MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

ELEKTRİKTE TARİFE BULMACASI (EMİNE BANU SALMAN- EKONOM)


YAZILI BASINDA ODAMIZ


Elektrik hizmetinin sunumu özelleştirme ve piyasalaştırma faaliyetlerinin ardından artık teknik bir konu olmanın ötesinde, finansal piyasaların kavramlarıyla ve formülleriyle ifade edilir hale geldi. Bu durum, sıradan elektrik kullanıcısının en basitinden tüketici haklarını kullanmasını zora soktu. Ne yazık ki yapılan düzenlemeler ve açıklamalar da kamunun bilgilenmesinden çok bilgilenmemesine dönük, hatta bilgilenmesini önleyici içerikte. Bunun son örneğini; 2016 yılı başından itibaren yürürlüğe giren yeni düzenlemeler ve tarifelerle elektrikteki tarife kalemlerinin gizlenmesi oluşturdu.

Elektrik dağıtım özelleştirmelerinin ardından yapılan zamlarla birlikte kamuoyunu en çok meşgul eden konulardan biri tarife kalemleri. Tarife kalemleri içinde; kayıp ve kaçak elektrik bedeli, vergi ve fonlar ile dağıtım şirketlerine ayrılan gelir kalemleri tartışmalara yol açmakta.

Kayıp ve kaçak oranlarının düşürülmesi, dağıtım tesislerini özelleştirmenin temel nedenlerinden biri olarak gösterilmişti. Hedef kayıp ve kaçak oranları konulduğu; ödül-ceza mekanizması getirildiği açıklanmıştı. Buna göre, hedefleri tutturamayan dağıtım şirketlerinin aradaki farkı cebinden karşılamak zorunda kalacağı, ama hedeften daha fazla kayıp ve kaçak oranını düşürürse de hedef düzeyindeki kayıp ve kaçak bedelini tahsil ederek bu kez aradaki farkın kasasına kalacağı özendirici bir düzenleme yapıldığı anlatılmıştı. Dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız bir soru önergesine verdiği yanıtta, "...verilen hedefler şirketlerin performansları da dikkate alınarak belirlenmiş olup, performans düzeyi yüksek olan şirketlerin ödüllendirilmesini, performans düzeyi düşük olan şirketlerin cezalandırılmasını temin edecek bir mekanizma dahilinde hedef kayıp-kaçak oranları belirlenmiştir" ifadesini kullandı. Ancak devirler sırasında ve sonrasındaki süreçte hedefler sürekli revize edilerek yükseltildi.

İKİNCİ GEÇİŞ DÖNEMİNDE KAYIP VE KAÇAK ARTIRILDI

İlk 5 yıllık geçiş dönemi (2006-2010) için öngörülen kayıp ve kaçak hedefleri ikinci 5 yıllık geçiş döneminde (2011-2015) yükseltilerek belirlendi. Bu aşamada hedeflerin yükseltilmesinden 2009 ve 2010 yılında devredilen Başkent, Meram, Osmangazi, Yeşilırmak ve Fırat Elektrik yararlandırılırken; Sakarya, Uludağ, Çamlıbel ve Çoruh‘un hedeflerinde ise değişiklik yapılmadı.

Uygulama döneminde kayıp ve kaçak hedefleri doğrult da tüketicilerin ödediği nihai bedelde düşüş olmasına izin verilmedi. Örneğin 1 Ocak 2012 tarihli konut tarifesinde kilovat saat başına alınan kayıp ve kaçak enerji bedelinde yüzde 16.36, net enerji bedelinde yüzde 1.43 düşüş yaşanmasına rağmen, dağıtım hizmet bedeli yüzde 20.7, perakende hizmet bedeli yüzde 7.11 oranında arttırıldı. Böylece elektrik tarifesinde yapılması gereken indirim, hizmet bedelleri pahalılaştırılarak dağıtım şirketleri adına buharlaştırıldı.

