İNSANCA YAŞANACAK BİR TÜRKİYE İÇİN HALKIMIZA ÇAĞRI Hayatımızı kolaylaştırmak,geliştirmek,yaşanır kılmak amacıyla oluşturulan kurumların mağduru haline geldik.Emeklilik, yaşlılığımızın bir güvencesi olmaktan çıktı.Emeklilik ücretleri yetersiz.Maaş kuyruklarında ömür tüketiyoruz.Yaşlılıkta dahi çalışmak zorunda kalıyoruz. Sağlık kuruluşlarında,poliklinik önlerinde,kuyruklarda daha da hastalanıyoruz.Ameliyatlar için aylar sonrasına randevular veriliyor.Sosyal güvencemiz olmasına rağmen ek para ödemelerine maruz bırakılıyoruz.Sosyal güvencesi olmayanlar büyük bir çaresizliği yaşıyorlar.SSK hastanelerinin devri ile sanki sağlık hizmetlerinin düzeleceği imajı verilmek isteniyor.Oysa gerçekte planlanan, sağlık tesislerinin yerel yönetimlere devri ile sağlık hizmetlerinin paralı hale getirilmesidir. Okullarda kayıt için,okulun yakacağı,temizliği vb.için paralar vermek zorunda kalıyoruz.Okul sayıları yetersiz.Sınıflar kalabalık.Öğretmen sayısı yetersiz.Üniversiteler paralı hale getirilmiş,yoksul yetenekli çocukların okumaları gün geçtikçe imkansız hale geliyor. Pahalı girdiyle ürettiğimizi ucuza satıp gıdaları pahalı tüketiyoruz.Ertesi yıl tarlamızı ekemez duruma düşüyoruz.Köy Hizmetleri Genel Müd.’nün kapatılması ile kırsal ve tarımsal altyapı hizmetlerinin daha hızlı sunulacağı imajı veriliyor.Oysa gerçekte planlanan Köy Hizmetlerinin yerel yönetimlere devri ile yol, içme suyu ,sulama arazi tapulaştırma gibi hizmetlerin paralı götürülür hale getirilmesi,topraklarımızın sahipsiz bırakılmasıdır. Yoksulluk, İşşizlik, kaçak işçilik giderek yaygınlaşmakta,asgari ücret beslenmeye dahi yetmemektedir.Telefon,elektrik su vb temel ihtiyaçların faturaları maaşın büyük bir bölümünü götürüyor.Tüm bu olumsuzlukları kabul etmek zorunda değiliz. Bu bozuk düzen değişmelidir.Sosyal güvenlik,sağlık,eğitim,altyapı başta olmak üzere kamusal hizmetler tepeden tırnağa halkın yararı doğrultusunda yeniden yapılandırılmalıdır. Emeklilik sistemi çalışamayacak yaşa gelen insanlarımızın gelecek güvencesi haline getirilmeli, Sağlık hizmeti doğumdan ölüme kadar herkesin anında ve para ödemeden eşit olarak yararlanabileceği bir sisteme dönüştürülmeli. Eğitim tüm yurttaşlara açık,eşit ve ücretsiz hale getirilmeli. Ulaşım, haberleşme,enerji,tarım ve ülkenin yerüstü ve yer altı kaynakları vb geniş toplum kesimlerinin ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde yeniden yapılandırılmalıdır. Kısaca toplumsal zenginlikler ve toplumsal hizmetler yeni bir kamusal anlayışla tüm yurttaşların kolaylıkla erişebileceği konumda olmalıdır. Toplumda adaletin yerine getirilmesi ve eşitliğin sağlanmasında sosyal hukuk devletine ihtiyaç vardır.Sağlık ve sosyal güvenlik başta olmak üzere tüm kamusal hizmetler temel insan haklarının karşılanmasına yöneliktir.Sosyal devletin de bu hakları garanti altına alması yükümlülüğü ve sorumluluğu vardır.Bunun için yurttaştan vergi toplanmaktadır.Yurttaşlardan vergi olarak aldıklarını yine yurttaşların temel ihtiyaçlarını karşılamak için kullanmak durumundadır.Şimdiye kadar bunu layıkıyla yapamayan hükümetler bunun yapılamayacağı gerekçesiyle tamamen üstünden atmaktadır.Böylelikle temel insani ve toplumsal ihtiyaçları ticarete dönüştürerek şirketlere kar kaynağı haline getirmektedir. AKP Hükümeti de IMF ve Dünya Bankası programlarını “reform” adı altında kararlılıkla yürütüyor.Başta asgari ücretle çalışanlar, işşizler,emekliler,esnaf ve çiftçiler olmak üzere yoksul toplum toplum kesimlerinin ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak olan sağlık,eğitim sosyal güvenlik kuruluşlarının vb yetersizliği ve vatandaşın mağduriyeti kullanılarak;kazanılmış yetersiz haklarımız da elimizden alınarak,bizlerin bizlerin daha da mağdur edileceğimiz düzenlemeler yapılmaktadır. Örnek vermek gerekirse; Emeklilik yasası ile 9000 iş günü prim 25 yıl kesintisiz çalışma ,emeklilik ücretinin yarıya düşürülmesi,emeklilik yaşının da 70’e çıkarılması istenmektedir.Herkesin sosyal güvenliği olacak söylemiyle sadece bazı hastalıklar sigorta kapsamına alınacaktır. Kanser, şeker,kalp hastalıkları ve bazı ameliyatlar için ödeme yapılmayacaktır.Yani parası olmayana yaşama hakkı tanınmayacaktır.Ayrıca,bugün sadece ilaç alırken ödenen %20’lik katkı payı,artık muayene olurken,tetkik ve analizlerde de ödenecektir.Üstelik bu pay %20 değil %50 olarak ödenecektir. AKP Hükümetinin çıkardığı ve çıkarmayı düşündüğü yasalar olan: v Genel Sağlık Sigortası;Paran kadar sağlık sigortası v Emeklilik Yasası;Mezarda emeklilik v Aile Hekimliği;Koruyucu sağlık ve tedavi hizmetlerinin paralı hale getirilmesi v Temel Sağlık Yasası;Hastanın müşteri,hastanenin sağlık işletmesine dönüştürülmesi v Kamu Yönetimi Yasası;İş güvencesiz,performansa göre sözleşmeli çalışma v Yerel Yönetim Yasaları;Yerelleşerek hizmetlerin özelleştirilmesi ile tam bir sosyal-ekonomik yıkım yapılmaktadır. AKP Hükümetinin tüm bu yıkım politikalarına karşı halkın temel ihtiyaçlarının herkese adil,eşit,ulaşılabilir,ücretsiz olmasını ve gereksinimi kadar kamu hizmeti talep ediyoruz.Güvenli bir gelecek ve “İnsanca Yaşanacak Bir Türkiye İçin” Emek Platformu olarak mücadelemiz sürecektir.Saygılarımızla...
|