|
TMMOB 11. Enerji Sempozyumu`nda enerjide kaynak ve üretim planlaması yapılabilmesi, dışa bağımlılığın azaltılabilmesi için öncelikle üretim sektörlerinde yaşanan gelişimin değerlendirilmesi, planlama yapılması gerektiği vurgulandı
Panelin yöneticiliğini üstlenen eski Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarı ve Merkez Bankası Banka Meclisi önceki üyelerinden Prof. Dr. Bilsay Kuruç, enerjinin geleceği ana teması kapsamında şikayet yerine geleceğe dair konuşmalar yapmanın önemine dikkat çekti. Türkiye‘nin enerjisinin yüzde 75‘ini dışarıdan getirmekle yükümlü olduğunu, bu oranın giderek büyüdüğünü ifade eden Prof. Dr. Kuruç, "Bankacılığın yüzde 70‘i dışarıdan. Dünya sermayesi tıpkı enerjide olduğu gibi bankacılığa el koymuş durumda. Şimdi sermaye ait olduğu yere gidiyor, Türk parasından kaçıyor, ithalat ile işleyen bir rejimin içerisinde yaşıyoruz. Bu ithalat kendi rantlarını oluşturuyor. Türk sermaye sınıfı enerji alanını çok seviyor. Çünkü çok kolay rantlar var. Kömür santrallerini niye seviyorlar? özel sektör toplum için değil, kendi için optimizasyon yapar. Maliyet olabildiğince küçük, fiyat daima yüksek olacak. Fiyatın içinde bugün rantlar var. Rantlar siyaset kanalıyla dağıtılıyor. En kolay alan enerji ihaleleri. Dolayısıyla özelleştirmenin bedelini toplum olarak ödüyoruz" dedi. VERİM YETERLİ DEĞİL MMO Enerji Çalışma Grubu Üyesi Orhan Aytaç, 2016 yıl sonu itibarıyla 78 bin megavatlık kurulu güçte fosil yakıtların yüzde 56, üretimde yüzde 67 payı olduğunu, üretimde ithal yakıtın payının da yüzde 51 olduğunu kaydetti. Bu yıl yatırımdan vazgeçenleri düşerek, sadece lisans almış yatırımlara bakıldığında 2020‘de 92 bin 88 megavat, 2023‘te 111 bin 33 megavat kurulu güce ulaşılacağını belirten Aytaç, fosil yakıtların da kurulu güçteki payının yüzde 55, üretimdeki payının da yüzde 6570 arasında olacağını bildirdi. Aytaç, dünyada ise fosil yakıtın payının 2025‘te yüzde 58‘e, 2040‘da yüzde 40‘a düşürülmesinin hedeflendiğini ifade etti. "Kurulu güçle en yüksek anlık tüketim arasındaki makas yıllardır açılıyor, 2009‘dan beri de daha geniş açılıyor" diyen Aytaç, TEİAŞ‘ın güvenilir üretim kapasiteleri esas alındığında santrallerin üretimlerinin bu güvenilir üretim kapasitesinin hep altında kaldığına dikkat çekti. (Bursa Kent; 18.12.2017)
|
|
|
Çok Okunanlar |
|
|
|