KAYIP VE KAÇAK HEDEFLERİNE REVİZE

EPDK‘nın 15 Kasım 2012 tarihli kararıyla özelleştirilmesi henüz tamamlanmamış olan Dicle, Vangölü, Aras, Toroslar ve Boğaziçi elektrik dağıtım bölgelerinin hedef kayıp ve kaçak oranları 2013-2014 ve 2015 yılları için yeniden artırıldı.1 İkinci dönem için yeniden yüksek düzeyden belirlenmesine ve bazı şirketler için ikinci bir kararla yeniden yükseltmeye gidilmesine rağmen yine kayıp ve kaçak hedefleri doğrultusunda faturada indirimlere izin verilmedi. 1 Ocak 2014 tarihli konut tarifesinde birim tüketim başına alınan kayıp ve kaçak bedeli yüzde 23 azaltılarak, 4.4 kuruştan 3.4 kuruşa indirildi. Ancak bu indirim faturalara yansıtılmayarak nihai bedelin aynı düzeyde kalmasını sağlayacak şekilde; çıplak elektrik bedeli, iletim, dağıtım ve perakende satış hizmet bedelleri artırıldı.2

KAYIP VE KAÇAKTA YETKİ TARTIŞMASI

Kayıp ve kaçak bedelinin, faturasını ödeyen tüketicilerden tahsil edilmesi tüketici mahkemeleri kararlarıyla tartışma konusu olurken, diğer taraftan hedef kayıp ve kaçak oranlarında yapılan değişiklikler konusunda EPDK‘nın yetkisi olup olmadığı da sorgulanmaya başlandı. Bu dönemde yürürlükte olan Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği‘ne 30 Aralık 2012 tarihli ve 28513 sayılı Resmi Gazete‘de yayımlanan yönetmelik değişikliği ile şu düzenleme eklendi:

"(9) Kayıp ve kaçak enerji miktarı dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından temin edilir ve bu enerjiye ilişkin maliyetler ilgili mevzuat kapsamında tarifeye yansıtılır."3

Böylece yasal olmadığı iddialarına karşı yönetmelikle kayıp ve kaçak bedelinin tahsil edilmesi mevzuata dayandırılmaya çalışıldı. Ancak yönetmelik değişikliğiyle yasal dayanak sağlanamamış olması 14 Mart 2013 tarihinde kabul edilen 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu‘nun çıkarılması sırasında TBMM görüşmelerine de yansımıştır. Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu‘nun Raporu‘nda, milletvekillerinin kayıp ve kaçak bedeli ile sayaç okumanın yasal dayanağının bulunmadığına ilişkin görüş ve itirazları yer almaktadır.‘1

Resmi Gazete‘de 30 Mart 2013 tarihinde yayımlanan 6446 sayılı yeni Elektrik Piyasası Yasası‘nda aynı düzenleme lisans koşulu değil, EPDK‘nın çıkaracağı yönetmelikle belirlenecek bir düzenleme olarak öngörüldü:

"(4) Tarifesi düzenlemeye tabi lisans sahibi tüzel kişiler için aşağıda belirtilen hususlara ilişkin hükümler Kurum tarafından çıkarılan yönetmelikte yer alır:

d)Hizmet maliyetlerinin yansıtılmasına dair kurallar ile teknik ve teknik olmayan kayıpları asgariye indirecek önlemlerin uygulanmasına dair esasları içeren hükümler."5

4628 sayılı eski Elektrik Piyasası Yasası‘na göre; "Yönetmelik uyarınca, hizmet maliyetlerinin yansıtılmasına dair kurallar ile kayıp ve kaçakları asgariye indirecek önlemlerin uygulanmasına dair esasları içeren hükümler"6 şirketlerin lisanslarında asgari olarak yer alması gereken hükümler arasındaydı. 6446 sayılı yeni yasanın ardından 26 Eylül 2013 tarihli EPDK kararlarıyla dağıtım şirketlerinin hedef kayıp ve kaçak oranları lisanslarına dere edilmek üzere düzenlendi.7

Bu uygulamalar kamuoyunda kayıp ve kaçak bedelini daha da tartışılır hale getirirken, dağıtım kurumlarını satın almadan önce gizli bilgilendirme odalarına giren şirketler, kayıp ve kaçak oranları konusunda kendilerinin kandırıldıklarını İleri sürmüşlerdir. Dicle Elektrik‘i satın alan Abdullah Tivnikli‘ye ait Eksim Holding‘in açıklaması "Dicle Elektrik: Devlet bize ayıplı mal sattı" başlığıyla basında yer bulmuştu. Bu açıklamada şöyle denildi:

