarla ortak mücadeleyi öngörmektedir. Bu tutumuyla örgütlerimiz iktidarların şimşeklerini üzerine çekmiştir" denildi.

TMMOB‘nin 1970‘lerden itibaren düzenli olarak baskılara maruz kaldığına dikkat çekilen açıklamada, tarihsel süreç şöyle aktarıldı:

 "Örgüt birimlerimiz 1970‘lerden itibaren sürekli baskılara maruz kaldı, yetkileri fiilen ve sürekli olarak keyfi kararlarla kısıtlandı. Önce 12 Mart döneminde Adalet Partisi, faşist dönemin karanlığından yararlanarak örgütümüzü işlevsizleştirmeye çalıştı, başaramadı. Sonra 12 Eylül faşist döneminin iktidarı, ne garip bir rastlantıdır ki yine KHK‘ler yoluyla kamu emekçisi meslektaşlarımızın üye olma zorunluluklarını kaldırdı, işlevlerimizi kısıtlamaya çalıştı. Günümüzde 12 Mart ve 12 Eylül faşist dönemlerindeki baskıcı girişimleri sürdürme görevini AKP İktidarı devralmıştır.

Siyasi İktidarın gözünde TMMOB ve odaları vurgun ve talanı teşhir ettikleri, yasal yollara başvurarak iktidarın kamu yararına aykırı girişimlerine engel oldukları için bertaraf edilmesi gereken kuruluşlardır. Sivil toplum örgütü adıyla yandaş oluşumlar göklere çıkarılırken TMMOB ve Odalarına karşı iktidarın giriştiği bu kısıtlayıcı, yasakçı girişim onun gerçek yüzünü göstermektedir.

Özetle, TMMOB ve odalarına karşı yapılanlar küresel sömürü, rant ve çıkar politikalarının önündeki engellerin kaldırılması için toplumun sindirilmesine yönelik uygulanan ve dozu giderek artan faşizan baskıların bir parçasıdır."

TMMOB Islah Edilemez

Bu tür girişimler ile TMMOB ile üyeleri arasındaki ilişkilerinin koparılabileceğini sanmanın hata olduğu vurgulanan açıklamada, "Aklın ve bilimin ışığına inanmış ve bu ülkenin emekten ve halktan yana olan mühendis, mimar, şehir plancıları ve onların örgütü hiçbir düzenleyici işlemle ıslah edilemez. Örgütümüzün yetkilerini kısıtlamaya, meslek alanlarımızı yeniden yapılandırmaya yönelik düzenlemeleri hiçbir şekilde kabul etmeyeceğiz" denildi.

Bilime Aykırı Düzenleme Yapmayın

TMMOB ve odaların gücünü örgütlü üyelerinden ve emekçi sınıfların desteğinden aldığı ve bugüne kadar iktidarların bütün baskılarına direnmeyi başardığının altı çizilerek, siyasal iktidar şöyle uyarıldı:

"402 bin üyeyi temsil eden biz 42. TMMOB Genel Kurulu Delegasyonu olarak TMMOB mevzuatını değiştirmeyi, meslek uygulama alanlarımızı rant alanlarına çevirmeyi, öz mesleki denetim süreçlerini kuralsızlaştırmayı, meslektaşlarımızı boşa düşürmeyi amaçlayan tüm düzenlemelere karşı siyasi iktidarı, iktidar bürokrasisini ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı‘nın yetkili tüm bürokratlarını uyarıyoruz: Yaşamınızın herhangi bir bölümünde toplumun yüzüne bakabilmek istiyorsanız yanlış kararlara imza atmayın, ülkemiz kamusal-toplumsal yaşamını ve düzenini kaosa sürüklemeyin, bilimin, tekniğin, mühendis, mimar, şehir plancılığı disiplinlerinin gereklerine aykırı mevzuat düzenlemeleri yapmayın!

Yüz binlerce mühendis, mimar, şehir plancısı ile bilimsel-teknik gereklilikler her zaman sizi izleyecek ve gerekli puanlamayı tarih önünde yapacaktır. TMMOB direnecek ve tarihsel haklılığı kanıtlanacaktır. Yaşasın TMMOB örgütlülüğü."

Eylem sonrası Genel Kurula konuk konuşmalarıyla devam edildi. Sırasıyla; DİSK Genel Başkanı Erol Ekici, KESK Genel Başkanı Lami Özgen, TTB Merkez Konsey Başkanı Eriş Bilaloğlu, EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, ÖDP Genel Başkan Yardımcısı Önder İşleyen, TKP Parti Konseyi Üyesi Metin Uçak, Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu birer konuşma yaptılar.

Açılış konuşmalarının ardından Yönetmelikler Komisyonu, Mali İşler ve Bütçe Komisyonu, Genel Kurul Sonuç Bildirgesi Komisyonu ve Kararlar Komisyonu ile verilen bir önergeyle oluşturan Bilgisayar Mühendisleri Odası Kurulması Komisyonu üyeleri belirlendi.

