MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

   · ŞUBE Giriş Sayfası

 İSTANBUL ŞUBE

   · 

ŞUBE TARİHÇESİ

   · 

ŞUBE YÖNETİM KURULU

   · 

ŞUBE DENETÇİLERİ

   · 

ŞUBE ÇALIŞANLARI

   · 

KOMİSYONLAR

   · 

ÇALIŞMA PROGRAMI

   · 

ÇALIŞMA RAPORU

   · 

TEMSİLCİLİKLER

   · 

HABERLER

   · 

DUYURULAR

   · 

GÖRÜŞLER-RAPORLAR

   · 

BASIN AÇIKLAMALARI

   · 

YAZILI BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

GÖRSEL BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

BASINDAN SEÇTİKLERİMİZ

   · 

YİTİRDİKLERİMİZ

   · 

EVLİLİK DUYURULARI

   · 

YENİ DOĞAN DUYURULARI

   · 

İŞ YAŞAMI DUYURULARI

   · 

MİSEM EĞİTİMLERİ

   · 

EĞİTİMLER

   · 

İŞ VE ELEMAN ARAYANLAR

   · 

SMM NEDİR?

   · 

ÖLÇÜM VE BİLİRKİŞİLİK İÇİN BAŞVURU

   · 

YAYIN SATIŞ VE KİTAP LİSTESİ

   · 

İSTATİSTİKLER

 
Şube Kapsamındaki İller:

 EDİRNE   İSTANBUL   KIRKLARELİ   TEKİRDAĞ 
 

 
MİSEM EĞİTİMLERİ
 

EMO İstanbul Şubesi
Haber Bülteni
SAYI: 81

Tüm Sayılar

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

EMO GENEL MERKEZİ: 2008 YILI ENERJİ BİLANÇOSU: ÖZELLEŞTİRME, KARABORSA, ZAM VE YATIRIMSIZLIK


BASIN AÇIKLAMASI

 
Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Musa Çeçen, EMO'nun 54. kuruluş yıldönümünde, Enerji, Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sendikası Genel Başkanı Kemal Bulut ile birlikte bir basın toplantısı düzenleyerek 2008 yılında enerji alanında yaşanan gelişmeleri değerlendirdiler. Basın toplantısında 1 Ocak 2009'dan itibaren geçerli olacak elektrik zammı, nükleer ihale süreci eleştirilirken, 17 yıl önceki görevlendirmeye dayanılarak Aydın, Denizli ve Muğla illeri elektrik dağıtım hizmetinin devri sürecinde kamu zararına yol açan uygulamalar kamuoyuna aktarıldı.
 

ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI
ENERJİ, SANAYİ ve MADEN KAMU EMEKÇİLERİ SENDİKASI
ORTAK BASIN TOPLANTISI METNİ
  

 

Sayın Basın Mensupları, 

Elektrik Mühendisleri Odası‘nın 54. kuruluş yıldönümünde 2008 yılını da geride bırakırken, enerji alanında yaşanan süreci sizlerle değerlendirmek istedik. Dün resmi olarak olmasa da açıklanan elektriğe yapılan zam, sonuçlandırılmaya çalışılan nükleer ihale de gündemimizde olmakla birlikte, 17 yıl önceki görevlendirmeye dayanılarak Aydın, Denizli ve Muğla illeri dağıtım hizmetinin devri sürecinde yaşanan kamu zararına yol açan uygulamaları sizlerle paylaşacağız.

Elektrik Mühendisleri Odası 54 yaşında...
Bugün, Elektrik Mühendisleri Odası‘nın (EMO) 54. kuruluş yıldönümü. Mühendislik mesleğinin tarihsel gelişimine bakıldığında Türkiye‘de ciddi bir deneyim ve birikimin sağlandığı açıktır. Ancak ne yazık ki eğitim sistemi başta olmak üzere, piyasalaştırma anlayışı mesleğimizi de açmazlarla karşı karşıya bırakmaktadır. Ülkemizin iyi eğitimli mühendisleri bugün düşük ücretle ve işsizlikle karşı karşıyadır. Küresel kriz ortamı bu sorunları derinleştirirken, siyasal iktidarın ne yazık ki çözüm arayışında dahi bulunmadığı görülmektedir.

