MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

   · ŞUBE Giriş Sayfası

 İZMİR ŞUBE

   · 

ŞUBE TARİHÇESİ

   · 

ŞUBE YÖNETİM KURULU

   · 

ŞUBE DENETÇİLERİ

   · 

ŞUBE ÇALIŞANLARI

   · 

KOMİSYONLAR

   · 

ÇALIŞMA PROGRAMI

   · 

ÇALIŞMA RAPORU

   · 

TEMSİLCİLİKLER

   · 

HABERLER

   · 

DUYURULAR

   · 

GÖRÜŞLER-RAPORLAR

   · 

BASIN AÇIKLAMALARI

   · 

YAZILI BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

GÖRSEL BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

BASINDAN SEÇTİKLERİMİZ

   · 

YİTİRDİKLERİMİZ

   · 

EVLİLİK DUYURULARI

   · 

YENİ DOĞAN DUYURULARI

   · 

İŞ YAŞAMI DUYURULARI

   · 

MİSEM EĞİTİMLERİ

   · 

EĞİTİMLER

   · 

YENİ ÜYELİK

   · 

YAYIN SATIŞ LİSTESİ

   · 

İNDİRİM YAPAN KURULUŞLAR

   · 

İSTATİSTİKLER

 
Şube Kapsamındaki İller:

 AYDIN   İZMİR   MANİSA 
 

 

EMO İzmir Şubesi
Haber Bülteni
SAYI: 407

Tüm Sayılar

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

YAŞANAN DOĞALGAZ KRİZİ DEĞİL ENERJİDEKİ ÖZELLEŞTİRME POLİTİKALARININ KALP KRİZİDİR!


BASIN AÇIKLAMASI

 
Elektrik Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu adına bir basın açıklaması yapan Şube Yönetim Kurulu Başkanı Musa Çeçen; Geçtiğimiz hafta yaşanan ve aslında henüz aşılamayan doğalgaz krizi ve sonuçları üzerine şubemizin görüşlerini kamuoyuna açıkladı. Yaşanan olumsuzlukların aslında bir kriz olarak tanımlamanın yanlış olduğu; bu gün gelinen olumsuz koşulların tüm uyarılara rağmen, tahkimle korunarak ülkenin başına bela edildiği vurgulandı. Üretim şirketlerinin zarara uğradıkları gerekçesi ile, kayıplarını tahsil etme arayışlarının halkın sırtına yüklenebileceği uyarısının yapıldığı açıklamada; enerjide tek seçenek olarak sunulan özelleştirme uygulamalarının, rekabet ortamında halka ucuz ve kaliteli hizmeti getireceği söyleminin bir kez daha iflas ettiği görülmüştür!” dedi.
 

Geçtiğimiz hafta Başbakan Davos yolculuğu için havaalanında hareketinden önce basın karşısında “bir doğalgaz sıkıntısı” olabileceği, ancak hiçbir elektrik üretim tesisinin gazının kesilmeyeceğini açıklıyordu.

 

Ne gariptir ki; bu açıklamanın yaşandığı dakikalarda Botaş ekipleri vanaları kapatmaktaydı. Ve elektrik üreten organize sanayi bölgelerindeki otoprodüktörler dahil enerji üreten tesislerin büyük bölümü, hemen arkasından büyük sanayi kuruluşlarının kendi elektrik üretim tesisleri tamamen üretim dışı kalmaya başlamıştı.

 

Bu güne kadar hiç üzerinde durulmayan husus ise doğalgaza dayalı elektrik enerjisi üreten santralların devre dışı kalması sonrasında konutlar dâhil, hiçbir tesis karanlıkta kalmadığına göre oluşan elektrik açığının kamu santralarından nasıl karşılandığıdır.

