Okur yazar olan herkes tecrübe etmiştir. Bazı kısaltma sözcükler vardır. Sadece ilgilisi anlayabilir. Bu sözcüklerin birçoğu, zihinlerde hemen karşılık bulmaz, kendi halindeki vatandaşların ilgisini çekmez. Oysa öyle kısaltma kelimeler var ki, milyonlarca vatandaşın cebindeki olmayan para, ödeyemediği fatura, dolduramadığı buzdolabı, bulamadığı işle doğrudan ilgilidir. Bugün onlardan birinden söz edeceğim. YEKDEM desem, bazılarınız okumayı bırakabilir, bazılarınız atlaya atlaya okumaya geçebilir. Biraz sabır göstermenizi rica edeyim. Gelin, ayrıcalıklı bazı enerji şirketlerine bütçeden büyük ödemeler yapılmasıyla sonuçlanan bu sisteme biraz mercek tutalım. YEKDEM, Yenilenebilir Enerji Kaynaklarından Elektrik Üretimini Destekleme Mekanizması demek. Devlet bu sistemde; suya, rüzgara, güneşe, jeotermale, biyokütleye dayalı elektrik üreten özel şirketlere alım garantisi verdi. Yenilenebilir enerji alanında yatırım ve işletme maliyetleri, 10 sene önce bugüne göre yüksekti. Buna karşılık TL döviz karşısında değerliydi. İktidar, yenilenebilir enerjiden elektrik üretecek şirketleri desteklemeye karar verdi. Mevzuatı çıktı. ABD Dolan üzerinden alım garantileri verildi. Bu garantilerin üretilen elektriğin kilovatsaati başına tutarları ise şöyleydi: ■ Hidrolik ile rüzgar kaynakları: 7.3 ABD Doları/cent ■ Jeotermal kaynağı: 10.5 ABD Doları/cent ■ Güneş ile biyokütle kaynakları: 13.3 ABD Doları/cent 2011‘de başlayan bu alım garantisi, 2015 yılı sonunda bitecekti. 2020 sonuna kadar uzatıldı. Üstüne bir de pandemi gerekçe gösterilerek Haziran 2021‘e ertelendi. ABD Doları üzerinden yapılan bu ödemelerden, geçen yıl 817 adet santral yararlandı. Bu yıl yani 2021 yılında YEKDEM sistemine dahil edilen santral sayısı 927‘ye çıktı. (Kaynak: Elektrik Mühendisleri Odası) 927 adet santral düşünün. Her birini bir şirket işletiyor. Bu şirketlere devlet diyor ki "Ben senin ürettiğin elektriğin kilovatsaatini, güneş veya biyokütle santraliysen 13.3, HES ya da rüzgar santraliysen 7.3, jeotermal sen 10.5 dolar/ centten satın alıyorum" diyor ve satın alıyor. Nereden? Tabii ki bütçe kaynaklarından. ÜÇ YILDA 110.5 MİLYAR ÖDEME Son üç yılda bu şirketlere, anlattığım mekanizmayla yapılan ödemenin tutarı ise 110.5 milyar TL. (Kaynak: Makina Mühendisleri Odası) Türkiye‘nin 2021 yılı bütçe büyüklüğünün 1.3 trilyon TL olduğunu hemen hatırlatalım. Yani belki adını bile duymadığınız belki merak etmediğiniz YEKDEM sistemiyle enerji şirketlerine verilen alım garantisi sonucu ödenen üç yıllık tutar, Türkiye bütçesinin onda birine yakın. Dövize dayalı bu garantinin faturası iktidarı da azıcık zorlamış olmalı ki, önce bir yasa, ardından Cumhurbaşkanlığı kararıyla (29 Ocak 2021) ABD Doları‘ndan TL‘ye dönüş yapıldı. 1 Temmuz 2021-31 Aralık 2025 arasındaki dönemde devreye girecek yenilenebilir enerji santralleri için 10 yıllığına garanti esasları belirlendi. Ama burada duralım: Yeni para birimi TL kuruş olsa da üçer aylık bir güncelleme sistemi de kuruldu. Yani devlet şirketlerin ödeyeceği tarifeyi yılda dört defa ‘güncelleyecek". Formülü epeyce karmaşık ama bu güncellemenin artış anlamına geleceğini söyleyebiliriz. VATANDAŞA AĞIR YÜK Diğer taraftan halihazırda YEKDEM‘den yararlanan enerji şirketleriyle 1 Temmuz‘a kadar devreye girecek olanlara dolar üzerinden destekler sürecek. Makine Mühendisleri Odası, YEKDEM uygulamasının bugünkü tablosuna dikkat çeken ayrıntılı bir açıklama yaparak " 1 Temmuz 2021 den sonra mevcutla birlikte uygulanacak versiyonun tüm yükü faturalar üzerinden tüketicilere yansıtılacaktır" dedi. Pandemiyle ağırlaşan ekonomik kriz vatandaşı insanca bir hayattan uzaklaştırırken, işsizlik intiharları artarken kamu kaynaklarıyla ödenecek alım fiyatlarının yılda dört defa artırılmasını takdirinize bırakıyorum. Velhasıl, teknik bir kısaltma gibi görüp YEKDEM deyip geçmeyin. (sözcü; 12.02.2021)
|