|
TMMOB Gaziantep İl Koordinasyon Kurulu tarafından 10.10.2015 tarihinde Ankara`da Emek, Barış ve Demokrasi Mitinginde yapılan bombalı saldırıya ilişkin basın açıklaması yazımız devamındadır.
TMMOB, TTB, DİSK ve KESK tarafından, gerekli yasal izinler alınarak, 10 Ekim 2015 tarihinde yapılacak olan "SAVAŞA İNAT BARIŞ HEMEN ŞİMDİ" Emek, Barış, Demokrasi Mitingi‘ne yapılan bombalı saldırı sonucunda onlarca yurttaşımız hayatını kaybetmiş, yüzlercesi yaralanmıştır. TMMOB Gaziantep İl Koordinasyon Kurulu olarak konu değerlendirilmiş ve aşağıdaki görüşlerimizin kamuoyu ile paylaşılmasına karar verilmiştir. Öncelikle, TMMOB İKK olarak 3 Eylül 2013 tarihinde yaptığımız basın açıklamasında "Suriye‘deki iç savaşın muhtemel sonuçları Ülkemiz ve şehrimiz üzerinde onarılmayacak yaralar açmakta ve yaraların büyümesi kaçınılmaz görünmektedir. ..... Sayıları ve kim oldukları resmi yetkililer tarafından bilinmeyen insanlar endişelerimizi artırmaktadır...... Yetkililerin dikkatini çekip, gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini" dile getirerek çağrısında bulunmuştuk. 1 Eylül 2015 Dünya Barış Günü‘nde "Türkiye‘yi savaş macerasına sürüklenmek isteyen karanlık güçler olduğunu kaygı ile gözlemlemekteyiz. Siyasi hesaplarla ayrıştırılmaya, ötekileştirilmeye, sindirilmeye ve korkutulmaya çalışılan bu ülkenin insanları olarak bizler, sağduyumuzu ortaya koyarak, Türk-Kürt-Alevi-Sünni ayrıştırmasına alet olmayı reddetmeli ve din, dil ve ırk ayrımı yapmadan barış için hep birlikte mücadele etmeliyiz........ Dünyada ve yaşadığımız coğrafyada ki, kan, zulüm, savaş, şiddet dolu döneme son verilmesi için çaba sarf etmeye, Mustafa Kemal Atatürk‘ün; "Yurtta Sulh Cihan‘da Sulh" sözü ışığında; din, dil, ırk ayırmadan ülkemizin sağduyulu insanlarını, yöneticilerini bir kez daha Barışa, Dostluğa, Kardeşliğe ve İnsanca bir yaşama sahip çıkmaya davet ediyoruz." açıklamasında bulunmuştuk. Demiştik demek istemiyoruz. Ama, günlerce önceden ilan edilen bu mitingin, terör guruplarının potansiyel hedefi olduğu aşikarken, bu zafiyetin yaşanması ve önlenememesi dikkat çekicidir. Batıda bir cumhurbaşkanı uçak biletinin sınıfını değiştirmesi nedeniyle istifa ederken, hayatını kaybeden hacılardan dolayı, Suudi Arabistan Krallığında Hac Bakanı istifa ederken Ülkemizde şu ana kadar sorumluluk hisseden bir yöneticinin çıkmaması ayrıca endişe vericidir. Bu nedenle sorumlular, İçişleri ve Adalet Bakanları, Mit Müsteşarı, Ankara Valisi ve Emniyet Müdürü derhal istifa etmelidir. Siyasiler, Atatürk‘ün Gençliğe Hitabesi‘ni dikkatle yeniden okumalıdır. Toplumda yaşayan bireylerin, giderek devlete, hükümete ve hukuka duydukları güven sarsılmaktadır. İktidar ve muhalefetin toplumsal uzlaşma sağlanması, ayrışmanın önüne geçilmesi, birlik ve beraberliğin sağlanması konularında her zamankinden daha fazla sorumluluk taşıması gerekirken, her gün televizyonlarda boy boy gördüğümüz siyasilerin, bu ortamda dahi 1 Kasım seçim hesaplarını yaptıklarını görmemiz kaygı vericidir. Devlete, hükümete, siyasilere, hukuka ve güvenlik güçlerine vatandaşlarımızın duydukları güvenin her geçen gün azaldığını görmekteyiz. Ülkemizin geleceği açsından, ortaya çıkan bu kaygı verici durum karşısında, gerekli tedbirleri almaya, başta Milli Güvenlik Kurulu olmak üzere, tüm yetkilileri göreve çağırıyoruz. Aylardan beri bu kadar provokasyona rağmen, vatandaşlarımızın sağduyusunu ve metanetini şimdilik koruyor olması sevindirici olmakla birlikte, içerisinde bulunduğumuz dönemde vatandaşlarımız giderek maalesef kamplaşmakta, kutuplaşmakta, ayrışmakta ve birbirlerine karşı hoşgörüyü kaybetmektedir. Bu süreç çok büyük riskler içermektedir. Bu süreçte gerekli tedbirler alınmazsa, Türkiye‘nin giderek Ortadoğu bataklığına sürükleneceği endişelerimizi arttırmaktadır. Bu ayrışma ve kamplaşma gerek yazılı gerekse görsel medyada ki yanlı yayınlar ile daha da artmaktadır. Bu ayrışma ve taraf olma nedeni ile insani duygular kaybedilmekte, can kayıplarına rağmen çirkin değerlendirmelerin yapıldığı da gözlenmektedir. Barışı, sevgiyi, saygıyı, hoşgörüyü hep birlikte insani duygularımızı öne çıkaran bireyler olarak sağlayabiliriz. Özellikle içerisinde bulunduğumuz dönemde terörün hedefi, seçim güvenliğinin olmadığı kanısını seçmenler üzerinde oluşturmak ve Türkiye‘yi savaşa sürüklemek, toplumsal güveni ortadan kaldırmak olduğu açıkça anlaşılmaktadır. Bunları engelleyebilmek tüm bireylerimizin siyaset üstü, insandan, yaşamdan, dostluktan ve kardeşlikten yana tavır almasıdır. Savaşlarda kazanan tarafın olmayacağı ve kaybeden tarafın insanlık olacağının bilincinde olmalıyız. Yaşamlarını kaybeden insanların, acısını kalplerimizde hissediyoruz. Dilleri, inançları, renkleri ne olursa olsun acının ve akan gözyaşının aynı olduğunun bilincinde olmalıyız. Karanlık hesaplarla kandan beslenenleri, Ülkemizi bataklığa sürüklemek isteyenleri ve terörü lanetliyoruz. 10 Ekim‘de kaybettiğimiz canlarımızı saygıyla anarken "Savaşa Hayır, Barış Hemen Şimdi" demeye devam ediyoruz. ÜZGÜNÜZ, ÖFKELİYİZ, YASTAYIZ, İSYANDAYIZ VE KORKMUYORUZ. İsyandayız ama, sağduyumuzu koruyoruz. Acı duyuyoruz, çünkü biz insanız. Tüm vatandaşlarımızı, birlik ve beraberliğimize, vatanımıza, çocuklarımızın geleceği için farklı fikir, düşünce ve inançlara saygı göstermeye, olayları sağ duyu ile değerlendirmeye davet ediyoruz. 13 Ekim 2015 TMMOB Gaziantep İl Koordinasyon Kurulu
|
|
|
Çok Okunanlar |
|
|
|