Elektrik Mühendisleri Odası, 39. Olağan Genel Kurulu'nu 16-17 Nisan 2004 tarihlerinde TODAİE Konferans Salonu'nda gerçekleştirdi.
 

EMO Delegeleri iki gün boyunca, örgütsel sorunlar ve Oda politikalarını tartışarak, 39. döneme ışık tutacak kararları aldılar. 18 Nisan 2004 tarihinde yapılan seçimlerle, aşağıdaki isimler Oda Yönetim Kurulu'na seçildi:



Kemal Ulusaler

Mehmet Turgut

M.Sıtkı Çiğdem

Hüseyin Önder

Cem Kükey

Medet Şir

Volkan Gürcan



Elektrik Mühendisleri Odası 39. Olağan Genel Kurulu aşağıdaki sonuç bildirgesini yayınladı:



EMO 39. GENEL KURULU OLARAK BİR KEZ DAHA HAYKIRIYORUZ:

ÜLKEMİZİN ENERJİ-TELEKOMÜNİKASYON-BİLİŞİM ALTYAPILARI SATILAMAZ! KAMU ÖZEL ŞİRKET, YURTTAŞ MÜŞTERİ DEĞİLDİR!



TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası (EMO), 39. Olağan Genel Kurulu'nu "Ülkemize, Mesleğimize, Geleceğimize ve Onurumuza" sahip çıkma kararlılığını bir kez daha vurgulayarak gerçekleştirdi. 16-17 Nisan'da Ankara'da TODAİE Konferans Salonunda toplanan Genel Kurulumuzda Odamızda son iki yılda yürütülen çalışmaları, dünyadaki ve ülkemizdeki gelişmeleri ve bu gelişmelerin mesleğimiz, meslektaşlarımız, ülkemiz ve halkımız üzerindeki etkilerini değerlendirerek geleceğe ilişkin politikalarını oluşturdu. 18 Nisan'da yapacağımız seçimlerle de yeni dönemde görev alacak yöneticilerimizin seçimi ile Genel Kurul Sürecimiz tamamlanmış olacaktır. Daha güçlü, daha örgütlü bir Oda, üreten, sanayileşen, hakça bölüşen, demokratik bir Türkiye için çalışmalarımızı ve mücadelemizi sürdüreceğiz.



EMO, bu genel kurulunu 50.yılına varmış olmanın gururu ile yapmaktadır. Bu 50 yıllık süreç ne yazık ki askeri darbeler, sağ siyasi iktidarlar altındaki siyasi çatışma ortamları, baskılar ve yasaklamalar ortamında kısırlaşan ülkemiz demokrasisi ve örgütlenme kısıtlılıkları altında geçirilmiştir. Bütün bu olumsuzluklar içerisinde bile EMO, özellikle 1970'lerden bu yana, ülkemizin kalkınma ve sanayileşmesinde bilim ve teknoloji politikalarının önemine vurgu yapan, kamu yararı ve adil paylaşımdan yana yurtsever, toplumcu bir çizgiyi savunan çalışma ve mücadelesini sürdüre gelmiştir. Bütün bu süreç içerisinde söylediklerinin haklılığı ve doğruluğu ilerleyen zaman dilimlerinde defalarca kanıtlanmıştır.



Yine yakın dönemlerde görev yapan tüm siyasal iktidarlar da emperyalist güçlerin, IMF ve Dünya Bankası politikalarının tavizsiz savunucusu ve uygulayıcısı oldular. Muhalefette iken halka verdikleri sözleri unuttular. Üretim ekonomisi yerine, rant ve borç ekonomisini esas aldılar. Kamu bankalarının ve halkımızın tasarruflarının hortumlanmasına çanak tuttular. Bütçelerde yatırıma, istihdama, çalışanlara, eğitime, sağlığa, sosyal güvenliğe ve diğer toplumsal hizmetlere ayırdıkları payı her geçen gün azalttılar. Demokratik oluşumların hak arama çabalarını anti-demokratik uygulamalarla bastırmaya çalıştılar.



