 |
İş güvencesini düzenleyen 4773 sayılı Yasanın yürürlüğünün üç ay ertelenmesini öngören 4828 sayılı Yasa geçtiğimiz ay Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından Meclise iade edilmişti.
Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan açıklamada söz konusu ertelemenin;
-Anayasa'nın 5. Maddesinde düzenlenen sosyal devlet anlayışıyla uyuşmadığı,
-Ulusal Program'ın yaşama geçirilmesi gereğiyle, çağdaş iş yaşamının istemleriyle ve -sosyal devlet ilkesi gereği çalışanların korunmasıyla bağdaşmadığı,
-Hukuk devletinin önemli öğesi "devlete güven" duygusunu zedeleyeceği,
-Kazanılmış hak yönünden hukuksal sorun yaratacağı gerekçeleriyle Meclis'e geri gönderildiği belirtilmişti.
Ancak, Hükümet iş yasası taslağını tümüyle geri çekerek TOBB, TÜSİAD ve TİM'in istekleri doğrultusunda yeniden biçimlendirilmek istemekte ve alelacele Meclis'ten geçirmeye çalışmaktadır. Anayasa Mahkemesi, dün almış olduğu kararla AKP'nin yasa tasarısını, "temel yasa" olarak görüşme planını bozmuştur. Ancak, belli ki Hükümet tüm bu gelişmelere karşın iş güvencesi yasa tasarısını işçi köleliği yasasına dönüştürmeye kararlıdır.
Tasarı iş güvencesini ortadan kaldırıyor
İş Yasası Tasarısı bir çok noktada işçi haklarını ortadan kaldırmaktadır. İş güvencesinin uygulama alanı daraltılmak, konulan hukuki ve cezai yaptırımlar değersizleştirilmek suretiyle güvencenin hiçbir geçerliliği bırakılmayacaktır.
*Tasarı, işçileri alınır, satılır ve devredilir bir meta haline getiren sözleşmenin devrini ve ödünç iş ilişkisini, yani kiralık işçiliği getirmektedir.
*Tasarı, iş güvencesini tamamen yok edecek belirli süreli iş sözleşmesi yapma konusunda işverenlere sınırsız bir serbestlik tanımaktadır.
*Tasarı, işverene tek taraflı ve sınırsız biçimde iş şartlarında köklü değişik yapma hakkını tanımaktadır.
*Tasarı, çalışma saatlerinin işverenin keyfine göre belirlenmesine imkan tanımaktadır.
*Tasarı, işçi simsarlığına yol açan ve işçinin sırtından para kazanan asalaklar yaratmaktadır.
*Tasarı, kanuni ölçülerin dışına çıkarak, işverene istediği türde sözleşme yapma hakkı tanımaktadır.
*Tasarı, kıdem tazminatı hakkını ileriye dönük biçimde kısıtlama girişimleri içermektedir.
İş Güvencesi Yasası'nda işverenlerin istediği değişiklik yapılırsa, iş güvencesi fiilen sona erecektir. Kamu kurum ve kuruluşlarında da zorunlu emeklilik yeniden başlayacaktır. Avrupa Birliği'ne uyum adı altında şark kurnazlığı yapılarak, kazanılmış haklar ortadan kaldırılmak istenmektedir. Ödünç iş ilişkisi yasa maddesi olarak düzenlendiğinde, taşeron firmalar gibi, çok sayıda ödünç işçi veren şirketler oluşacaktır. Böyle bir durumda "ödünç" işçilerin sendikada örgütlenmesi dahi mümkün olmayacaktır.
Hükümet Cumhurbaşkanı'nın ve emek örgütlerinin ve Anayasa Mahkemesi'nin yapmış olduğu uyarıları dikkate almalı ve bir an önce işveren temsilciliği rolünden vazgeçmelidir.
Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu
30 Nisan 2003
|
 |
|