Elektrik Mühendisleri Odası, Anayasa‘nın 135. maddesi ve 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Yasası hükümlerine göre kurulmuş, 26 Aralık 1954 tarihinde ilk Genel Kurulu‘nu yaparak çalışmalarına başlamıştır. Kamu kurumu niteliğinde bir meslek kuruluşu olan Odamız, ülkemizin en önemli mühendislik disiplinleri arasında yer alan elektrik, elektronik, bilgisayar ve biyomedikal mühendislerinin üye olduğu, EMO, yargı gözetimi altında yapılan seçimlerle belirlenen yönetim organlarına sahip, demokratik, mesleki kitle örgütüdür. EMO bugüne kadar kendisine yasalarla verilmiş olan görevleri kamu yararı çerçevesinde yerine getirmiş, getirmeye de devam edecektir.

Son günlerde siyasal iktidarın, EMO da dahil olmak üzere TMMOB ve bağlı Odalarına yönelik saldırı ve karalamalarını yoğunlaştırdığı görülmektedir. Bunun temel nedeni ise AKP iktidarının, ülkemizi içine düşürdüğü açmazlar karşısında çözüm üretmek yerine saldırgan davranışlarla etki yaratmaya çalışmasıdır.

EMO; 54. kuruluş yıldönümünü tüm bu baskılara karşın kamu yararını temel alan ve bilimin kamunun hizmetinde olması gerektiği anlayışıyla kutlamaktadır.

Siyasal iktidarın enerji alanında yürüttüğü politikalar sonucunda bugün ülkemiz elektrik enerjisi alanında yatırım açmazı, özelleştirmelerin ve piyasacı anlayışın dayattığı yüksek zamlar, nükleer santral gibi ayakları yere basmayan projelerle çevrelenmiştir.  

2008 Yılı Bilançosu
2008 yılı enerji alanında özelleştirme, karaborsa, zam ve yatırımsızlık yılı olmuştur. Gelinen noktada yönetimsel anlamda da ciddi bir kaosun olduğu, planlama ve denetim mekanizmalarından söz dahi edilemeyecek bir yapılanma oluşturulmuştur. Öncelikle yatırım planlaması açısından bakılacak olursa tam bir başıboşluk yaşandığı ortaya çıkmaktadır. Kamu yatırım yapamamakta, özel sektöre "ulufe" gibi dağıtılan lisansların hiçbir denetimi dahi bulunmamakta, küresel krize neden olan finansal spekülasyona benzer bir şekilde Türkiye‘de de enerji alanında manipülasyon ve spekülasyonlar yaşanmaya başlamıştır.

TEİAŞ‘ın 2008-2017 Üretim Projeksiyonu çalışması, küresel kriz olmasa da Türkiye‘nin enerji krizi nedeniyle sanayi başta olmak üzere ekonominin çarklarının çevrilemeyeceğini göstermektedir. Düşük senaryoda kabul edilen yüzde 6.6‘lık enerji talep artışı dikkate alındığında, var olan santralların 2010‘dan itibaren enerji talebini karşılayamayacağı, inşa halinde olan santrallar da devreye alınabilse bile 2010 yılının çok az bir yedekle talebi karşılayabileceği, lisans almış projelerin de hayata geçirilebileceği varsayılırsa da 2013 yılında enerji açığının oluşacağı öngörülmektedir.

