Antalya`da 10. Yenilenebilir Enerji Kaynakları Sempozyumu düzenlendi. EMO Yönetim Kurulu Başkanı Gazi İpek ile sempozyum, yenilenebilir enerji ve enerji politikaları üzerine konuştuk.
 

Burak YILMAZ

ANTALYA

Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Antalya Şubesinin organizasyonunu üstlendiği 10. Yenilenebilir Enerji Kaynakları Sempozyumu (YEKSEM) Antalya Konyaaltı Nâzım Hikmet Fuar ve Kongre Merkezinde 12-13-14 Aralık tarihlerinde gerçekleşti. Sempozyum kapsamında 14 oturumda 65 sözlü, 6 poster olmak üzere 71 akademik bildiri sunuldu. Ayrıca 30 davetli konuşmacının yer aldığı 6 panel gerçekleşti. Sempozyumu, Yürütme Kurulu Başkanı Şaban Tat ile yaptığımız görüşme vesilesiyle duyurmuştuk. Sempozyumun açılış konuşmasını yapan EMO Yönetim Kurulu Başkanı Gazi İpek ile hem sempozyum ve yenilenebilir enerji meseleleri üzerine, hem de enerji politikaları üzerine konuştuk.  

"40 MİLYAR KİLOWAT/SAAT ELEKTRİK NEREYE GİDİYOR?"

Enerji politikalarından önce çok önemli bir soru olan kayıp-kaçak meselesine dikkat çeken İpek, hanelerdeki elektrik tüketiminden yansıyan bir kayıp-kaçaktan bahsetmediğini, dünya standartlarında hata payı olarak kabul edilen kaybın dışında 40 milyar kwa/saat miktarında üretilen elektriğin nereye gittiğini bilmediklerini söyledi. Bu verileri EPDK`den aktardığını belirten İpek "Şirketler bunun bir kısmını ‘Evet kaçak var` diyerek açıklıyor ama nereye gittiğini belirtmiyor. Bu miktarda elektriğin üretim bedeli 10 milyar dolar civarındadır. Bu çok ciddi bir rakam. Şirketlere kayıp-kaçak önleme teşvikleri veriliyor olmasına rağmen durum bu. Dolayısıyla bunun araştırılması ve ortadan kaldırılması lazım. Kullanılan teknolojinin düzeyi elbette bunda bir etkendir ama sadece bununla izah edemiyoruz" dedi. 

"HER YATIRIMA SATIN ALMA GARANTİSİ VERİLİYOR"

Türkiye`de enerji üretimimin düştüğünü belirten İpek, Türkiye`nin 2018 yılında ürettiği elektrik miktarına ulaşamadığını belirtti. Elektrik üretiminin düşmesinin kriz ortamının göstergesi olduğunu belirten İpek, "Hanelerde elektrik tüketiminde çok küçük bir artış var ama esasen sanayinin kullandığı elektrikte ciddi bir düşüş var. Enerji politikalarında iyileştirme ve planlama yapmak yerine yatırım pompalanıyor, projeksiyon abartılıyor, tüketim abartılıyor. Yapılan her yatırıma satın alma garantisi veriliyor. 2018`de toplam fatura edilen elektrik miktarının yüzde 25`i dolar bazında alınmış. 2020`de 328 milyar kwa/saat üretim-tüketim olacağı söyleniyor. Böyle bir rakam olamaz. İthal kömür ve doğal gazı teşvik etmeyi sonlandırmamız gerekiyor" dedi.  

"YEREL PLANLAMA ÖNEMLİ"

İthal kömür ve doğal gaz yerine güneşin ve rüzgarın teşvik edilmesi gerektiğini belirten İpek, yenilenebilir enerjinin temel karakterinin yerel ve bölgesel planlamayla olabileceğini söyledi. Büyük ölçekli planların nadiren yapıldığını belirten İpek şunları söyledi: "Yerel yönetimler kamuyla beraber asli unsur ki bu görev bugün yerel yönetimlere düşüyor. Bu enerji üretildiği yerde tüketilebilir, temel sorun bu. O zaman kayıp miktarı da minimize edilmiş olacaktır. Fazlasını şebekeye verebiliyor. Üretildiği yerde tüketime ve kamu politikasına ihtiyaç var. Biz bunu belediye başkanlarına görüşmelerimizde anlatıyoruz. Gelin sizin bölgenizde böyle bir plan yapalım ve yüzde yüz yenilenebilir enerjiye geçiş projesi yapalım diyoruz. Biz bunu bedelsiz olarak yapıyoruz. Ama ben pek bizi anladıklarını zannetmiyorum."

(Evrensel; 17.12.2019)