Başlıktaki kısaltmayı açalım önce: YEKDEM, "Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması" demek. YEKDEM‘in nasıl bir kara deliğe gittiğini anlatmadan önce küçük bir hatırlatma yapalım. Hazine garantili projeler deyince bugüne kadar aklımıza hep havalimanı, köprü, tünel, otoyol ve şehir hastaneleri geliyor. Bu son derece normal. Gerçekten de -yıllardır konuyu ısrarla yazan bir gazeteci olarak düşüncem o ki- kamu özel işbirliği (KÖİ) modelli bu projelerin; sözleşme büyüklüğü, bütçe üzerindeki 25 yıllık dövize dayalı mali baskısı ve geniş kitlelere hitap etmesi gibi nedenlerle gündemde daha da geniş yer bulması gerekiyor. Nitekim son zamanlarda muhalefetin "hepsini kamulaştıracağız" söylemi, biraz da bu ısrarlı çabaların ve meselenin yavaş yavaş da olsa kitleselleşmesinin bir sonucudur. ÖĞRENCİ TABLET ALAMAZKEN Gelin görün ki bütçeyi ipotek altına alan Hazine garantili projeler, sadece KÖİ modeliyle yaptırılan havalimanı, köprü şehir hastaneleriyle sınırlı değil. Yazı girişinde açık adını verdiğim YEKDEM projeleri de döviz üzerinden elektrik alım garantileriyle bütçede yeni kara delikler açmaya doğru gidiyor. Öğrenciler tabletleri olmadığı için eğitim alamazken, YEKDEM‘e bütçeden aktarılan milyarlar, kamu kaynaklarının doğru harcanıp harcanmadığını göstermek açısından gündeme daha çok taşınmayı hak ediyor. SEKİZ AYDA 33 MİLYAR TL ÖDENDİ TMMOB Makina Mühendisleri Odası (MMO) ile Elektrik Mühendisleri Odası ‘nın (EMO) konuyla ilgili ayrı ayrı yaptıkları değerlendirmeler meseleye ışık tutuyor. MMO Yönetim Kurulu Başkanı Başkanı Yunus Yener‘in paylaştığı bilgilerden bir özet: ■ Elektriğin piyasa toptan satış fiyatı, kwh (kilovatsaat) başına 30-35 kuruş. Ama devletin, YEKDEM kapsamındaki özel santral şirketlerine, ürettikleri elektrik için kwh başına ödediği fiyat 7.3 ile 13.1 USD/cent arasında değişiyor. Bu da 55 kuruş ile 100 kuruştan ödeme yapılıyor demek. ■ YEKDEM‘den yararlanan şirketlere 2018‘de 26 milyar TL, 2019‘da 38 milyar TL, 2020‘nin ilk sekiz ayında 33 milyar TL kamu kaynaklarından aktarılmış ve bu tutarlar elektrik tüketicilerinin faturalarına yansıtılmıştır. HAKSIZ KAZANÇ KAPISI Yener, yenilenebilir enerjiyi özünde savunmalarına karşın, yabancı para birimleriyle tanımlanan maddi desteklerin, özel şirketler için haksız bir kazanç kapısına dönüştüğünü vurguluyor. DÖVİZLİ PASTA 10 YIL DAHA EMO da aynı konuda birkaç gün önce yürürlüğe giren Cumhurbaşkanı kararına dikkat çekti. Şirketleri kayıran söz konusu karara göre, 30 Haziran 2021‘e kadar işletmeye girmesi şartıyla ,dolar üzerinden bu ödemeler 2030 sonuna kadar sürecek. EMO yönetimi de yenilenebilir enerji kaynaklarından azami ölçüde yararlanılması gerektiğinin altını çizerken şöyle diyor: "Ancak 01.01.202130.06.2021 tarihleri arasında işletmeye girmesi muhtemel üretim tesislerine sağlanan bu ayrıcalıklı uygulamanın hangi ihtiyaçtan kaynaklandığı ve ödemelerin neden Amerikan Doları karşılığında yapılacağı anlaşılamamıştır." Bu konuyu gündeme daha sık taşıyacağız. (sözcü; 25.09.2020)
|