"İşsizliğin, yoksulluğun, yolsuzluğun, krizlerin, ülkemizin içerisinde bulunduğu olumsuz koşulların sorumlusu yıllardır uygulanan IMF politikalarıdır, çözüm emekten yana, üretimi, yatırımı, kalkınmayı, bilimi, teknolojiyi, demokrasiyi, ülke potansiyelini harekete geçirmeyi eksenine koyan EMEK PROGRAMI'nı yaşama geçirmektedir" diyen Odamız ve benzeri tüm demokrasi güçlerinin sesine kulaklarını tıkadılar. ABD ve müttefiklerinin dünya ölçeğinde hegomanyasını pekiştirmek, dünyayı yeniden paylaşmak ve düzenlemek, enerji kaynakları ve iletim hatlarını denetimleri altına almak için dünyada ve bölgemizde estirdikleri terör, işgal ve katliamlara kayıtsız kaldılar. Ülkemizin küresel sermayeye entegrasyonunu sağlamak adına, tüm kamusal hizmetleri, yeraltı ve yerüstü zenginliklerimizi, kamu kaynaklarımızı, ulusal tesislerimizi çok uluslu şirketlere yeni rant alanları olarak sunan birçok yasa çıkardılar, birçok yasada da köklü değişiklikler yaptılar. Bizleri üretimden,yaşamımızı ve geleceğimizi planlama süreçlerinden koparıyorlar.



Halkımızın ve mühendislerin her çivisine emeğini ve bilgisini koyduğu, öz değerlerimiz olan altyapı kuruluşları birer birer satılmakta, kamu özel şirkete, yurttaş müşteriye dönüştürülmeye çalışılmaktadır.



Elektrik Mühendisleri Odası 39. Olağan Genel Kurulu, bu politikalardan sorumlu yetkililere ve politikaların mağduru kamuoyuna bir kez daha seslenmektedir:



· Ülke altyapısının, yerüstü ve yeraltı kaynaklarımızın satışından vazgeçilmelidir. Bu değerler babanızın malı değil tüm halkın alınteriyle oluşturulmuş kuruluşlardır.

· Verimliliğin mülkiyetle ilgili olduğu safsatadır. Özelleştirmenin gerekçesi olarak sunulan verimlilik, hizmette kalite ve fiyatlarda ucuzluk dünyada iflas etmiştir.

· Kapitalist küreselleşmenin dünya çapında yarattığı korkunç yoksulluk ve eşitsizlik, neoliberalizmin sözcüleri tarafından bile kabul edilmektedir. Ülke altyapısının satışı, mevcut olan işsizlik ve yoksulluğu daha da arttıracaktır.

· Küresel egemenler, tüm dünyayı kendi çıkarlarına göre yeniden tasarlamaya çalışmaktadırlar. Enerji, iletişim ve su kaynaklarının kontroluna dayanan vahşi paylaşım savaşında ülkemizin yeri Afganistan, Irak, Filistin halklarının katillerinin yanı değildir.

· Son 20 yıla damgasını vuran özelleştirme politikalarının sonuçları bu kadar ortada iken, üretim santralleri ve dağıtım şebekelerinin hızla özelleştirileceğine dair bakanlık politikaları terkedilmelidir. Ulusal kaynaklarımızı öne çıkaran, özellikle yenilenebilir enerji kaynaklarımızı devreye sokan bir üretim politikası izlenmelidir. Enerji sektörünün tahrip edilen kamusal alt yapısı yeniden oluşturulmalı, bakanlık ve bağlı kuruluşlarının merkezi bir plânlama içerisinde koordinasyonu yeniden sağlanmalıdır.

