Sekreteryalığını yürüttüğümüz TMMOB Mersin İl Koordinasyon Kurulu, Türkiye`nin tarihini derinden etkileyen 17 Ağustos depremini unutmadı. Bundan 21 yıl önce binlerce vatandaşımızın yaşamını yitirdiği ve yaralandığı, yapıların kullanılamaz hale geldiği depremin anısına TMMOB Mersin İl Koordinasyon Kurulu`nun yaptığı basın açıklamasına yazımız devamından ulaşabilirsiniz.
17 Ağustos 1999`dan bugüne… 17 Ağustos Depremi`nin yıldönümü nedeniyle depremi bir kez daha hatırlıyoruz, hatırlatıyoruz. 17 Ağustos 1999 tarihinde meydana gelen, Gölcük merkezli deprem; başta İstanbul olmak üzere çevre illeri büyük ölçüde etkilemiştir. En büyük can kayıpları Kocaeli, Sakarya ve Yalova`da ortaya çıkmıştır. 16 ilimiz bu depremden etkilenmiştir. Resmi sonuçlara göre 18.873 insanımız yaşamını yitirmiş, 23.781 insanımız yaralanmış, 328.113 bina yıkılmış veya hasar görmüştür. Yapıların %25`i kullanılamaz hale gelmiştir. Binaların %6`sı yıkılmış, %7`si ağır hasar görmüş, %12`si de orta derecede hasar görmüştür. Bir milyondan fazla insanımız evsiz kalmıştır. Büyük ekonomik zararlar oluşmuştur. Marmara Bölgesi başta olmak üzere 16 milyon insanımız bu depremin sonuçlarını Edirne`den Ağrı`ya, Samsun`dan Antalya`ya kadar yakından hissetmiştir. 17 Ağustos‘un ardından yeni düzenlemeler getirilmiştir. Yapılan düzenlemelerde, Başta Özel İletişim Vergisi olmak üzere deprem vergisi adıyla bilinen ek vergiler getirilmiştir. Deprem sigortası zorunlu hale getirilmiştir. AFAD kurulmuştur. Türkiye genelinde arama-kurtarma ekiplerinin sayısı artırılmıştır. İmar yönetmeliklerinde değişiklikler yapılmıştır ve depreme dayanıklı yapılaşma amacıyla 2007, 2012 ve son olarak 2019 yılında bina deprem yönetmelikleri hazırlanmıştır. Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği iki kez değiştirilmiştir. Kentsel Dönüşüm Yasası Çıkarılmıştır. "İmar Barışı" adı altında kaçak ve mühendislik hizmeti almayan yapılara af getirilmiştir. İstanbul başta olmak üzere var olan yapı stokunu güvenli bir hale getirmek yerine tüm yaşam alanları inşaatlarla doldurulmuş ve yapı stokunu depreme güvenli hale getirmek için toplanan gelirlerin büyük kısmı bu amaç dışında kullanılmıştır. Yaşananlardan dersler çıkarılmalıdır. Bu yönlerden kentimize baktığımızda, çevresinde meydana gelebilecek depremlerden etkilenme riski bulunmaktadır. 1998`deki Adana Ceyhan depremini oluşturan Karataş-Osmaniye Fay Zonu, Mersin ve Çukurova bölgesinde büyük deprem etkisi oluşturma potansiyelindedir. Anamur Fay Zonu (Namrun Fay Zonu) Büyük depremlerde Mersin`i etkileyebilecektir. Karsantı-Karaisalı Fay Zonu da geçmişteki depremlerinde Tarsus`ta yıkıma neden olmuştur. Akdeniz`in ve Kıbrıs`ın içinden geçen bindirme fayında oluşabilecek deprem, tsunami oluşturma riski nedeniyle kıyılarımız için tehlikelidir. 17 Ağustos Depreminin üzerinden 21 yıl geçmiş olmasına rağmen, gerek ülkemiz gerekse yerel bazda kentlerimiz hale depreme hazırlıklı olmadığı ve gerek yönetimsel açıdan gerekse mali yönden potansiyel bir yetersizlik ile karşı karşıya olduğu anlaşılmaktadır. Örneğin; Yaklaşık 20 yıldır Türkiye`de ve kentimizde yurttaşlardan toplanan "deprem vergisi" olarak bilinen vergiler, genelde meydana gelen her depremin ardından kamuoyu gündemine gelmekte ve nerelerde ve hangi amaçlarla kullanıldığı belirsizliğini korumaktadır. Deprem vergilerinin hangi amaç ve konumlarda kullanıldığını bilinmesini topluma açıklanması son derece önemlidir. Mersin`de yer alan olası bir afet veya deprem karşısında Acil Toplanma Yerlerinin kentin kentleşme ve büyüme kriterlerine uygun olarak nerede, nasıl ve ne şekilde belirlendiği ciddi bir belirsizlik içerisindedir. Sıradan bir yurttaş olası bir afet anında güvenli bir şekilde nerede toplanacağını biliyor mu? Özetle, Yurttaşlarımızın can ve mal güvenliğini sağlayacak en temel gereksinim olan güvenli bölgeler(Acil Toplanma Yerler) bulunmakta mıdır? Ayrıca yapı stoklarımızın güvenilir olup olmadığı, ömrünü tamamlamış binaların tespiti ve gerekli teknik düzenlemelerin yapılması son derece önemlidir. Olası bir afet karşısında yurttaşların can güvenliğinin sağlanması ve temel haklar arasında yer alan yaşanabilir bölgelere ve konutlara ulaşması son derece önemlidir. 17 Ağustos 1999 depreminde ülkece yaşadığımız kara günlerin unutulmaması gerekmektedir. Afet, bir doğa olayının kendisi değil doğurmuş olduğu sonuçlardır. Doğanın kendi kuralları her zaman işleyecektir. Önemli olan yaşanacak doğa olaylarını afete dönüştürmeyecek yapıların üretilmesi ve sağlıklı bir çevrenin yaratılmasıdır. Mersin İl Koordinasyon Kurulu olarak, bir daha yaşanmaması temennimizle, 17 Ağustos Depremi`nin 21. yılında hayatını kaybedenleri rahmetle anıyor, yakınlarına baş sağlığı diliyoruz. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Mersin İl Koordinasyon Kurulu Adına Mersin İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Seyfettin ATAR Bilgisayar Müh. Odası Mersin İl Temsilciliği Çevre Müh. Odası Mersin Şubesi Elektrik Müh. Odası Mersin Şubesi Fizik Mühendisleri Odası Mersin İl Temsilciliği Gıda Müh. Odası Mersin Şubesi Harita Müh. Odası Mersin İl Temsilciliği İç Mimarlar Odası Mersin İl Temsilciliği İnşaat Müh. Odası Mersin Şubesi Jeofizik Müh. Odası Mersin İl Temsilciliği Jeoloji Müh. Odası Mersin İl Temsilciliği Kimya Müh. Odası Mersin İl Temsilciliği Maden Müh. Odası Mersin İl Temsilciliği Makine Müh. Odası Mersin Şubesi Mimarlar Odası Mersin Şubesi Orman Müh. Odası Mersin İl Temsilciliği Peyzaj Mimarları Odası Mersin İl Temsilciliği Şehir Plancıları Odası Mersin İl Temsilciliği Ziraat Mühendisleri Odası Mersin Şubesi
|