"Eksim Holding de, Özelleştirme İdaresi‘nden Dicle Elektrik‘i satın alırken söz konusu şirketle ilgili hangi nitelikler beyan edildi ise o niteliklerin mevcut bulunduğu kabulüyle yola çıktı. Ancak Dicle Elektrik satın alındıktan sonra; özelleştirme öncesinde açıklanan (var olduğu taahhüt edilen) kayıp-kaçak oranlarının gerçeği yansıtmadığı, gerçekte daha yüksek olduğu devletin verileriyle net olarak tespit edildi."8

Şirketlerin bu tür açıklamalarının ardından kayıp ve kaçak bedeline ilişkin yasal düzenleme arayışları yoğunlaştı. Haziran 2014 tarihinde TBMM‘de görüşülen "Elektrik Piyasası Kanunu ile Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun‘da Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı"9 ile kayıp ve kaçak hedeflerinin yükseltilmesi konusunda EPDK‘ya görev veren, ayrıca kayıp ve kaçağı yüksek bölgelerde kullanıcılara asgari tüketim faturası kesilmesini öngören düzenleme yapılmaya çalışıldı. EMO‘nun tasarıya ilişkin milletvekillerine gönderdiği raporda, bu düzenlemeden yararlanacak şirketlerin hangileri olduğu da şöyle tespit edilmişti:

"TEDAŞ‘ın en son açıkladığı 2013 yılı verilerine göre ortalama kayıp ve kaçak oranının yüzde 15.38 olduğu dikkate alındığında, bu oranın üzerinde kayıp ve kaçak yüzdesine sahip 3 bölge bulunduğu tespit edilmekte olup; buna göre Dicle (yüzde 75.03), Vangölü (yüzde 65.84) ve Aras (yüzde 27.58) için yeniden kayıp ve kaçak hedeflerinin belirleneceği anlaşılmaktadır"10

Yoğun tepkilerin ardından bu düzenleme TBMM‘den geçirilemedi. Ardından kayıp ve kaçak bedelini yasallaştırmak üzere 2015 yılında yeni bir girişim gündeme geldi. Meclis‘e 28 Ocak 2015 tarihinde sevk edilen Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı‘nda11 "teknik ve teknik olmayan kayıp" ifadesiyle kayıp ve kaçak bedelinin tanımı yapılırken, dağıtım tarifeleri düzenlemesiyle de kayıp ve kaçağın da dahil olduğu maliyet kalemleri tek tek sayılarak yasallaştırılmak istendi. Hatta kayıp ve kaçak hedeflerinin belirlenmesi konusunda kurul da yetkilendiriliyordu. Bu düzenleme de yasallaşmadı.

EPDK‘nın kayıp ve kaçak hedef değişiklikleri konusunda yetkilendirilmesine yönelik girişimler Elektrik Piyasası Yasası‘na 27 Mart 2015 tarihinde kabul edilen 6639 sayılı Torba Yasa ile aşağıdaki geçici madde eklenerek yaşama geçirildi:

Dağıtım sistemindeki kayıpların azaltılmasına ilişkin tedbirler Geçici Madde 18- (1) 1/1/2016 tarihine kadar, teknik ve teknik olmayan kayıplarının oranı ülke ortalamasının üzerinde olan dağıtım bölgelerinde, diğer dağıtım bölgelerinden farklı düzenlemeler yapılmasına, hedef kayıp-kaçak oranlarının bir önceki yılın gerçekleşmeleri dikkate alınarak ve sonraki uygulama dönemleri de dâhil olmak üzere yeniden belirlenmesine Kurul yetkilidir."12

ÖDÜL-CEZA MEKANİZMASI İŞLEVSİZ KILINDI

Yasal düzenlemelerle ilgili tartışmalar devam ederken; EPDK tarafından 3‘er aylık dönemler itibarıyla yenilenen tarifedeki kalemlere ilişkin tartışmalar da devam etti. Tarifelerde; kayıp ve kaçak bedeli dışında dağıtım şirketlerine ya da perakende satış şirketlerine aktarılan diğer kalemlerde artışa gidilerek nihai bedelin aynı şekilde tüketicilerden tahsil edilmesi sağlandı. Aslında öngörülen ceza-ödül mekanizması suistimal edilerek işlevsiz hale getirildi.

