Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kadın Çalışma Grubu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla bir basın açıklaması yaptı.
MÜCADELE KAZANDIRIR VE BİZ KAZANACAĞIZ 8 MART, kadınların ezilmesinin, emeğiyle ve bedeniyle sömürülmesinin, tümüyle eşitsiz koşullara mahkum edilmesinin, tüm deneyim ve görünümlerine karşı gücümüzü birleştirdiğimiz gündür! 8 MART, sorunların yalnızca suretlerine karşı değil, esasına karşı da mücadele günüdür! TMMOB(Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği)` li kadınlar olarak, 164 yıl önce, New York`ta çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve ücret eşitsizliğinin giderilmesi amacıyla greve giden dokuma işçisi kadınları; grevi kırmak için güvenlik güçlerinin saldırısının akabinde meydana gelen nedeni belirsiz yangında can veren 129 dokuma işçisi kadını ve mücadelemize ışık tutan tüm kadınları saygıyla anıyoruz. Evde, işte, okulda, tarlada, fabrikada, şantiyede, madende çalışan, emek ve hakları için mücadele eden tüm kadınları selamlıyor, kadın mücadelesi ve dayanışmasını yükselteceğimizi HAYKIRIYORUZ… Mevcut iktidarın ekonomik ve siyasal tercihleri nedeniyle, ne yazık ki kazanımlarımızı değil, kayıplarımızı konuşmak durumunda kaldığımız bu zor günlerde; artan yoksulluğun, işsizliğin ve uygulanan yanlış sosyal politikaların yarattığı toplumsal şiddetin ve eşitsizliğin en büyük muhatabı yine kadınlardır. 2020 yılının ilk aylarından itibaren hızla yayılan Covid19 Pandemisiyle birlikte, tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde de kadınların ev içi iş yükünün çok daha fazla arttığı gözlemlenmiştir. BM`nin Türkiye`de yaptığı araştırma sonucuna göre, salgın döneminde kadınların erkeklere oranla 4 kat daha fazla ev işi yaptığı, hasta ve çocuk bakımı gibi işlere de uzun mesailer harcadığı görülmektedir. Kadınların ekonomiye katılımı, fırsat eşitliği, eğitim imkanları, sağlık ve kadının siyasi güçlendirilmesi kriterlerine göre düzenlenen 2020 Cinsiyet Eşitliği Raporu`na göre Türkiye 153 ülke arasında 130. sırada yer almakta, ekonomik hayata katılımda ise 136. sırada yer almaktadır. Yine rapora göre küresel anlamda kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olabilmesi için en az 100 yıl, erkeklerle eşit ücrete sahip olması için 257 yıl geçmesi gerekmektedir. 2021 Ocak ayı TÜİK`in açıkladığı verilere göre, ev işleri ile ilgilenen, aslında istihdam dışında kalan kadınlar bir önceki yıla göre, 1 milyon 547 bin azalmıştır. TÜİK`in verileri bu şekilde açıklaması, kadın işsizliğinin gerçek boyutunun üzerini örtmeye çalışmaktan başka bir şey değildir. Uluslararası Çalışma Örgütü (İLO) metodolojisinden yola çıkarak hazırlanan DİSK AR 2020 Raporu`nda ise, geniş tanımlı kadın işsizlik oranının %41`e ulaştığı, kadın iş gücünün %8, kadın istihdamının %6.3 ve ücretsiz izin uygulamaları nedeniyle, iş başında olan kadınların %10.7 azaldığı, ne yazık ki "Ümitsiz" işsiz kadınların (iş aramayı bırakan kadınların) sayısının %168.4 arttığı görülmektedir. Cinsiyete dayalı sosyal ve ekonomik ayrımcılığı KABUL ETMİYORUZ… Çalışma hayatına alınmayan ya da istihdamdan uzaklaştırılan kadınların toplumsal cinsiyet temelli ayrımcılık, şiddet ve kadın cinayetlerine karşı daha korumasız hale gelmekte olduğunu her gün üzülerek görüyoruz. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu`nun 2020 raporuna göre 2020 yılında 171`i şüpheli 300 kadın katledilirken, 2021 Ocak ayında 14`ü şüpheli olmak üzere 23 kadın öldürüldü. Başvuru mekanizmalarının yetersizliği, soruşturmaların çoğunun ataerkil cinsiyetçi yaklaşımla yürütülmesi, cezasızlıkla sonuçlanması ve faillerin korunması gibi nedenlerden dolayı, kadınların çoğunun uğradıkları şiddete, mobbinge karşı sessiz kalmayı tercih etmek zorunda kaldığı, şikayette bulunmaktan çekindiği bilinmektedir. Biz TMMOB‘li kadınlar kadın cinayetlerini, kadına yönelik şiddeti ve tacizi görmeyen, tecavüzcü ve katilleri adeta ödüllendiren hukuku REDDEDİYORUZ… 1951 yılında Türkiye`nin imzaladığı ancak uygulanmayan ILO`nun 100 nolu sözleşmesi erkek ve kadınlar eşit işlerde, eşit ücret ve sosyal haklara sahiptir, demektedir. Benzer şekilde, hazırlanmasında yer aldığımız, imzaladığımız CEDAW (Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi)` ni onaylayan ülkelerin kadınlara yönelik her türlü ayrımcılığı kaldırmakla yükümlü olduğunu biliyoruz. ILO`nun 100. Yıl genel kurulunda oy çokluğu ile kabul edilen, 25 Haziran 2021 yılında yürürlüğe girecek olan, ILO 190 no`lu Şiddet ve Tacize ilişkin Sözleşme, çalışma yaşamında zorbalık ve tacize maruz kalan herkesi korumayı ve güçlendirmeyi hedeflemektedir. Bu sözleşmede mutlaka taraf olunmalı, İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı Kadını Koruma Kanunu`nun etkin bir biçimde uygulanmalıdır. Mühendis, mimar ve şehir plancısı biz TMMOB`li kadınlar, Kadına yönelik her türlü ayrımcılık ve şiddete karşı mücadele etmeye ve takipçisi olmaya devam edeceğiz. Kanatlarda BARIŞ, Avuçlarda EMEK, Gelecek birlikte ÖRÜLECEK… YAŞASIN KADIN DAYANIŞMASI YAŞASIN TMMOB KADIN ÖRGÜTLÜLÜĞÜ KADINLAR ÖRGÜTLÜ, TMMOB DAHA GÜÇLÜ Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kadın Çalışma Grubu
|