Teşvikli sistem sonuç vermedi
Yatırımsızlık enerji kaynağı yokluğundan değil, enerji alanında uygulanan küresel sistemin dayattığı politikalardan kaynaklanmaktadır. Ülkenin ciddi düzeydeki kömür, hidrolik ve rüzgar potansiyeli böylesi bir yapılanma içerisinde değerlendirilememektedir. 22 Ağustos 2006 ve 26 Haziran 2008 tarihlerinde 2 kez ihaleye çıkarılan Afşin-Elbistan C-D santrallarının özel sektör tarafından yapılması için defalarca şirketlerle masaya oturulmuş, süre uzatımı yapılmış, taleplerine yönelik yasa, şartname gibi hukuki belgelerde ihale sürecinde değişikliklere gidilmiş olmasına rağmen, son yapılan ihale de Eylül 2008 tarihinde yine iptal edilmiştir. Yatırım için şartları beğenmeyen şirketlerin, son ihalede ise yatırım açığıyla oluşan pahalı enerji fırsatından yararlanarak oldukça yüksek fiyat talep ettikleri için ihale sonuçlandırılamamıştır.

Enerjide finansal spekülasyon HES‘lerle başladı
Hidroelektrik santralları (HES) açısından duruma bakıldığında ise, Yenilenebilir Enerji Kaynakları Yasası kapsamında fiyat ve alım garantisinden yararlanmak üzere küçük derelere başvuruların yoğunlaştığı, dolayısıyla ülke enerji ihtiyacı değil karlılığın garanti altına alındığı bir yapılanma ortaya çıkmıştır. Bunun da ötesinde "HES lisans furyası" başlamış, spekülatif lisans alım-satım işleri yoğunlaşmış, gazetelere düşen ilanlarla lisans ticareti yapılır olmuştur.

Dışa bağımlılıkta yeni tehditler
Yerli ve yenilenebilir kaynaklar bu yapı içerisinde atıl beklerken, kamu zararına yol açan YİD-Yİ dönemlerindeki gibi yeniden doğalgaz ve ithal kömür furyası başlamıştır. Elektrik üretiminde zaten yüzde 45‘ler düzeyinde olan dışa bağımlılık sorunu, ne yazık ki dış kaynaklı yeni santral planlamalarıyla birlikte nükleer santral ihalesiyle de perçinlenmiş durumdadır. Büyük gürültülerle yapılan Akkuyu nükleer santral ihalesine yalnızca Rus Atomstroyexport, Inter Rao ve Park Grubu ortaklığı teklif vermiş olmasına rağmen bir şirketle ihale süreci devam ettirilmektedir. İhalenin ikinci aşaması olan TAEK kriterleri süreci 19 Aralık 2008 itibariyle tamamlanmış, TAEK ölçütleri uygunluk belgesi verilmiştir. Bu ihalenin üzerine de ülkenin içine sokulduğu enerji darboğazının gölgesi şimdiden düşmüştür. Rus şirketinin Ermenistan‘daki Metsamor nükleer santralını işlettiği ve Ermenistan‘dan Türkiye‘ye ucuz elektrik ithalatı yapılacağı beklentisinin ihale sürecinde etkili olduğu belirtilmektedir.

Kamu sırtından piyasa
Bu yapılanma içerisinde AKP iktidarının bulduğu çözüm ise küresel kriz ortamında kapitalist sistemin kendisini kurtarmaya yönelik olarak devreye soktuğu kamu kaynaklarıyla sermayenin fonlanması uygulamasının bir alt versiyonunun devreye sokulması, faturanın da elektrik kullanıcılarına çıkarılması olmuştur. Elektrik Piyasası Kanunu‘nda 29 Temmuz 2008 tarihinde yapılan değişiklikle, sermayenin enerji alanında yatırım yapmasına yönelik olarak kamu kaynaklarının seferber edileceği özel ihale modelleri yaratılmış, dağıtım özelleştirmeleri devam ettirilerek kamunun zararının katlanacağı bir yapılanmaya doğru adımlar atılmıştır.

