|
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin komşu binada bulunan baz istasyonunun kaldırılması için açılan davayı geri çeviren mahkeme kararını bozarak uzun süredir tartışmalı olan baz istasyonlarının halk sağlığına etkileri konusunda yeni bir süreç başlatmıştır.
Baz istasyonlarının halk sağlığına etkileri gerek hukuki gerekse teknik boyutta son yıllarda oldukça önemli bir tartışma konusu olarak gündeme gelmiştir. Halk sağlığı açısından henüz uzun erimde insan sağlığı üzerindeki olumsuzlukları kanıtlanamayan böylesi bir konuda mahkemeler tarafından farklı kararların verilmesi süreci yaşanmıştır. Ancak Yargıtay 4 Hukuk Dairesi tarafından oldukça önemli bir karar alınmıştır. Yargıtay, Ankara Asliye 22. Hukuk Hakimliği’nin verdiği kararı oybirliği ile 27.09.2004 tarihinde bozarken, karar metninde şu cümleler yer almıştır. "… bu ve benzeri tesislerin işletilmesi sonucu geniş bir halk kitlesinin yarar sağladığı bilinen bir olgudur. Ne var ki, bu yararın sağlanması karşısında kişilerin zarar görmesi hoş görülemez. Bu bakımdan gerek hizmetten elde edilen yarar ve bunun karşısında verilen zararın dengelenmesi gerekmektedir. Hiçbir hizmet, insan yaşamı kadar öncelik ve önem taşımaz. Diğer bir anlatımla, yararlı bir hizmetin karşılığı olarak insanın ölümü uygun bir sonuç olarak kabul edilemez. İnsan yaşamında tehlike yaratan bir hizmetin, kişi yaşamının önüne geçmesi ve ona üstünlük tanınması doğru bir yaklaşım olarak düşünülemez. Kaldı ki somut olayda, bu hizmetin aynı yerde verilmesinde zorunluluk da bulunmamaktadır. Muhtemelen fazla bir giderle de olsa, başka bir yerde aynı sonuçları sağlayacak bir istasyonun kurulması ve hizmet vermesi olanaklıdır. ……. bu tesisten üçüncü kişilerle birlikte davacı da yararlanmış olsa, sağlanan yararla verilen zararın dengelenmesi genel bir hukuk kuralıdır. Yarar, haberleşmeyi amaçlamaktadır. Zararın ise, insan sağlığı ve yaşamı ile ilgili olduğu gözetildiğinde, ikinci değere önem verilmesi gerekmektedir." yorumlarında bulunmaktadır. Böylece servis sağlayıcı şirketlerin giderlerini artırma pahasına, insan yaşamına zara vermeyecek şekilde iletişim sistemlerini oluşturmaları istenmektedir. İletişim gibi bir insan hakkı karşılığında bile insan hayatının önemini vurgulayan bu karar tartışma süreci açısından son derece önemlidir. Aynı zamanda benzeri durumların oluştuğu başka yerleşimlerde de emsal gösterilerek dava açabileceklerdir. Burada önemli olan nokta insan hayatını tehlikeye atmayacak iletişim altyapısının kurulması amacı ile uygun noktaların belirlenmesi ve GSM şirketlerinin kendi aralarındaki işbirliği ile yine bu noktaları ortak kullanarak kirliliği en aza indirmeleridir. Şimdi yapılması gereken, bundan önce de eksikliği hissedilen servis sağlayıcılar ve konuya müdahil kurumların servis ağlarının yapılanmasını insan sağlığına zarar vermeyecek doğru noktaların belirlenmesi ve istasyonların bu noktalara taşınması için ortak çalışma içinde olmasıdır. Aksi takdirde halk sağlığına olumsuz etkileri olan tüm GSM baz istasyonlarının yargı kararları ile tek tek kapatılması süreci yaşanacaktır. EMO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu a. Musa ÇEÇEN Başkan
|
Tanıtım
İZMİR ŞUBE
BASIN AÇIKLAMASI
ADALET NÖBETİNE ÇAĞRI: #GEZİYEOZGURLUK