Hem dönemin Bakanı Taner Yıldız hem de yeni Bakan Berat Albayrak ise düşük performanstan dolayı gerçekleşen yüksek kayıp ve kaçak düzeyinin yol açtığı maliyetin tüketicilere yansıtılmadığını belirtmekte.13 Ancak durumun böyle olmadığının kanıtı açıklanan resmi tarife kalemlerinde yer almakta. Örneğin 1 Ekim 2015 tarihinde açıklanan tarifede konutlarda kilovat saat başına 20.13 kuruş olan çıplak enerji bedeli 19.85 kuruşa, şehit ailelerinin faturasındaki çıplak enerji bedeli de 6.642 kuruştan 6.367 kuruşa düştü. Kullanılan birim enerji miktarına bağlı olarak konut faturalarına yansıtılan kayıp ve kaçak enerji bedeli de kilovat saat başına 5.518 kuruştan, 5.515 kuruşa indi. Bu indirimlerin kullanıcıların nihai elektrik faturasına yansımasına izin verilmedi. Diğer kalemlerde artışa gidilerek indirim ortadan kaldırıldı. Konut tarifesinde "dağıtım" bedeline yüzde 5.09, "perakende satış hizmet bedeline" yüzde 4.58, "iletim" bedeline yüzde 5.66 zam yapıldı. "Dağıtım" ve "Perakende Satış Hizmet" bedellerine yapılan zam, elektrik dağıtım şirketlerinin kasasına giren kalemlerdir, iletim bedeli ise kamu şirketi Türkiye Elektrik İletim A.Ş. (TEİAŞ) adına faturalardan tahsil edilmekte.

Elektrik Mühendisleri Odası‘nın 2013 yılı verilerine göre yaklaşık 45 milyar kilovat saat olan hanelerin tüketimini baz alarak yaptığı hesaplamaya göre, enerji maliyeti ile kayıp ve kaçak hedefleri doğrultusundaki düşüşler nihai faturaya yansıtılmadığı için 1 yılda yalnızca konut kullanıcılarından şirketler tarafından tahsil edilecek rakam 146.8 milyon TL. Bu rakamın da 119.8 milyon TL‘lik bölümü dağıtım ve perakende satış şirketlerine aktarılacak bedel.14

YARGITAY KARARI SONRASI

Ancak bu düzenlemeler yapılırken, tüketici mahkemeleri üzerinden yürüyen kayıp ve kaçak bedeline yapılan itirazlar, Yargıtay kararıyla kesinleşti. Yapılan karar düzeltme isteminin de reddedildiği Yargıtay Hukuk Genel Kurulu‘nun 17 Aralık 2014 tarihli kararıyla faturalardan tahsil edilen kayıp ve kaçak bedellerinin iade edilmesi gerekliliği ortaya çıktı. Bunun üzerine dağıtım şirketleri dava açan kullanıcılara geri ödeme yapmaya başladılar. Ancak bu kez de yargı kararını yok sayarak, bu geri ödemelerin de mahkeme masraflarıyla birlikte dahil edileceği şekilde kayıp ve kaçak bedelini yasallaştırma girişimleri başladı. Bu çalışmalarda yurttaşların tüketici mahkemelerine başvurusu da yasaklanmak isteniyordu. Buna yönelik yasa taslakları hazırlandı, ancak yaşama geçirilmedi.16

Yargıtay kararının ardından yapılan işlemin idari olduğu; bu nedenle konu¬nun Yargıtay değil Danıştay tarafından görüşülmesi gerektiği de tartışmaların bir boyutunu oluşturmakta. Son olarak yeni Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, bir soru önergesine verdiği yanıtta; Yargıtay‘ın verdiği karardan hiç söz etmeksizin, şu görüşü bildirdi:

