BASINA VE KAMUOYUNA Ülkemizin bütünlüğüne ve demokrasimize karşı saldırılarını artıran çok boyutlu ve dış destekli terör durdurulmalı, yurttaşlarımız arasında birlik, barış ve kardeşlik duygularının bozulmasına yönelik şiddete izin verilmemelidir. Irak‘ın İşgalinden sonra, kuzey Irak‘ta daha rahat hareket olanağına kavuştuğu görülen terör örgütü tarafından ülkemize yönelik saldırıların son bir kaç yıldır yoğun biçimde meydana gelmesi ve ardından tüm ulusu derinden yaralayan ölümler toplumsal vicdanımızda onarılması zor yaralar açmıştır. Son olarak bayram öncesi ve sonrası 30‘a yakın asker ve sivilin hayatını kaybettiği saldırılar sonucu, haklı olarak toplumsal tepkilere neden olmuştur. Bu saldırıların emperyalist ülkelerin Büyük Orta Doğu Projesi sonrasında, sınırları değiştirilmiş Orta Doğu haritalarının yayınlanmasından sonrasına yoğunlaşması tesadüf değildir. Çağdaş demokrasilerde devletin en önemli görevi, yurttaşlarının can ve mal güvenliğini sağlamaktır.Yaşama hakkı en temel insan hakkıdır. Bu saptamadan hareketle Terör ve şiddet "nereden gelirse gelsin, kime yönelirse yönelsin" hiç bir demokratik ülkede hoşgörülemez. Terör örgütü ve destekleyen ülkeler karşısında batı demokrasilerinde olduğu gibi alınabilecek tüm ekonomik, siyasi ve güvenlik önlemleri birlikte alınmalıdır. 22 Temmuz seçimlerinden sonra daha geniş temsil olanağına kavuşan meclis çatısı altında, sorunların barış ortamında tartışılma fırsatı varken, seçilmiş bazı milletvekillerinin terörü kınamayan, sağduyu dışına çıkan açıklamaları, ülkemizde sorunların meclis çatısı altında, demokrasi ve barış içinde çözülme fırsatının heba olmasına neden olmaktadır. Toplum ve devlet olarak bir taraftan teröre ve onu besleyenlere karşı birlik içinde duruşumuzu gösteren onurlu ve kararlı politikalar ortaya konulurken, öte yandan ülkemizin doğusuyla , batısıyla yurttaşlarımızın arasında birlik, barış ve dayanışma duygularımızı zedeleyecek davranışlara karşı hoşgörü gösterilmemelidir Etnik temelli terörün kaynağında Doğu ve Güneydoğu illerimizde yaşanan ve göçle kentlerimizin varoşlarına taşınan yoksulluk, işsizlik ve cehalet yatmaktadır. Ülkemiz kaynaklarının özellikle son yıllarda faiz harcamalarına ayrılması, yoksulluğu ve cehaleti önleyecek sosyal, ekonomik ve eğitim politikalarının yetersizliği bugünkü duruma gelinmesinde öncelikli bir etkendir. Bu nedenle ulusal bütünlüğümüzü tehdit eden, emperyalist ülkelerce sinsice desteklenen çok boyutlu terör sorunun çözümünde ,salt geniş askeri opresyonlara bel bağlamak çözüm değildir. Bu nedenle Irak bataklığına çekilmek istenen ülkemizin terör örgütüne karşı, uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru caydırıcı sınırlı askeri oprerasyonlar ve ekonomik önlemler kadar, bölgede ivedilikle sosyal ekonomik ve barışçı politikaları da uygulamaya koyması gerekmektedir. Bu konuda öncelikli sorumluluk ve yetki hükümettedir. Terör saldırıları karşısında hükümetimizi acil olarak çok boyutlu önlemleri uygulamaya, tüm yurttaşlarımızı, birlik beraberlik ve iç barışa en çok ihtiyacımız olduğu bugünlerde, haklı demokratik tepkilerini gösterirken sağduyuya davet ediyor, hayatlarını kaybeden güvenlik güçlerimize ve yurttaşlarımıza tanrıdan rahmet, tüm ulusumuza başsağlığı diliyoruz. 26.10.2007 TMMOB MERSİN İKK BİLEŞENLERİ Çevre Mühendisleri Odası Mersin İl Temsilciliği Elektrik Mühendisleri Odası Mersin Şubesi Gıda Mühendisleri Odası Mersin Şubesi Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Mersin İl Temsilciliği İnşaat Mühendisleri Odası Mersin Şubesi Jeofizik Mühendisleri Odası Mersin İl Temsilciliği Jeoloji Mühendisleri Odası Mersin İl Temsilciliği Kimya Mühendisleri Odası Mersin İl Temsilciliği Makina Mühendisleri Odası Mersin Şubesi Mimarlar Odası Mersin Şubesi Orman Mühendisleri Odası Mersin İl Temsilciliği Peyzaj Mimarlar Odası Mersin İl Temsilciliği Şehir Plancıları Odası Mersin İl Temsilciliği Ziraat Mühendisleri Odası Mersin Şubesi
|