· Türk Telekom gibi ülkemizin en karlı kuruluşlarından biri olan, her bölgeye hizmet sağlayan, teknolojik altyapımızı geliştiren stratejik bir kuruluşun satışından vazgeçilmelidir. Bilgi toplumundan bahsederken, enformasyon, bilişim altyapısını uluslararası tekellere devretmek ülkemizin bu alanda sömürge olmasına yol açacaktır.

· Hükümet tarafından alelacele Meclis'ten çıkarılmaya çalışılan Kamu Yönetimi Yasa Tasarısı geri çekilmelidir. Kamu yönetiminin köklü bir reforma tabi tutulması, bu konuda bir dizi yasa değişikliğine gidilmesi konusunda hiçbir kuşkumuz bulunmamaktadır. Ancak bu tasarı, sosyal devlet yerine düzenleyici devleti, yurttaş yerine müşteriyi, hak yerine sadakayı getirmekte, kamu çalışanlarını tasfiyeye yönelmektedir. Yerelleştirme adı altında kamu hizmetleri piyasaya devredilmektedir.

· Ülke ekonomisinin sözde özerk, gerçekte uluslararası tekeller ve piyasaya bağımlı, yönetmelikleri bile yabancı dilden çeviri üst kurullar tarafından yönetilmesine son verilmelidir.



TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası, dün olduğu gibi yarın da, ülkemizin gelişmesinde ve çağdaşlaşmasında uygulanacak programların IMF ve Dünya Bankası gibi kuruluşların direktiflerine göre değil, kendi gücümüze ve doğal kaynaklarımıza dayalı üretim ekonomisi ve sanayileşmeden yana kalkınma stratejilerini bilim ve teknoloji temeline oturtan bir politikayla yürütülmesinin takipçiliğini yapmaya devam edecektir.



Emperyalistlerin Büyük Orta Doğu Projesine yamanmanın rüzgarını da arkasına alan gerici güçlerin, Cumhuriyetin 84 yıllık kazanımlarının yanı sıra emek-demokrasi güçlerinin ağır bedeller ödeyerek kazandığı demokratik hak ve örgütlenmelere yönelteceği sinsi saldırıların yoğunlaşacağı günlere giriyoruz. Bunlara karşı verilecek mücadelenin zirvede-daralan-kolayca kırılacak kahramanlık mücadeleleri yerine bütün emekten -demokrasiden-bağımsızlıktan yana güçlerin dayanışmasına, ortak, akıllı mücadelesine dayanan bir hat izlemesi her zamankinden büyük önem kazanmaktadır. Çalışma alanımız, üyelerimiz, organlarımız, örgüt birimlerimiz, diğer Odalarımız, TMMOB, diğer toplumsal muhalefet güçleriyle böylesi bir mücadeleyi birlikte, ortaklaşa örerek yürüme sorumluluğumuz daha da artmış bulunmaktadır.



EMO, siyasal iktidarın yaşamın bütün alanlarını yönetme ve denetleme politikalarının örgütümüze yansımasına karşı ortak taraflarımızı ön plana çıkararak bağımsız yapısını koruyacak, örgütün kaynaklarını göz önünde bulundurarak etkinliklerin dayanışma içinde programlanması ve yaşama geçirilmesini sağlayacaktır.



EMO, bütün bunları yaparken aynı zamanda ortak iş yapabilme kültürünün oluşmasını da gözetecek, alanındaki emekten, demokrasiden, barış ve bağımsızlıktan yana tüm toplumsal güçlerle ortaklaşa bir mücadeleyi örmeye katkı koyucu olacaktır.



TMMOB içerisinde de bağlı odalar ile ortak dil ve ortak aklın geliştirilmesinde öncü olacaktır.



Yaşasın 50. yılındaki TMMOB Örgütlülüğü,

Yaşasın 50.yılının gururunu yaşayan EMO Örgütlülüğü



TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası

39. Dönem Olağan Genel Kurulu

17 Nisan 2004