"Bir kamu kuruluşu olan EPDK‘nın aldığı düzenleyici bir işlem olan ve ülke genelinde uygulanan kayıp-kaçak bedeline ilişkin açılacak davalar da bu madde kapsamında olup, bu davalarda görevli mahkeme ilk derece mahkemesi olarak Danıştay‘dır. Danıştay, söz konusu bedelin iptali talebiyle açılan davaların tamamında yürütmeyi durdurma istemlerini reddetmiş olup esasa ilişkin incelemesini sürdürmektedir. ...Kayıp-kaçak bedeline ilişkin EPDK Kurul Kararı yürürlükte olup meri mevzuatın bir parçasıdır."16

Burada sorun; bir kamu hizmeti olan elektrik dağıtım işinin özelleştirilmesi ile başladı. Öncelikle kamunun vergi salma, fon, pay gibi çeşitli kesintiler yapma yetkisi bulunmakta. Bu yetki de yasal dayanağa sahip olmak zorunda. Ancak hizmetin özelleştirilmesiyle devletin şirketler adına tahsil edilecek vergi benzeri salmalar uygulaması mümkün değil. Şirketlere yönelik ancak vergi, sosyal güvenlik prim ödemelerinde olduğu muafiyet yoluyla ya da sektörel teşvikler söz konusu olabilir.

Elektrik hizmeti özelleştirilmiş olsa dahi kamu hizmeti özelliğini korumakta. Bu noktada tarifeler ve fiyat belirleme konusunda şirketler kendi başlarına yetki sahibi değiller ve uygulayacakları tarifeler EPDK‘nın onayına tabi. İşte burada tarifelere ilişkin idari bir işlem söz konusu. Bu idari işlem kapsamında tarifeyi oluşturan maliyet kalemlerinin yasal mevzuatta düzenlenmiş olması gerekmekte. Yasal dayanağı olup olmaması ayrı bir tartışma konusu olarak kenara bırakılsa dahi; EPDK‘nın ikincil mevzuat kapsamında tarife kalemlerini belirlemiş olması da sorunu çözmek için yeterli görünmemekte. Mevcut yasaya göre, dağıtım şirketlerinin kayıp ve kaçak oranlarını düşürecek uygulamalar yapması gerekirken, bunu uygulamada anlamsız kılacak şekilde EPDK‘nın idari kararıyla kayıp ve kaçak tahsilatının garanti altına alınması söz konusu olmakta; dahası hedefleri gerçekleştiremeyen şirketlere imtiyazlar, yeniden yüksek düzeyden belirlenen hedefler getirilmekte. Özellikle EPDK‘nın hedef kayıp ve kaçak oranları revize etme; kayıp ve kaçak bedelinde olması gereken indirimleri diğer kalemlerde yaptığı artışlarla yok etme gibi uygulamaları sorunun temelini oluşturmakta. Nitekim Elektrik Mühendisleri Odası tarafından Danıştay nezdinde açılmış olan davada, henüz karar verilmemekle birlikte şu görüş bildirildi:

"Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği‘nin 13. Maddesi‘nde de kaçakların önlenmesi konusunda dağıtım şirketlerine görev verilmiştir. Bu nedenle, kayıp/kaçak enerjiyi temin etmekle, teknik ve teknolojik yatırımları yaparak kayıp ve kaçakları önlemekle dağıtım şirketleri yükümlü bulunduğundan ve dağıtım şirketinin satışı ve işletme sorumluluğu ile ilgili olduğundan, dağıtım sistemi kullanıcısı tüketicilere yansıtılmasının hukuka aykırı olduğu sonucuna varılmıştır.

...Bu uygulama, kayıp/kaçakla mücadeleyi gereksiz kılacağı gibi kaçak olarak kullandığı elektriğin bedelini ödemeyenler lehine haksız ve hakkaniyete aykırı sonuç doğuracaktır. Öte yandan, kayıp/kaçak enerji bedeli, dağıtım sistemi kullanıcısı tüketicilerden bir hizmetin karşılığı olmaksızın tahsil edildiği için bu yönüyle de hukuka aykırıdır."17

Görüldüğü gibi yasal mevzuatla düzenlese de, EPDK yetkili kılınmış olsa da sorun çözülmüş olmamakta, iktidarın konunun idari bir mevzuat olduğuna ilişkin görüşü, özellikle 2016 yılı başında yeni tarifeye ilişkin "şeffaflık" ilkesine aykırı, keyfiyet içeren düzenlemelere varmış ve tam bir karmaşa ortamının oluşmasına yol açtı.

