MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

TMMOB II. MÜHENDİSLİK MİMARLIK KURULTAYI SONUÇ BİLDİRGESİ


 
TMMOB II. Mühendislik Mimarlık Kurultayı 5-6 Nisan 2003 tarihlerinde Ankara'da toplandı.Kurultayın amacı, mühendislik-mimarlık alanları ile ilgili olarak dünyadaki ve Türkiye'deki gelişmelerin bu gelişmelere bağlı olarak mühendislik-mimarlık hizmetlerindeki üretim sistemlerinin, iş süreçlerinin, mühendislik-mimarlık hizmetlerinin tanımının, uygulama ve denetim süreçlerindeki konumlarının, mühendis ve mimarların eğitiminin ve öğretiminin, TMMOB'nin yasal statüsünün, yapısının, örgütsel tarihinin, üye bileşiminin, hizmet üretiminin araştırılması ve bu araştırmalar temelinde politikalarının belirlenmesidir.
 

Bir önceki dönemden 55 ilde çok sayıdaki mühendisin-mimarın katılımıyla yapılan Yerel Kurultaylarındaki tartışmalarla üretilen karar taslaklarını iki gün boyunca görüşerek sonuçlandıran Kurultay örgütün çalışma ve yönelimlerine ilişkin kararları beş ana başlık altında belirlemiştir:
Mesleki Yeterlilik-Mesleki Yetkinlik-Mesleki Eğitimi,
Mesleki Denetim,
Örgüt Birimlerinin Hizmet Üretimi,
Mesleki Davranış İlkeleri,
Örgüt Misyonu,
Çalışmalarını insanlığı ve bölgemizi tehdit eden, teknolojinin insan kıyımına dönüştürüldüğü savaş ortamında yapıyor olması, delegelerinin tümü ülkemizin dörtbir yanındaki savaş karşıtı eylemlerin sıcaklığını yaşayan insanlar olması, ABD emperyalizmi ve işbirlikçilerinin saldırganlığına tarihi tanıklık ve karşı çıkma sorumluluğu nedenleriyle savaş da Kurultay'ın ağırlıklı olarak görüşülen konularından birisini oluşturmuştur.Güncelliği ve hayati önemi, Kurultay'ın savaşa ilişkin değerlendirmeler yapmasını, görüşlerini örgütü ve kamuoyu ile paylaşmasını kaçınılmaz kılmıştır.
ABD'nin zengin enerji kaynaklarına sahip orta doğudan başlayarak bölgeyi hegemonyası altına alması ve kendi çıkarları doğrultusunda yeniden şekillendirmesi anlamına gelen bu saldırganlığa ülkemiz de coğrafi konumu nedeniyle katılmaya zorlanmaktadır.
Türkiye'de egemen ideolojinin soğuk savaş döneminde; Sovyetler Birliğine karşı batı yanında kullandığı coğrafya, daha sonra SSCB'nin parçalanmasıyla Orta-doğu, Kafkasya, Balkanlar; hatta Rusya ile Çin arasında bağları önlemek amacıyla zengin yer altı kaynaklarına sahip Orta Asya için pazarlanmaya devam edilmektedir. Tarihsel olarak geç bir dönemde kapitalistleşen ülkede devletin kanatları altında palazlanan, Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana,özellikle son otuz yıldan beri kendilerine sağlanan ekonomik ve siyasi olanağa rağmen ellerine geçirdikleri sermaye birikimini sistemlerini devam ettirecek siyasi ekonomik bir yapılanmayı oluşturma becerisini gösteremeyen, üretim yerine rantı tercih eden, teknoloji üretmeyi gündemine almayan egemenlerin dış borç, dış yardım krediler üzerinde oluşacak bir ekonomik yapı her zaman işlerine gelmiştir.
Bu nedenle siyasi kadroları sivil ve askeri bürokrasiyle birlikte ülkenin coğrafyasını pazarlamak Türkiye'nin egemen sınıfı açısından varlık ve sitemini devam ettirme yolu olmuştur.
Türkiye'yi emperyalist güçlerin uydusu konumuna getirmek için yapılan darbelerin, işlenen cinayetlerin baskı ve kıyımların, özgürlük, demokrasi, adalet gibi insanca yaşama taleplerini baskıyla susturma,ülkemizin yaşamını ve geleceğini planlama kapasitelerini köreltme çabalarının; bunlara paralel olarak, ülkede, insanlara emperyalizmin değer yargıları içinde, düşünce üretme, tavır ve davranış kodlarını yerleştirme yönünde harcanan çabaların ortaya çıkardığı sonuçları yaşıyoruz.
Bu sürecin ülkeyi getirdiği nokta; ekonomik, sosyal, siyasal, kültürel, hukuki, eğitsel akla gelebilen her alanda ortaya çıkan sorunları çözme gücünü ve refleksini yitirmiş, iradesine sahip olmayan tam anlamıyla tükenmiş bir siyasi yapı ve yokluk altında ezilen, şiddetle susturulmaya çalışılan bir toplumdur. Bu tükenmişlik iktidarın boyutlarını aşarak sistemi içselleştirmiş tüm siyasi kadrolarla birlikte ekonomik, sosyal, kültürel ve tüm alanların entelektüel kadrolarını da kapsamaktadır. Bu gün için AKP iktidarının şahsında ortaya çıkan, ülkenin coğrafyasını,onurunu,kanını pazarlamaya dayalı savaş suçunun işbirlikçisi olarak katılma tavrının yanı sıra yangından mal kaçırırcasına, savaş ortamının kargaşasından yararlanarak, "ulusal zenginliklerimizi değerlendiriyoruz" görüntüsü altında doğal,tarımsal,orman,kültürel alanlarımızın uluslararası madencilik lobilerinin yıkımına açıcı ve yine orman alanlarımızı sermayenin kuralsız-kontrolsuz yağmasına açıcı yasal- anayasal düzenlemelerin yapılması işte bu tükenmişliğin ve teslimiyetin son tezahürleri olmaktadır.