 

Doğalgaz kesintisi sonucu elektrik üretim şirketlerine ait santraların dışında, altmış üç ( 63 ) adet otoprodüktör tesisi de devre dışı kalmıştır. Bu gruplardan her biri organize sanayi bölgelerinin elektrik gereksinimini karşılamaktayken, kesinti ile bu tesislerin üretemediği enerji “ulusal elektrik enerjisi sisteminden” karşılanmaya başlamıştır.

 

Peki, yeni kamu santralları kurulmadığına göre; doğalgaz ile çalışan tesislerin devre dışı bırakılması ile oluşan elektrik enerjisi açığı nasıl karşılanmıştı?

 

“Al ya da öde anlaşmaları ile ülkeyi kıskıvrak yakalayan doğalgaz santralları çalıştırılmakta, kamu santralları devre dışı bekletilmekteydi.”  Oluşan elektrik açığı kamu santraları üzerinden kapatılmıştır.

 

EMO 1990 yılından bu yana doğalgaza dayalı enerji tercihinin kirli pazarlıklara dayalı, yanlı ve yanlış politikalarla ülkenin başına musallat edildiğini açıklamıştır. Bu açıklamalara kulak tıkayan dönemin bakan ve başbakanları halen yüce divanda yargılanmaktadırlar.

 

Geçtiğimiz günlerde yaşanan krizin faturası henüz kesilmemiştir. Zira her dönemde olduğu gibi acı reçete siyasal iktidarlara diş geçirebilenlere değil yoksul halka çıkarılmaktadır. Anımsanacağı üzere

2001 yılında Enerji Bakanı Ersümer’le ilki yaşanan doğalgaz krizinde bakan yalan söyleyerek halkı aldatmış, EMO’nun Eskişehir’deki pompa arızasından Bursa’daki santralın nasıl etkilendiği sorusuna yanıt verememiş ve istifa etmesi istenmişti! 

 

O günlerde de ikinci yakıta geçmemekte direnen doğalgaz kombine çevrim santraları dönemin Cumhurbaşkanı Demirel’in ricası ile ikincil yakıta geçmişlerse de fiyat farkları 110 milyon doları bulmuştu. Bu bedelin enerji fonundan ödenmesi sonucu, fon boşalmış yeni kaynak yaratılması yine halkın sırtına yüklenmişti. “Güç bedeli” adı ile konutlardan 1 milyon, ticarethanelerden 4 milyon ve fabrikalardan 10 milyon TL her faturaya eklenerek cebren tahsil edilmişti.

 

Son yaşanan kriz benzer sonuçlar doğurması olasıdır. Zira ikincil yakıt kullanan ve doğalgaz aboneliği “kesintisiz” tarife olan şirketler, zararlarının tahsili için Enerji Bakanlığı’na başvurarak zararlarının karşılanmasını istedikleri bilinmektedir. Bakanlık ve şirketlerin mücbir yani olağanüstü haller değerlendirmesi farklı olduğuna göre, büyük olasılıkla şirketler hukuka başvuracaklar ve büyük olasılıkla da kazanacaklardır. Peki, bu sürecin kaybedenleri kim olacaktır? Tabii ki kamu!

 

Oluşan zararı ise; ya çoktan beri elektrik enerjisinde zam yapılmadığı, ya da fonda kaynak olmadığı için ilave tedbirlerle halkın sırtına yüklemeye çalışmaları bizi şaşırtmayacaktır!.

 

Bu firmaların uyuşmazlık halinde konuyu ulusal hukuka taşımaları da gerekmiyor! Zira tüm çaba ve uyarılarımıza karşın, bütün ülke Marmara depremine ağlarken, fırsat bu fırsat DSP-MHP-ANAP koalisyonu bir çırpıda uluslararası tahkimi çıkarmış, ardından yağmur gibi, elektrik üretiminde ithalata dayalı doğalgaza bağımlılık yaratan yolsuzluk batağında imzalanan alım-satım garantili sözleşmelerle, hazine garantili yap-işlet, yap-işlet-devret santralları yapılmıştır. Onlar şimdi Yüce Divan’da yargılanıyorlar! Ancak şimdi gelenlerle hiçbir şey değişmedi. Aynı yanlışlıklar sürdürülüyor.