5 YILLIK YERİNE 1 YILLIK HEDEFE GEÇİŞ

Elektrik Piyasası Yasası‘na 27 Mart 2015 tarihinde eklenen Geçici 18. Madde ile 1 Ocak 2016 tarihine kadar kayıp ve kaçak oranı yüksek olan şirketler için imtiyazlı düzenlemeye olanak sağlanmasının ardından EPDK 26 Kasım 2015 tarihli kararıyla; "Elektrik Dağıtım Şirketlerinin Hedef Kayıp Oranlarının Belirlenmesine ilişkin Usul ve Esaslar" yayımlamıştı.18 Hedef kayıp ve kaçak oranının belirlenmesi, ayrıca kayıp ve kaçak oranı yüksek olan şirketler için daha yüksek kayıp ve kaçak tahsilatı yapılmasını sağlayacak formüller içeren bu mevzuatta, kurulun yetkisini tümüyle Başkan‘a bıraktığı görülmekte.

EPDK‘nın 18 Kasım 2015 tarihli 5875-2 sayılı kararıyla 1 Ocak 2016-31 Aralık 2020 dönemi elektrik tarifeleri için 3. uygulama dönemi olarak belirlenmişti.19 Ancak bu kez kayıp ve kaçak hedefleri 5 yıllık açıklanmadı. Hem 5 yıllık hedeflerin yükseltilmesine ilişkin eleştirilerden kurtulmak, hem de her yıl yüksek hedef belirlenmesini sağlayacak şekilde 1 yıllık açıklama yapıldı.20 2016 yılı için belirlenen hedeflerle bazı dağıtım şirketleri için kayıp ve kaçak hedefleri 2015 yılından oldukça yüksek düzeyde belirlenirken, bazıları için hedef oranlarında indirime devam edildi. Tablo 1 ‘de dağıtım şirketleri bazında 2016 yılı için açıklanan yeni hedefler ve 2015 yılı hedefleri gösterilmekte olup, yeni hedeflerin bir önceki yıl hedefinden yüksek ya da düşük tutulmasına ilişkin rakamlar da hem puan bazında hem de yüzdesel olarak hesaplandı. Buna göre kayıp ve kaçak hedefi en fazla yükseltilen dağıtım şirketleri yüzde 174 artışla Vangölü, yüzde 147 artışla Dicle ve yüzde 110 artışla Aras elektrik dağıtım şirketi olmuştu. Kayıp ve kaçak hedefleri yükseltilen diğer şirketler de sırasıyla; Toroslar, Boğaziçi, GDZ Elektrik, Akdeniz, Sakarya, İstanbul Anadolu Yakası, Çamlıbel, Uludağ, Osmangazi ve Başkent elektrik dağıtım şirketlidir. Hedef kayıp ve kaçak oranları düşürülen şirketler ise sırasıyla Akedaş, Çoruh, Trakya, Meram, Fırat, Yeşilırmak ve ADM olmuştu.

 

DAĞITIM ŞİRKETLERİ

2015

2016

Fark-Puan

Fark (%)

