YAZILI BASINDA ODAMIZ  - 12.10.2025

 
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın, yıllık elektrik tüketim kademesini 5.000 kWh’den 3.000 kWh’ye düşürme kararı, enerji sektöründe tartışmaları beraberinde getirdi. Düzenlemenin ocak ayında yürürlüğe girmesi planlanıyor ve yaklaşık olarak elektrik abonelerinin yüzde 15’ini etkilemesi bekleniyor.
 

www.samsungazetesi.com

Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Yönetim Kurulu Başkanı Mahir Ulutaş, Bakanlığın "devlet destek veriyor" açıklamasının yanıltıcı olduğunu savunuyor. Ulutaş, mevcut sistemde 5.000 kWh altındaki abonelerin ulusal tarifeden, üstündekilerin ise borsa fiyatına göre faturalandırıldığını hatırlatarak, "Borsadaki fiyat ile ulusal tarife arasındaki fark devlet desteği olarak gösteriliyor, ancak bunun yanıltıcı bir söylem olduğunu düşünüyoruz" dedi.

3.000 KWH SINIRI ASGARİ TÜKETİMİ ETKİLİYOR

EMO`nun hesaplamalarına göre, dört kişilik bir ailenin temel elektrik ihtiyaçları (buzdolabı, fırın, aydınlatma vb.) için yıllık tüketim yaklaşık 2.760 kWh. Ulutaş, 3.000 kWh sınırının birçok ailenin asgari tüketimini kapsayacağını belirterek, özellikle Ege ve Akdeniz bölgelerinde soğutma ve ısıtmanın elektrikle yapıldığı haneler ile tarımsal üretimde kullanılan makineler için bu sınırın ciddi etkiler yaratacağını vurguladı.

HUKUKİ VE TARTIŞMALI BOYUT

EMO Başkanı, 5.000 kWh`lik sınır için açılan davanın sonuçlanmadan yeni sınırın belirlenmesinin hukuki sorunlar yaratacağını söyledi. Ulutaş, "Yıl sonunda yapılan değişiklik vatandaşa önlem alma şansı vermiyor. 3.000 kWh`i aşan bir hane, 2026 yılında daha yüksek tarifeden elektrik ödemek zorunda kalacak" dedi.

Ayrıca Ulutaş, elektrik sektöründeki özelleştirme politikalarının artan fiyatlar, kesintiler ve zayıflayan altyapının temel nedeni olduğunu savundu. Kaçak tüketimin büyük kısmının sanayide yaşandığını belirten Ulutaş, çözümün denetim ve elektriğin ekonomik olarak erişilebilir hâle getirilmesinde olduğunu ifade etti.

TESPAM Başkanı Oğuzhan Akyener, sınır düşüşünü devlet teşviklerinin sürdürülebilirliği ve enerji verimliliğini teşvik açısından kritik bir adım olarak yorumladı. Akyener, özellikle konutlardaki anormal tüketim artışlarının başlıca nedeninin elektrikli araçlar olduğunu belirtti.

Akyener, "Devlet hem elektrikli araçları hem de hane halkını destekliyor. Bu çift yönlü teşvik sürdürülebilir değil. Sınırın 3.000 kWh`ye çekilmesi, bu dengesizliği gidermeyi amaçlıyor" dedi.

ESKİ CİHAZLARA DİKKAT

Akyener, kendi ailesinin yıllık tüketiminin 2.400 kWh civarında olduğunu belirterek, 3.000 kWh sınırının dar ve orta gelirli haneleri olumsuz etkilemeyeceğini ifade etti. Ancak enerji verimliliği düşük eski cihazların tüketimi artırdığına dikkat çekti: "Sadece buzdolabı bile yazın evde olmasak bile tüketimin yüzde 40`ını oluşturabiliyor."