TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu (İKK), İzmir’de gerçekleşen orman yangınlarına ilişkin 27 Ağustos 2019 tarihinde basın toplantısı gerçekleştirdi. Orman yangınlarının önlenmesi için alınması gereken önlemlere yer verilen açıklamada ağaçlandırma çalışmalarına ilişkin uyarılarda yer aldı.
 

Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Lokali`nde düzenlenen basın toplantısında, İKK adına basın metnini Orman Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Koray Sarıkaya okudu. İzmir`de 18 Ağustos 2019 tarihinde çıkan orman yangınlarında toplam 6 bin 500 hektar alanın tahrip olduğu bilgisine yer verilen açıklamada, Akdeniz iklim kuşağında iklim değişikliği nedeniyle yangın riskinin artığına dikkat çekildi. Orman yangınlarıyla bilimsel bir yaklaşımla mücadele edilmesi gerektiğine vurgu yapılan açıklamada, "Görülmüştür ki ilimizde yaşanan yangına müdahale sırasında sevk ve idare eksiklikleri yaşanmış, teknik ve teknolojik destek yetersiz kalmıştır" denildi. Orman yangınlarına yönelik yurttaşlara çağrı yapılan açıklamada, ateş yakılarak piknik yapılmaması istenirken, ateş ve duman gördüklerinde ise acilen 177 Orman Yangını İhbar Hattı`na bildirmeleri istendi. Orman Genel Müdürlüğü`ne yönelik çağırıda ise İzmir`de büyük yangınların Ağustos ayında yaşandığı hatırlatılarak, yangın sezonu öncesi yapılması gereken teknik hazırlıklar yer aldı. Araç ve kadrolu personel eksikliğine de dikkat çekilen açıklamada, geçmiş yıllarda amfibi uçaklarla daha etkin müdahale yapıldığı hatırlatılarak, "Özel şirketlerden uçuş garantili hizmet alım ihaleleri yöntemiyle yapılan tercihlerin ne yazık ki yangın sırasında yeterli olmadığı görülmüştür" denildi.

Ağaçlandırma Uyarıları
Yanan bölgenin yeniden ağaçlandırılması için yetişme muhiti koşullarına uygun orijinde yeterli miktarda tohum ve fidan sağlanması çağırısı yapılan açıklamada, şu bilgilere yer verildi:

"Kızılçam ağaç türünün yeryüzündeki yayılışı orman yangınının meydana geldiği alanlarla paralellik göstermektedir. Bu ağaç türü genetik olarak yangına karşı neslini devam ettirme eğiliminde olduğu için yanan alandaki kozalaklar ağır yangın geçirse bile kapalı olan kozalakların içindeki tohumlar yanmadan kalmakta ve yangından sonra kozalaklar açılarak mineral toprağa ulaşmaktadır. Böylece ilk yağmurlardan sonra mineral toprağa ulaşma fırsatı yakalayan tohumlar çimlenme olanağı bulmaktadır. Buna ormancılıkta ‘yangın kültürü` adı verilir. Bir başka ifade ile yanan alan yaşlı kızılçam ormanı ise ağaçlandırma yapmaya gerek yoktur. Eğer alanda yeterli tohum ağacı yok ise ağaçlandırma yoluyla yeniden orman tesis edilir. Tür olarak yörenin doğal türlerinden taviz verilmez, tür değişikliğine gidilmez, bilimsel bir yaklaşımla genetik kirliliğe izin verilmez. Ormancılıktaki tohum hasat ve transfer zonlarına uyulmak zorundadır."

Yanan alanların başka amacı kullanımının önüne geçilmesi çağrısı yapılan açıklamada, "Ekosistemin yeniden tesisine yönelik olarak mevzuat gereği doğal gençleştirme veya ağaçlandırma çalışmaları en geç bir yıl içinde bitirilmelidir" uyarısına da yer verildi. Ağaçlandırma çalışmalarının Orman Genel Müdürlüğü`nün sorumluğunda olduğuna vurgu yapılan açıklamada, "Mevzuata göre Orman Genel Müdürlüğü dışında hiçbir kurumun orman alanları için ağaçlandırma kampanyası yapma yetki ve sorumluluğu bulunmamaktadır. Ancak Orman Genel Müdürlüğü de 4122 sayılı yasaya göre talep eden vatandaşların ağaçlandırma bağışlarını doğrudan alma ve sadece ağaçlandırma hizmetlerinde kullanmakla yükümlüdür" ifadelerine yer verildi.