TMMOB örgütlülüğü, bu sürecin doğrudan tanığıdır. Mühendis ve mimarlar olarak yaşadığımız ekonomik sorunların, üretim dışına itilişin, işsizliğin, hak kayıplarının, ülkemizde yabancı elamanların gerisinde bir statüye düşürülmenin nedenleri bu anlayışın kaçınılmaz sonucudur. Kısaca sistem karşılaşılan sorunlara çözüm bulma olanağından yoksun kaldığı için çökmüştür. Bu çöküş sistemin "hayır, başka bir dünya var" diyen muhalifleri açısından, ezilenleri ve mağdurları açısından onların haklılığını kanıtlayan ve çözüme ulaşmalarının mümkün olduğunu kanıtlayan bir gelişmeye işaret etmektedir. Yaşanılanlar bağımsızlıktan, barıştan, demokrasiden, özgürlüklerden, emekten, insanca bir yaşamdan yana olan güçlerin mücadelesine yeni olanaklar sunduğu gibi daha güçlü ortaklaşa mücadeleleri örgütlemek ve özlenen yaşamı gerçekleştirmek açısından daha büyük sorumluluklar yüklemektedir.
Mühendisler Mimarlar olarak ülkenin geleceğini,
Yurttaşların önündeki her türlü anti-demokratik engelin kaldırıldığı, insanların insanca yaşama hakkına ve her türlü yurttaşlık hakkına hiçbir ayırım gözetilmeksizin sahip olduğu,
Parasal hareketlere dayalı ve üretime dayanmayan bir büyüme yerine kalkınmanın hedeflendiği, bölgeler arası gelişme farklılıklarının ortadan kaldırıldığı,
Üretici kesimlerin önündeki her türlü ekonomik ve sosyal engelin ortadan kaldırıldığı,
İç politikada ve dış politikada militarizme dayanan bir rejim yerine kendi yurttaşıyla barışık, kendi insanına ve kendi üretim gücüne güvenen, bu değerlere sahip çıkarak, kendi demokratik değerleriyle bölgede çekim merkezine dönüşen,
Coğrafyasını emperyalistlere pazarlamak yerine çok dilli, çok dinli ve kültürlü bölgede, ülkenin ve bölgenin barış içinde yaşamasına katkıda bulunan
Bir TÜRKİYE'de görüyor ve bunun mümkün olduğunu biliyoruz.
Türkiye'nin Mühendis ve Mimarları adına TMMOB Mühendislik Mimarlık Kurultayı;
Savaşa ve sömürüye karşı, barıştan, bağımsızlıktan, adaletten, özgürlüklerden, insan haklarından, demokrasiden, toplumdan yana bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra daha kararlı olarak mücadele etmeyi insani ve ahlaki bir görev olarak kabul eder,
Irak halkının dost ve kardeş bir halk olarak kabul ettiğini, onların yaşadığı acıyı paylaştığını, emperyalist saldırılara karşı dünya halklarının yürüttüğü mücadeleye tüm gücüyle katkı koyacağını bildirir,
Amerikan güçlerinin işgal ettikleri tüm alan ve tesisleri boşaltmalarını,ülkemizin topraklarının,limanlarının,denizlerinin,hava alanlarının, hava sahasının kullandırılmasına son verilmesini, halkımızın işlenen insanlık suçuna ortak edilmesi girişimlerinden uzak durulmasını talep eder.
Bu görüşlerimiz ışığında;
ABD'nin Irak'ta gerçekleştirdiği hareketin saldırganlık ve açık işgal olduğunu bir kez daha tekrarlıyor, bu durumu, Filistin meselesinden sonra, ülkemiz de dahil tüm bölgeyi yeni bir emperyalist cendere içine alma planlarının bir parçası ve bölge için açık bir tehdit unsuru olarak görüyor,
Türkiye'yi bu planların bir unsuru haline getirme gayretlerinin, ulusal çıkarlarla hiçbir ilgisi olmadığını tam tersine kendi sonunu hazırlamak ve açık işgaline davet çıkarmak olduğunun kamuoyu tarafından bilinmesi gerektiğini belirtiyor,
Yeni bir dünyanın ABD imparatorluğu ve emperyalistlerin saldırganlığı altında değil, insanlığın bugüne kadar biriktirdiği evrensel değerler üzerinde dünyanın anti-emperyalist, barıştan ve demokrasiden yana güçlerince oluşturulacağına inanıyoruz.
TMMOB II. Mühendislik Mimarlık Kurultayı delegeleri olarak bir kere daha haykırıyoruz :
"Yüreğimizdeki insan sevgisini ve yurtseverliği baskı, zulüm ve engelleme yöntemlerinin söküp atamayacağının bilinci içinde, bilimi, tekniği emperyalizmin ve sömürenlerin değil; halkımızın hizmetine sunmak, her çabayı sürdürmek ve güçlendirmek için bu yolda inançlı ve kararlıyız."



