|
Şube Yönetim Kurulumuzun Adana’da özel bir yurtta 12 kişinin yaşamını yitirdiği yangın ile ilgili basın açıklaması yazımız devamındadır.
DENETİM EKSİKLİĞİ, YETERSİZ MEVZUAT DÜZENLEMELERİ FACİALARA YOL AÇMAKTADIR. Adana`da özel bir yurtta çıkan yangında, 10`u ortaokul öğrencisi kız çocuğu, ikisi ise yurtta görevli bir kadın ve çocuğu olmak üzere 12 kişinin yaşamını yitirmesinden dolayı derin üzüntü duyuyoruz. Ülkemize başsağlığı, yaralılara acil şifa dilerken; gereken önlemlerin alınmamış olmasından kaynaklanan bu can kayıplarının hesabının sorulmasını, sorumlarının cezalandırılmasını bekliyoruz. EMO olarak defalarca uyarılara ve dava açılmasına rağmen; İdari Dava Daireleri Genel Kurulu`ndan okul ve yurtları yangın güvenlik sistemden muaf tutan düzenlemenin yürütmesinin durdurulmasına ilişkin karar çıkmasına rağmen ilgili Makamlar bu düzenlemeden geri adım atmamıştır. Bugün yangın yaşanan yurt gibi binaları kapsam dışında tutarak yangınlara geçit veren Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik 19 Aralık 2007 tarihli Resmi Gazete`de yayımlanmıştır. EMO tarafından daha önce uyarılar yapılmıştır ve uyarılar dikkate alınmayınca dava açılmıştır. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, 2009 yılında gerekçeler haklı bulunarak yönetmeliğin Ek-7. maddesinin "Kurum Binaları" bölümünde, "Eğitim Tesisleri" için 21.5 metreden alçak veya 5 bin metrekareden küçük, "Yataklı Sağlık Tesisleri"nde ise 6.5 metreden alçak veya bin metrekareden küçük, "Ayakta Tedavi ve Diğer Sağlık Tesisleri" için ise 21.5 metreden alçak veya 2 bin metrekareden küçük binalar için otomatik yangın algılama sistemleri kurulmasına gerek olmadığına ilişkin düzenlemelerin yürütmesini durdurmuştur. Ancak 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan Anayasa değişikliği ile yargının idari davalardaki yetkisi sınırlandırıldığından, mahkeme yapılan Anayasa değişikliğini gerekçe göstererek "yerindelik denetimi" yapamayacağını bildirmiştir. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu bir kez daha EMO`nun haklı olduğuna hükmetmiş ve yerindelik denetimi gerekçesini yerinde bulmayarak, düzenlemenin iptal edilmesi yönünde mahkeme kararını bozmuştur. İdare ise yürütmeyi durdurma kararını uygulamamış karar düzeltme istemiştir. Şu anda dava devam etmektedir. Bilinmelidir ki; yangın, bir kader değil, elektronik algılama ve söndürme sistemleriyle önlenebilen bir felakettir. Çıkış sebebi ne olursa olsun, günümüz teknolojisi yangın felaketlerinin önlenmesine ve büyümesine engel olacak olanaklara sahiptir. Yangının bir gün önce değiştirilen elektrik sayacından çıktığı ya da elektrik kontağı olduğu yönünde bazı açıklamalar yapılmıştır. Yangının nedeninden daha önemli olan gerekli önlemlerin alınmamış olmasıdır. Elektrik kontağı önlenemez bir felaket kaynağı değildir. Can ve mal güvenliği açısından artık akım anahtarlarının (kaçak akım rölesi) binalarda tesis edilmesi ve çalışır durumda olması sağlanmalı, bunun için denetlemeler yapılmalıdır. Bu konuda esas görev TEDAŞ ve bağlı Elektrik Dağıtım Şirketlerine düşmektedir. Dağıtım Şirketleri Artık Akım Anahtarı (Kaçak Akım Rölesi) olmayan her türlü binanın ve Yüksek Gerilim İşletme Sorumlusu olmayan trafolu her işletmenin elektriğini kesmelidir. Öncelik yangının çıkış kaynağını ortadan kaldırmak olduğu kadar yangın çıktığında hızlı ve gerekli müdahale olanağı sağlayacak sistemlerin kurulması ve can kaybına engel olmak için gerekli önlemleri almaktır. Alınması gereken önlemlerin başında yangın algılama ve uyarı sistemleri, yangına müdahale edebilecek yangın tüpleri gibi gerekli donanımın binalarda bulunması, yangın merdivenleri olması ve kullanılabilir halde açık olarak tutulması gelmektedir. Ülkemizdeki uygulamalar, denetim eksikliği ve yetersiz mevzuat düzenlemeleri maalesef yangınların facialara dönüşmesine yol açmaktadır. Bir binanın yangına karşı güvenli olabilmesi için elektronik algılama ve söndürme sistemleriyle donatılması yetmez. Bu sistemlerin düzenli olarak bakımın yapılması ve her an çalışır tutulması da gereklidir. Sistemlerin işlevlerini tam olarak yerine getirip getirmediğine ilişkin kontroller ise yıllık düzenli aralıklarla bu alanda uzmanlaşmış elektrik ve elektronik mühendisleri tarafından yerine getirilmelidir. Elektronik algılama ve söndürme sistemleri ayrımsız olarak kamuya açık, insanların toplu halde bulunduğu tüm yurt, okul, hastane, cezaevi, metro istasyonu, ibadethaneler gibi insanların toplandığı binalarda zorunlu olmalıdır. Bu sistemlerin bakımı ve yıllık kontrolleri için acilen mevzuat değişikliği yapılmadan bu katliamların önlenmesine imkan yoktur. Belediyeler nasıl ki Emlak vergisini ödemeyen mükellefleri SMS le nasıl uyarıp konunun takibine önem veriyorlarsa, yangın emniyeti bakımından da aynı hassasiyet ve kararlılığı göstermelidirler. Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmeliği`nin kapsamının genişletilmesi ve periyodik kontrollerin yapılabilmesi için gerekli mevzuat değişikliklerinin acilen yapılması gerektiğini vurgular ölen kardeşlerimize rahmet, ailelerine sabırlar diler, yaralılarımıza acil şifalar dileriz Ülkemizin başı sağolsun. Elektrik Mühendisleri Odası Gaziantep Şube Yönetim Kurulu 1597
 |
Fotoğraflar |
|
|
|
|
|
Tanıtım
GAZİANTEP ŞUBE
BASIN AÇIKLAMASI
