Türkiye bugün sokaklarında elektrik faturalarını protesto eden emekçi halk kesimlerinin, emeklilerin ve esnafların bulunduğu; planlı elektrik kesintileri nedeni ile sanayicilerin üretimlerine ara verdiği, yüksek tutarlı elektrik faturalarını ödeyemedikleri için işyerleri kapanan emekçilerin iş aradıkları bir ülke durumunda. Üçte biri doğalgaz santrallarından sağlanan elektrik üretimi nedeniyle, ülkeye yurt dışından gelen doğalgazın %10`u kesilince, sanayinin elektriği günlerce kesilmek zorunda kaldı. Normalden fazla kar yağması gibi durumlarda ülkenin bazı bölgeleri tamamen elektriksiz kaldı. Emekçilerin tüm uğraşlarına rağmen altyapı eksiklikleri nedeniyle Isparta örneğinde olduğu gibi bazen bu kesintiler günlerce devam ediyor. Ülkemiz, 100 bin Megawatt`a (MW) yakın kurulu güce sahipken, bu güç gereklerine uygun olarak yönetilmediğinden elektrik kesintileri olağan hale geldi. Verilen elektriğin pahalılığı yüzünden yurttaşlar evlerindeki ampullerden bile kısmak zorunda kalıyor. Türkiye, gelir durumu dikkate alındığında, Avrupa`nın en pahalı elektriğini tüketen ülke durumuna geldi. Bilindiği gibi elektrik günümüzde kullanımından vazgeçilemez bir gerekliliktir. Elektrik olmaksızın temel yaşam koşullarını sağlamak mümkün olamaz. Bu nedenle elektrik temini hizmeti, topluma sağlanması gereken hizmetlerin en önemlilerinden biri ve insan hakkı olarak kabul edilmektedir. ELDE KALAN Ülkemizde geçmişte kamu hizmeti olarak kamu tarafından sağlanan elektrik temininin özelleştirilmesinin temelleri 1985 yılında atılmıştır. Ardından elektriğin kesintisiz, kaliteli, çevreye uyumlu ve ucuz maliyetli olarak temin edileceği vaatleri ile 2001 yılında çıkarılan yasayla özelleştirilmeler hız kazanmıştır. Bu süreçte üretim faaliyetlerinin %75`i ve dağıtım faaliyetlerinin tamamı özelleştirilmiş, elektrik temin hizmeti bir kamu hizmeti olmaktan çıkartılarak kurulan elektrik piyasasında bir meta haline getirilmiştir. Özelleştirilmeyerek kamu yönetiminde kalan tek elektrik sektör kuruluşu TEİAŞ`tır. Mevcut özelleştirmeler ile Türkiye`yi elektrik açısından çıkmaza sürükleyen mevcut iktidar, aldığı bir Cumhurbaşkanlığı Kararı ile TEİAŞ`ı da özelleştirmek istemektedir. TEİAŞ, 36 Kilovolt (KV) üzerindeki gerilim seviyesine sahip elektriği, Türkiye içerisinde elektrik dağıtımının yapıldığı her yere iletmekle yükümlü olan kuruluştur. Bu görevini yerine getirmek için başta enerji nakil hatları ve trafo merkezleri olmak üzere, gerekli olan tüm tesisleri kurar ve işletir. Ülke içerisinde elektrik kullanılmasının üç temel ayağının en önemlisidir, çünkü elektrik üretildiği yerde tüketilmez ve mutlaka taşınması gerekir. TEİAŞ yalnızca elektriğin iletilmesinden sorumlu değildir. TEİAŞ`ın asli görevi üretilen elektriği tüketicilerin kullanımına sunacak olan dağıtım şirketlerine elektriği kesintisiz ve kaliteli olarak ulaştırmaktır. Bu görev tam olarak kamusal, teknik denetim anlamına gelmektedir. TEİAŞ, elektrik kalitesinin belirleyici teknik parametreleri olan frekans ve gerilimi, standartlar çerçevesinde olmasını sağlayarak elektrik üretim ve dağıtım tesislerini teknik olarak denetlemekte ve böylece yasa gereği yurttaşlara elektrik ulaştırılması görevini yerine getirmektedir. TEİAŞ, yük tevzi merkezleri ile elektrik yük dağılımını koordine ederek elektriğin sürekliliğini ve güvenilirliğini sağlamaktadır. ÇÖZÜMSÜZ HALE GELİR Elektrik henüz ticari anlamda depolanabilir bir enerji türü değildir, dolayısıyla tüketileceği kadar üretilir. Bu durum özelleştirilmiş elektrik üretim ve dağıtım tesisleri arasında iletim kuruluşu olarak görev yapan TEİAŞ`ı en kritik birim haline getirmektedir. Bu görev ve iletim yükümlülüğü TEİAŞ`ı üretim ve dağıtım sektörlerinin ikisinin de kontrol eden yönlendiricisi ve yöneticisi yapmaktadır. TEİAŞ bu konumuyla, kamu adına elektrik sisteminin denetimini yapan kuruluştur. TEİAŞ`ın özelleştirilmesi, bu denetimi ortadan kaldıracak ve elektrik sektöründe kamunun varlığı sonlanacaktır. Sistem kamu denetiminden tamamen yoksun olarak, özel sektör tarafından işletilecektir. Bu ise ülke elektrik sisteminin içerisinde bulunduğu keşmekeşi çözümsüz bir hale getirecektir. Elektrik sistemindeki özelleştirmelerin ülkeyi ne hale getirdiği artık gözler önündedir. Bu durum sürdürülemez! Elektrik üretim ve dağıtım hizmetleri, bir an önce, yeniden kamu hizmeti olarak tarif edilmeli ve kamu kuruluşları vasıtası ile elektrik sağlanması yoluna gidilmelidir.
|