Çernobil felaketinin 25. yıldönümünde Adana Nükleer Karşıtı Platform bir basın açıklaması yaptı. İnönü Parkında yapılan açıklamayı platform adına Prof. Dr. Figen DORAN okudu. Açıklamaya yazımızın devamından ulaşabilirsiniz.
YENİ ÇERNOBİLLERE HAYIR Bugün, 26 Nisan 1986‘da Çernobil Nükleer Santralında meydana gelen kazanın 25. yıldönümü. Çernobil nükleer reaktörünün patlamasıyla, ilk anda 30 kişi hayatını kaybetti, radyoaktif bulut çok geniş bir coğrafyaya yayıldı ve bölge boşaltılarak hayalet şehirler oluştu. 30 Nisan 1986 tarihinde Trakya ve Karadeniz kıyılarında doğal radyasyon düzeylerinde yükselmeler gözlendi, Karadeniz ve Trakya bölgesinde normalin 100 katı radyasyon ölçümleri yapıldı. Karadeniz Bölgesi‘nde fındık ve çay ürünleri ile ilgili gerçek radyasyon ölçümleri uzun süre vatandaştan gizlendi, uluslararası kuruluşların müdahil olmalarıyla iş işten geçtikten sonra harmanlama ve depolama işlemlerine başlandı. Sakat doğumlar Ukrayna‘da % 230, Beyaz Rusya‘da % 180 arttı. Halen bir milyonu çocuk olmak üzere yaklaşık 3.5 milyon insan Ukrayna‘da radyasyonla kirlenmiş topraklarda doğmakta ve yaşamaktadır. Ukrayna Sağlık Bakanlığına göre kirlenmiş bölgelerdeki radyasyona bağlı hastalık oranı diğer bölgelerden % 30, sakat kalma oranı ise 6 kat fazladır. Çernobil‘den etkilenen 380 bin kadar çocukta genetik değişikliklere rastlanmıştır. Çernobil felaketiyle 400 bin insan zorunlu göç ettirildi, 9 milyon insan bu kazadan etkilendi, 160 bin kilometrekare alan radyoaktif kirlenmeye maruz kaldı, çok büyük maddi zararlar meydana geldi. ANIMSAYALIM ve UNUTMAYALIM! ÇERNOBİL SONRASINDA NELER DEDİLER Hiçbir tehlike yoktur bana güvenebilirsiniz. (Prof. Dr. Ahmet Yüksel Özemre-Atom Enerji Komisyonu Başkanı) Radyasyonun azı yarar çoğu zarar (Cahit Aral-Türkiye Radyasyon Güvenliği Komitesi Başkanı, Sanayi ve Ticaret Bakanı) Türkiye‘de radyasyon var diyenler dinsizdir - Cahit Aral Çaydan kim ölmüş ki korkalım - Mesut Yılmaz Radyasyonlu çay daha lezzetli olur - Turgut Özal - Başbakan Radyasyon bize tesir etmez - Kenan Evren - Cumhurbaşkanı Ülkeyi yönetenlerin pervasızlığı değişmiyor, şimdide Fukuşima felaketi sonrası Başbakanımız nükleer santral ile tüp gaz arasında fark olmadığını söylüyor. Üstelik dünya yeni bir nükleer felaketle uğraşıyorken, Japonya‘da Nükleer Santral kazası ile binlerce insan yüksek doz radyasyon almışken. Toprak, hava, su kirlenmişken, başbakanımız ülkemizde nükleer santral kurulacağından ve sayısının artacağından söz ediyor. Yaşanan bunca felaketten sonra bile, bütün dünyadaki gelişmelerin tersine olarak, neden nükleer enerji konusunda bu kadar ısrar ediliyor? Şimdilik bilemediğimiz başka nedenler olabilir mi diye sormadan edemiyoruz? BİZ DİYORUZ Kİ Siz unutursanız! Siz geçmişte yaşananları, Çernobilleri, yeni kuşaklara anlatmazsanız! Siz susarsanız! Elbette yapabilirler... Ama geçmişte susmadık! Yaptırmadık! Bu gün de susmayacağız! Hala yetmedi mi? Nükleer mi? Hayır Teşekkürler! *DÜNYA, NÜKLEER ENERJİDEN VAZGEÇMİŞTİR. *DÜNYA, NÜKLEER YERİNE YENİLENEBİLİR ENERJİYE YÖNELMİŞTİR. *NÜKLEER ENERJİ, İDDİA EDİLDİĞİ GİBİ UCUZ DEĞİLDİR. *YAŞANAN YÜZLERCE KAZA, NÜKLEERCİLERİ DOĞRULAMIYOR. *ZARARSIZ RADYASYON YOKTUR. *NÜKLEER ENERJİ, DIŞA BAĞIMLI BİR ENERJİ TÜRÜDÜR. *NÜKLEER ENERJİ, İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ SÖZLEŞMESİNE ÇÖZÜM DEĞİLDİR *ENERJİ TALEP SENARYOLARI, HEP "YANLI" VE "YANLIŞ" ÇIKMIŞTIR *ÜLKEMİZDE "ENERJİ KRİZİ" YOKTUR, "ENERJİ YÖNETİMİ KRİZİ" VARDIR *TÜRKİYE‘NİN NÜKLEER ENERJİYE İHTİYACI YOKTUR. *YANLIŞ BİR ENERJİ VE SANAYİLEŞME POLİTİKASI İZLENMEKTEDİR *AKKUYU‘NUN 40 YIL ÖNCE ALINMIŞ OLAN YER LİSANS ONAYI, İPTAL EDİLMELİDİR. *ACİLEN "ULUSAL ENERJİ STRATEJİ PLANI" HAZIRLANMALIDIR *NÜKLEER SANTRALLARA HAYIR. *ANLAYANA SİVRİSİNEK SAZ, ANLAMAYANA NÜKLEER SANTRAL TÜP GAZ! ADANA NÜKLEER KARŞITI PLATFORM - 26.04.2011
|
Fotoğraflar |
|
|
|
|
|