TELE 1- SABAH PUSULASI

28.03.2024
 


Çok Okunanlar


ANKARA ŞUBE GENEL KURULU YAPILDI

EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU HAZİRUN LİSTESİ ASKIYA ÇIKIYOR

FUKUSHİMA FELAKETİNDEN DERS ALMALI VE NÜKLEER GÜÇ SANTRALI GİRİŞİMLERİNİ SONLANDIRMALIYIZ!

ÇEVRİMİÇİ SEMİNER: ENDÜSTRİYEL UYGULAMALARDA ZAMAN VE SENKRONİZASYON

EMO HASAN BALIKÇI ONUR ÖDÜLÜ’NÜN SAHİBİ MÜCELLA YAPICI OLDU

EMO HÜKÜMETİ NÜKLEER SANTRAL İLE İLGİLİ UYARDI: SONLANDIRIN! (TRAKYA DEMOKRAT)

EMO: FUKUSHİMA NÜKLEER FELAKETİNDEN DERS ALINMALI! (ENERJİEKONOMİSİ.COM)

EMO’DAN FUKUSHİMA’NIN YILDÖNÜMÜNDE ‘AKKUYU’ UYARISI (BASKENTGAZETE.COM.TR)

NİTELİKLİ YAĞMA (GÜNLÜK EVRENSEL)

GÜNEŞ VAR ETTİ, SANTRALI YOK EDECEK (BİRGÜN)

Okunma Sayısı: 786


Tüm Haberler

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2024 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr


Diğer birimlerin iletişim bilgileri için tıklayınız

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.