Nükleer Karşıtı Platform (NKP), yaptığı açıklamada, Ukrayna’nın Rusya’ya karşı harekatı sürerken Zaporijya Nükleer Güç Santralı’nda çıkan yangına dikkat çekerek, yıllardır risk olarak ifade ettiği “nükleer santralların asimetrik saldırı aracı olabileceği” öngörüsünün bugün gerçek bir durum haline geldiğini bildirdi. Bu vakanın milat kabul edilerek, tüm dünya ülkeleri tarafından nükleer santral politikalarının hızla terk edilmesi istenen açıklamanın tamamına yazımızın devamından ulaşabilirsiniz.
NÜKLEER KARŞITI PLATFORM BASIN AÇIKLAMASI NÜKLEER SANTRALLAR BİRER NÜKLEER SİLAHA DÖNÜŞÜYOR Daha bir hafta önce Nükleer Karşıtı Platform (NKP) olarak Hiroşima ve Nagazaki`ye atom bombası atılmasının 79. yıldönümünde, günümüzde nükleer silahlar kadar nükleer güç santrallarının da birer tehdit olduğunu şu ifadelerle belirtmiştik: "Tam da bugünlerde, Ortadoğu başta olmak üzere, gerginlikleri tırmandıranların, bir yandan geliştirilmiş konvansiyonel silahlarının saha testlerini yaptıklarını, bir yandan da nükleer bir tehdidi zaman zaman dile getirdiklerini, özellikle kendileri nükleer silah sahibi olanların, hasımlarının nükleer silahlarını tehlike olarak gördüklerini ibretle izliyoruz. Halen sürmekte olan Ukrayna-Rusya savaşında ve olası başka yerlere sıçraması durumunda, en kritik felaket senaryolarından birisinin de nükleer santralların ve/veya nükleer atık depolarının zarar görmesi olduğunu biliyoruz." Daha yazımızın mürekkebi kurumadan Ukrayna Rusya`ya karşı saldırı başlatmış ve 11 Ağustos günü de soğuk yedek durumundaki Zaporijya Güç Santralı`nın soğutma bacalarından birinde yangın çıktığı haberleri gelmiştir. Zaporijya Santralı Ukrayna topraklarında ancak halen Rusya`nın kontrol ettiği bölgededir. Öte yandan Ukrayna tarafından dile getirilen "savaşı saldırganın topraklarına taşıdık" ifadesini takip eden günlerde Kursk Nükleer Santralı`nın bulunduğu bölgede çatışmalı durum sürmüş ve Kursk Santralı`nın hedef alınabileceği kaygıları oluşmuştur. Rusya Devlet Başkanı`nın nükleer silahlar konusundaki doktrin değişikliği tehdidi ise nükleer silah kullanımının sınırları ve biçimi açısından belirsiz ancak korkutucudur. Nükleer Santral mı, Nükleer Silah mı? NKP ve bileşenlerinin yıllardır söylediği "nükleer santralların asimetrik saldırı aracı olabileceği" öngörüsü bugün risk olmaktan çıkmış gerçek bir durum haline gelmiştir. "Nükleer santrallarda kaza riski çok düşüktür" diye ahkam kesenlerin bilimsel risk hesabına ne kadar uzak olduklarını, riskin gerçekleşmesi durumundaki telafi maliyetlerini hesaba katmamalarından biliyorduk, nükleer santrallara saldırı yapılmasını hiç hesaba katmadıklarından da eminiz. Şimdilik ölçümlerin normal olduğu söylense de Zaporijya Nükleer Santral vakası, hangi çeşit olursa olsun nükleer tehditler konusunda bir milat olarak kabul edilmeli ve bütün dünya ülkeleri tarafından nükleer santral politikaları hızla terkedilmelidir. Unutulmamalıdır ki, nükleer santrallar her ülkenin kendi topraklarındaki pimi çekilecek el bombası gibidir ancak uzağa atılamaz olduğunu da unutmamak gerekir. Ayrıca şunun da unutulmaması gerekir ki, Çernobil örneğinde olduğu gibi radyasyon yayılımı meteorolojik koşullara bağlı olarak uzak mesafelerdeki coğrafyaları da etkileyebilir. Bu vesile ile bir kez daha nükleer lobicilere ve onların şakşakçılarına hatırlatmak istiyoruz ki, nükleer güç santralları, çok riskli, hem yatırım maliyeti hem enerji satış bedeli pahalı, atık sorunlu, çevre düşmanı, dışa bağımlı tesislerdir. Bütün bu analizlerin sonuçlarından yoksun değerlendirmelerin ışığında, farklı motivasyonlarla karar alan politikacıların bu gerçekle yüzleşmeleri, gerçekten kendi ülkelerinin ve halklarının çıkarlarını koruyacak bilimsel verilere dayalı politikalara yönelmeleri çağrımızı bir kez daha tekrarlıyoruz. Gelin kendi ülkenizde, kendi ellerinizle nükleer felaketlere davetiye çıkarmaktan ve kapı açmaktan vazgeçin. Ülke kaynaklarını, kendi elimizle nükleer tehditler yaratmaya değil, beslenme, barınma, sağlık, eğitim, temiz enerji, kültür, toplumsal refahı geliştirecek teknolojiler gibi insani haklar ve ihtiyaçlar için kullanalım. Çocuklarımıza nükleersiz bir gelecek bırakalım! Nükleersiz bir gelecek, insanlığın en doğal hakkıdır! Nükleere İnat, Yaşasın Hayat! NÜKLEER KARŞITI PLATFORM BİLEŞENLERİ 12 Ağustos 2024
|
Fotoğraflar |
|
|
|
|
|