Genel Kurul programı 41. Dönem çalışmalarının aktarılmasıyla devam etti. TMMOB Yönetim Kurulu II. Başkanı Selçuk Uluata‘nın çalışma raporu, TMMOB Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Mustafa Erdoğan‘ın mali rapor, Denetleme Kurulu Üyesi Kiramı Kılınç‘ın Denetleme Kurulu raporu ve Yüksek Onur Kurulu Üyesi Musa Çeçen‘in Onur Kurulu raporunu sunumunun ardından raporların görüşülmesine geçildi.

Genel Kurul Yönetim Kurulu‘nun aklanmasından sonra çalışmalarına komisyon raporlarının görüşülmesiyle devam etti. Sırasıyla, Yönetmelikler Komisyonu, Bilgisayar Mühendisleri Odası Kurulması Komisyonu, Kararlar Komisyonu, Mali İşler ve Bütçe Komisyonu, Genel Kurul Sonuç Bildirgesi Komisyonu raporları görüşüldü. Genel Kurul‘un üçüncü gününde TMMOB‘li kadınlar Başbakanın "Kürtaj cinayettir" sözlerine karşı AKP İl Binasına yürüdü.  TMMOB 42. Olağan Genel Kurulu, Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Genel Kurulu‘nda kabul edilerek gelen Bilgisayar Mühendisleri Odası kurulmasını da oyçokluğuyla kabul etti.

TMMOB 42. Olağan Genel Kurulu 3 Haziran Pazar günü yapılan seçimlerle yeni dönem birlik kurullarının belirlenmesiyle tamamlandı.



EMO MERSİN ŞUBE YÖNETİM KURULU BAŞKANIMIZ DOÇ. DR. ALKAN ALKAYA ENERJİ TASARRUFU HAFTASINDA ENERJİ TASARRUFU VE ENERJİNİN VERİMLİ KULLANIMI İLE İLGİLİ SUN RTV / İÇEL TV ORTAK YAYİNİNDA TUĞBA YÜRÜK İLE GÜN IŞIĞI PROGRAMINA KONUK OLDU

22.01.2024
 


Çok Okunanlar


TED MERSİN KOLEJİ ÖZEL ANAOKULU MÜDÜRÜ SN. ÇİGDEM ÇAĞLAR EMO MERSİN ŞUBE YÖNETİM KURULU BAŞKANIMIZ DOÇ. DR. ALKAN ALKAYA`YI ZİYARET ETTİ.

MERSİN ÜNİVERSİTESİ ELEKTRİK ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜM BAŞKANIMIZ PROF. DR. HÜSEYİN ERİŞTİ, BÖLÜM ÖĞRETİM ÜYELERİMİZ VE BÖLÜM ARAŞTIRMA GÖREVLİLERİMİZ EMO MERSİN ŞUBE YÖNETİM KURULUMUZA HAYIRLI OLSUN ZİYARETİNDE BULUNDU.

ELİSA PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK ÇOCUK GELİŞİM MERKEZİ’NDEN SN. ZEYNEP AKÇAY EMO MERSİN ŞUBE BAŞKANIMIZ DOÇ. DR. ALKAN ALKAYA`YI ZİYARET ETTİ.

EV SAHİPLİĞİNİ ÜSTLENDİĞİMİZ NUMERİCA ART PROJECT’İN “DÜŞÜNSEL UFUKLAR” BAŞLIKLI TOPLANTI DİZİSİ 4. SUNUMU İLE DEVAM EDİYOR

21 MART NEVRUZ BAYRAMI KUTLU OLSUN

DEĞERLİ MESLEKTAŞIMIZ İZZET SERGİCİ EMO MERSİN ŞUBE YÖNETİM KURULU BAŞKANIMIZ DOÇ. DR. ALKAN ALKAYA`YI ZİYARET EDEREK YENİ SEÇİLEN YÖNETİM KURULUMUZA BAŞARILAR DİLEDİ.

KARAMAN İL TEMSİLCİLİĞİMİZE BAĞLI ÜYELERİMİZİN DÜZENLEDİĞİ İFTARDA BİR ARAYA GELDİK.

ELEKTRİK İÇ TESİSLERİ’NDE ELEKTRONİK VE ELEKTRONİK HABERLEŞME MÜHENDİSLERİNİN DE YETKİ SAHİBİ OLMASI İÇİN YÖNETMELİK TASLAĞI HAZIRLANDI

TED MERSİN KOLEJİ ANAOKULU ÖĞRENCİLERİ ELEKTRİK MUHENDİSLERİ ODASI MERSİN ŞUBE BÜNYESİNDEKİ EMO ÇOCUK KULÜBÜNE ZİYARET GERCEKLESTİRDİ.

EMO GENEL MERKEZ 48. DÖNEM 4. KOORDİNASYON KURULU TOPLANTISINA EMO MERSİN ŞUBE BAŞKANIMIZ DOÇ. DR. ALKAN ALKAYA, YAZMANIMIZ MİLENA ZEHHUROĞLU VE SAYMANIMIZ ERKAN KAR KATILIM SAĞLADI.

Okunma Sayısı: 625


Tüm Gündem

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2024 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.