ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI ESKİŞEHİR ŞUBESİ BASIN AÇIKLAMASI BASINA VE KAMUOYUNA İlk olarak 2019`un son günlerinde Çin`de görülen, kısa sürede diğer ülkelere de yayılarak uluslararası kamu sağlığını tehdit eder boyuta gelen ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi, yani dünyada eşzamanlı olarak yaygın şekilde ve çok fazla sayıda insanı tehdit eden bulaşıcı hastalık haline gelen Koronavirüs`ün (Covid-19) ülkemizde de tespit edildiği açıklanmıştır. Salgının başlamasının ardından tüm dünyada sosyo-ekonomik hayat aksamış, küresel piyasalar derinden sarsılmıştır. Biz de biyomedikal ve elektronik mühendislerini bünyesinde barındıran ve her zaman toplumsal faydayı düşünen bir meslek örgütü olarak, konuyla ilgili öneri ve değerlendirmelerimizi kamuoyuyla paylaşmak istedik. Çin`de ortaya çıkan ve devamında İtalya, İran ve Güney Kore gibi ülkelerde hızla yayılan Koronavirüs, neoliberal politikalarla ticarileşen sağlık sektörünün yetersizliğini ortaya koymuştur. Ticarileşen sağlık sisteminin, bu ölçekte bir salgın karşısında ne kadar çaresiz kaldığı net bir şekilde görülmüştür. Sağlık sektöründe faaliyet gösteren ve kar düşüncesiyle hareket eden tekellerin halk sağlığını koruyamayacağı gözükmüştür. Bu noktada kamu otoritelerinin halk sağlığı açısından inisiyatif almalarının önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır. Pek çok ülkede sokağa çıkma yasağı, karantina ve sınır kapatma uygulamaları gerçekleştirilmiş ancak salgının önüne geçilememiştir. Sağlık Bakanlığı, Avrupa`da salgın haline gelen Koronavirüs`e karşı şu ana kadar aldığı tedbirlerle başarılı bir çalışma gerçekleştirse de, salgının yayılma ihtimaline karşılık olağanüstü tedbirler almanın yerinde olacağını düşünüyoruz. Çin ve İtalya`daki örnekler, hem sağlık çalışanlarının hem de tıbbı cihaz ve ilaç sayısının yeterli olmadığını ortaya koymuştur. Bu noktada sağlık çalışanları için gerekli önlemlerin alınması ve tıbbi cihazların yaşanması muhtemel bir salgına karşı hazır hale getirilmesi büyük önem taşımaktadır. Bunların yanında temel tüketim maddelerinin temini garanti altına alınarak, kriz fırsatçılığına ve stokçuluğun da önüne geçilmelidir. Milli Eğitim Bakanlığı`nın aldığı karar doğrultusunda eğitim ve öğretime ara verilerek, eğitime internet üzerinden devam edilmesi kararı alınmıştır. Bu noktada uzaktan eğitimle derslere erişecek öğrencilere, eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması amacıyla internetin ücretsiz verilmesi gerektiğini savunuyoruz. Ayrıca, Yüksek Öğretim Kurumu`nun da benzer bir karar almasıyla, 3 hafta boyunca okullarından uzak kalacak olan üniversite öğrencilerine de aynı hizmetin sunulması gerektiğini düşünüyoruz. Bunun yanında bazı şirketlerin çalışanlarını evden çalışmaya yönlendirmesiyle internet kullanımı ve iletişim altyapısının yükünün artacağı düşünüldüğünde, servis sağlayıcılarına da altyapılarında yoğunluk nedeniyle yaşanabilecek sıkıntılar için önlem almaları gerektiğini hatırlatmak isteriz. Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik krizin, salgının dünya genelinde başlattığı ekonomik durgunlukla birlikte daha ciddi boyutlara ulaşma ihtimali de göz önüne alınmalıdır. Bu durum vatandaşların alım gücünü düşürerek elektrik, su, doğalgaz gibi temel ihtiyaçların giderilmesinde elzem olan kaynaklara erişim tehlikesini doğuracaktır. Yaşanmamasını temenni etmekle birlikte, salgının artarak karantina uygulamasına geçilmesi durumunda, evlerinde izole edilecek olan vatandaşların temel ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için elektrik, su, doğalgaz faturalarının son ödeme tarihlerinin ötelenmesi gerektiğini düşünüyoruz.
|