Yeni bir AKTAŞ‘a doğru
Enerji darboğazını daha da açmaza sürükleyecek dağıtım özelleştirmeleri ile Başkent, Sakarya, Meram ve Aras dağıtım bölgelerinin satışını yapan AKP iktidarı, devir işlemine yönelik olarak süreci sürdürmektedir. Bundan 17 yıl önce yapılmış ihale bile olmayan görevlendirme kararına dayanılarak Aydın, Denizli ve Muğla illerinin dağıtım hizmeti AYDEM adlı özel şirkete hukuki yeni sorunlarla birlikte devredilmiştir. Devrin ardından yaşanan gelişmeler ise ne yazık ki yeni bir AKTAŞ örneğine doğru gidildiğini göstermektedir. Kamu kuruluşu olarak AYDEM‘e devir öncesinde Aydın, Denizli ve Muğla illerindeki dağıtım hizmetini yürüten Menderes Elektrik Dağıtım A.Ş, 22 Aralık 2008 tarihinde TEDAŞ‘a yaptığı başvuruyla daha devredileli birkaç ay olmadan nasıl kamu zararına işlemler yapıldığını ortaya koymuştur. Devir Kurulu Başkanlığı‘na teslim edilen dağıtım hizmeti karşılığında alacak miktarını gösteren satışlara ilişkin şirketin karartma uygulayarak, kamu alacağını tahsil etme olanağı elde ettiği belirlenmiştir. Yapılan işlemle 9 milyon 28 bin 423 kilovat saat elektrik karşılığı olan 1 milyon 818 bin YTL‘lik tamamı TEDAŞ alacağı olan Aydın, Denizli ve Muğla illerindeki satışlara ilişkin 15 Ağustos 2008 tarihli devirden önceki faturaların iptal edilerek, iptal tarihleri de son okuma gibi kabul edilerek, kamu alacağı açısından bir karmaşa yaratılmıştır. Şirket, hakkı olmayan bir alacağa son okuma tarihini değiştirerek ortak olmuştur. Menderes Elektrik Dağıtım, bu uygulama ile kurum zararının ne kadar olduğunun tespiti için iptal edilen faturaların tamamının oluşturulacak bir heyetçe tek tek incelenmesini ve AYDEM şirketinden tahsilat yapılmasını istemektedir. Üstelik bu kamu alacağı üzerinden kamu dağıtım kuruluşu tahsilat yapmış gibi KDV, TRT Fonu ve Enerji Fonu gibi bedelleri de ilgili kurumlara daha önceden ödemiş olduğu belirtilmektedir.

Özelleştirme uygulamalarının kendisi rant aktarım mekanizması olduğu için bu tür uygulamalar ne yazık ki beklenen sonuçlar haline gelmiştir. Yalnızca özelleştirme uygulamalarının değil, enerji alanının piyasaya bırakılmasının da kamu zararına yol açtığı ortadadır.

2008‘de karaborsa rekor kırdı
Kamunun yatırım yapması yasaklanırken, elektrik enerjisi alanının özel sektörün inisiyatifine bırakılması sonucunda, yaratılan yatırımsızlık ortamı içinde özel sektörden gelen üretim tehdidi sonuç vermiş; Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliği denilen borsa mekanizması devreye alınmış ve Türkiye‘de tüketilen elektriğin yüzde 10-15 gibi bir bölümünü karşılayan sistem tam bir karaborsaya dönüşmüştür. Karaborsada yaşanan fiyat artışları açısından; sistem dengesizlik fiyatı (SDF) denilen gündüz, puant ve gece olmak üzere 3 dönem halinde şirketlerin verdiği fiyatların en yüksek düzeyini gösteren Sistem Marjinal Fiyatı‘nın ağırlıklı ortalaması olarak hesaplanan elektrik fiyatındaki artış 2008 yılında rekor düzeye ulaşmıştır. Ocak 2008‘de gündüz döneminde megavat başına 169.05 YTL, puant döneminde 177.67 YTL, gece döneminde 148.59 YTL olan SDF; gündüz ve gece dönemi için temmuz ayında 188.24 YTL-155.94 YTL düzeylerine ulaşarak rekor kırarken, puant dönemi için ağustos ayında 181.6 YTL ile tepe düzeyine varmıştır. Böylesi bir ortamdan elektrik satın alma zorunluluğuyla karşı karşıya kalan kamu kuruluşları ciddi bir mali açmaz içerisine sürüklenmiştir. Hükümet, IMF ile yaptığı pazarlıklarda seçim öncesi elektrik fiyatlarına zam yapmamak için enerji alanı da dahil olmak üzere yatırım yapmama garantisi vermiştir. Seçimlerin ardından ise AKP Hükümeti, 1 yıl içinde arka arkaya gelen zamlarla geniş halk kesimlerini olumsuz etkileyecek fiyat artışlarına imza atmıştır. 1 Ocak ve 1 Temmuz‘da yapılan zamları temmuz ayı başında yürürlüğe giren maliyet bazlı fiyat mekanizması denilen otomatik zam dönemi izlemiş ve otomatik zammın ilk uygulaması ile elektrik fiyatları 1 Ekim 2008‘de üçüncü zammı görmüştür. Böylece 2008 yılında konutlarda kullanılan elektriğe faturalara yüzde 56.13 oranında yansıyan zam yapılmıştır.