 

Oda Yönetim Kurulu Başkanımızın ifadesinde yerini bulan sözlerle; ''Bugün Yüce Divan'da görülen davalar, ülkeyi pazarlama zihniyetinin bir önceki adımını oluşturuyor. Bugünkü iktidar da özelleştirmeleri gündeme getirerek, “büyük adımlar attık” diyor. Atılan büyük adımlar, bir öncekilerin gittiği yere, Yüce Divan'a doğru atılmış büyük adımlardır!''

 

ÇÖZÜM ÖNERİLERİ;

Bu gün için iflas etmiş politikalar terk edilmeli, toplumsal mutabakat ve bilimsel planlamaya dayalı, kamu yararına enerji politikaları oluşturulması için çalışma başlatılmalıdır.

·         Enerji alanındaki özelleştirmeler derhal durdurulmalı ve bugüne kadar özelleştirilmiş olan tüm kuruluşlar denetime tabi tutularak içinin boşaltılmasına fırsat tanınmadan geri alınmalıdır.

·         Enerjide al ya da öde koşullu tüm sözleşmeler askıya alınmalı ve iptal edilmelidir.

·         Mevcut doğalgaz santralarının tasfiyesi için süre verilmeli, bu süre içinde fiyatları uluslar arası kabul edilebilir seviyeye indirilmelidir.

·         4628 Sayılı EPDK yasası derhal iptal edilmelidir. Bu yasal düzenleme daha önce enerjide uygulanan talan politikasının altyapısını oluşturmakta, enerji sektörünü çok başlılığa sürüklemekte ve sektörü kar hırsına terk etmeyi düzenlemektedir. Bu yasa şu an Yüce divanda yargılanan şaibeli enerji bürokrasisi tarafından hazırlanmıştır.

·         Ulusal kaynaklarımıza dayalı, yenilenebilir enerji alanını geliştiren bilim ve teknolojik araştırma ve geliştirme yatırımlarına pay ayıran enerji politikalarına öncelik verilmelidir.

·         Gelişmiş yakma teknolojilerini barındıran düşük emisyonlu termik santraların yapımı planlanmalı, 8,3 milyar ton linyit rezervleri değerlendirilmelidir.

·         1970 Yılında TEK’in kuruluşu ile ülkede kamu kaynakları üzerinden yapılan yatırımları paylaşma/paylaştırma komplolarına karışan herkes için siyaset, bürokrat ayrımı yapılmadan soruşturmalar açılmalı, haksız zenginleşme, mal varlığı artışları dahil incelenmelidir.

·         Teknik kayıpların düzmece raporlarla değil, dağıtım hatları üzerinden ortadan kaldırılması için çalışma yapılmalıdır.

 

Kamuoyuna saygı ile sunarız.

 

 

EMO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu a.

 

Musa ÇEÇEN

Başkan



35. DÖNEM KURULLARI BELİRLENDİ

04.02.2024
 


Çok Okunanlar


ADALET NÖBETİNE ÇAĞRI: #GEZİYEOZGURLUK

LİSANSSIZ ÜRETİM ÖNÜNDEKİ ENGELLER KALDIRILSIN

MUTLU BAYRAMLAR

PCB TASARIM EĞİTİMİ DÜZENLENDİ

TÜRKİYE’DE İNTERNET’İN 31. YILI BİLDİRİSİ

DEPREMZEDEYE DEĞİL ENERJİ ŞİRKETLERİNE DESTEK

EMO: MEVZUAT YAMA TUTMUYOR (DOKUZ EYLÜL)

SİNOP NÜKLEER GÜÇ SANTRALI İNADINDAN VAZGEÇİLMELİDİR

Okunma Sayısı: 2335


Tüm Basın Açıklamaları

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2024 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.