Ucuzlama Beklentisi Zamla Sonuçlandı
Ocak ayında elektrik fiyatlarında ucuzlama beklentisi EPDK‘nın dağıtım, iletim, perakende hizmet satış bedellerinde artışa gitmesiyle hayal kırıklığına dönüşmüştür. 2008 yılında oldukça yüksek zamlarla karşılaşan yurttaşlar, 2009 yılını da elektriğe yapılan yüzde 1.18 zamla karşılamak zorunda bırakılmışlardır. Konut kullanıcıları için yapılan yüzde 1.18‘lik zam, tüketici faturalarına yüzde 1.1 olarak yansıyacaktır. Ancak tüketicilere bindirilen gerçek yükün ortaya konulabilmesi için yapılan zamların kümülatif olarak vardığı noktanın dikkate alınması gerekmektedir. Yani 31 Aralık 2007 tarihinde 1 kilovat saat elektrik için her şey dahil olmak üzere 15.810 Ykr ödeme yapan yurttaşlar, 1 Ocak 2009 itibarıyla 24.958 Ykr ödeme yapmak zorunda kalacaklardır.

EPDK‘nın kararı henüz resmi olarak kamuoyuna duyurulmamış olmakla birlikte karara ilişkin yapılan açıklamalara göre konutlara, aydınlatmaya, tarımsal sulamaya zam yapılırken, büyük sanayiciler için indirime gidilmiştir. İletim sisteminden elektrik satın alan demir çelik, çimento, büyük tekstil fabrikaları gibi sayılı sanayi kuruluşlarının yer aldığı tarife için yeni ayarlama ile yüzde 1.57‘lik indirime gidilmiştir. Bu indirimin nedeni de 1 yıllık yapılmış bir hata olarak dillendirilmektedir. İletim sisteminden elektrik alanların dağıtım sisteminden elektrik alan sanayi kuruluşlarına göre dağıtım ve perakende satış hizmet bedelleri ödemeyerek daha düşük tarifeye sahip olması gerekirken, 1 Ocak 2008 tarihinde yürürlüğe giren tarifede yanlışlık yapıldığı ifade edilmektedir. Basit bir tarife düzenlemesinde bile 1 yıl boyunca böyle bir hatayı sürdüren kurumların elinde enerji yönetiminin sağlanabilmesi de mümkün değildir.

                                                                
Elektrik Mühendisleri Odası                                         Enerji, Sanayi ve Maden Kamu
41. Dönem Yönetim Kurulu                                          Emekçileri Sendikası

26 Aralık 2008



TORBA YASA TEKLİFİNİ GERİ ÇEK

17.11.2020
 


Çok Okunanlar


ŞUBEMİZDEN İSTANBUL KÜLTÜR ÜNİVERSİTESİ`NE ZİYARET

ŞUBEMİZ ESKİ YÖNETİCİLERİNDEN İBRAHİM AKSİN VEFAT ETTI

ŞUBE KOORDİNASYON KURULU GERÇEKLEŞTİRİLDİ

ŞUBEMİZDEN İKİTELLİ OSB`YE ZİYARET

Okunma Sayısı: 1595


Tüm Basın Açıklamaları

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2024 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.