Akdeniz Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi

8,02

9,66

1,64

20,45

Akedaş Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi

10,03

7,46

-2,57

-25,62

Aras Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi

15,08

31,68

16,6

110,08

ADM Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi

8,09

7,92

-0,17

-2,10

İstanbul Anadolu Yakası Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi

6,61

7,61

1

15,13

Başkent Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi

7,88

8

0,12

1,52

Boğaziçi Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi

7,57

9,6

2,03

26,82

Çamlıbel Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi

6,92

7,93

1,01

14,60

Çoruh Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi

10,15

9,35

-0,8

-7,88

Dicle Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi

29,01

71,62

42,61

146,88

Fırat Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi

10,09

9,74

-0,35

-3,47

GDZ Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi

7

8,47

1,47

21,00

Meram Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi

8,28

7,9

-0,38

-4,59

Osmangazi Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi

7,21

7,77

0,56

7,77

Sakarya Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi

6,33

7,42

1,09

17,22

Toroslar Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi

7,74

13,59

5,85

75,58

Trakya Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi

7,7

7,15

-0,55

-7,14

Uludağ Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi

6,9

7,55

0,65

9,42

Vangölü Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi

21,97

60,16

38,19

173,83

Yeşilırmak Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi

8,78

8,5

-0,28

-3,19


Tablo 1: Dağıtım Şirketleri 2015-2016 Yılı Hedef Kayıp ve Kaçak Oranları-Farklar

KAÇAĞI YÜKSEK ŞİRKETLERE ÖZEL DÜZENLEME

2016 yılı hedeflerinde en yüksek artışa gidilen şirketler için getirilen "Dağıtım Sistemindeki Kayıpların Azaltılmasına Dair Tedbirler Yönetmeliği"21 de 31 Aralık 2015 tarihli Resmi Gazete‘de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bu yönetmelik ile kayıp ve kaçak oranı 2014 yılı ülke ağırlıklı ortalamasının üzerinde olan dağıtım şirketleri için yalnızca yüksek düzeyde hedef kayıp ve kaçak oranları belirlenmesine olanak tanınmadı, bunun yanında çeşitli muafiyetler getirildi. Bunlardan bir tanesi elektrik kesintisiyle ilgili getirilen muafiyet olup, bu durumlarda şirketler ödemeleri gereken tazminat yükünden kurtarıldı. Kaliteli enerji sunumuna ilişkin dağıtım şirketlerine getirilen standartlardan, sistemi riske sokacak fazla enerji çekişleri durumundaki cezai uygulamalardan da muaf olacak bu şirketlere 2020 yılına kadar verimlilik katsayısının uygulanmaması, sonra da yüzde 50‘sinin uygulanması öngörüldü. Kaçak kullanım nedeniyle dağıtım sistemlerinde oluşan arızaların bedeli; "kontrol edilemeyen işletme gideri" olarak muhasebeleştirilerek, kullanıcılara yansıtılacak. Tarımsal sulama aboneleri de "tespit" olmaksızın, "tarımsal sulama uzaktan tespit" adı altında uygulamalarla kaçak kullanıcı uygulamasına tabi tutulabilecek. "Yüksek kayıplı şirket" statüsü uygulaması 2025 yılsonuna kadar devam edecek. Elektrik Mühendisleri Odası tarafından bu yönetmeliğe karşı 8 Şubat 2016 tarihinde Danıştay‘da dava açıldı.22

2016‘DA TORBA TARİFE DÖNEMİ BAŞLADI

Bu yönetmelik ve 2016 yılına ilişkin hedefler Ocak 2016 tarifesine doğrudan yansıtıldı. EPDK‘nın 1 Ocak 2016 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere açıkladığı yeni tarife ise elektrik faturaları, kayıp ve kaçak bedelleri, dağıtım bedelleri ile ilgili tartışmaları daha da alevlendirdi. "Sadeleştirme yapıldığı" gerekçesiyle açıklanan yeni düzenlemelerle, faturadaki kalemler toplulaştırılarak, torba fatura dönemine geçiş yapıldı. Yeni tarifede, fon ve vergiler hariç olmak üzere faturalar yoluyla tahsil edilen 6 kalem "dağıtım bedeli" ve "perakende enerji bedeli" adı altında toplandı.


Daha önce 1 kilovat saatlik enerji için, "Kayıp/Kaçak Bedeli", "Dağıtım Bedeli", "Perakende Satış Hizmet Bedeli", "iletim Bedeli" ile "Perakende Tek Zamanlı Enerji Bedeli"nin kaç kuruş olduğunu ayrı ayrı belirtilirken, sayaç okuma bedeli de maktu olarak yer alıyordu. Yeni tarifede ise tüm tarife kalemleri "Enerji Bedeli" ve "Dağıtım Bedeli"ne indirgendi. Yeni tarife ile maktu, olarak alınması gereken sayaç okuma bedeli de tüketime orantılı hale getirilmiş oldu. EMO tarafından 27 Ocak 2016 tarihinde Danıştay‘a açılan davada bu duruma şöyle itiraz edildi:

"Dava konusu tarife tablosu, 6446 sayılı Yasa, bu yasaya göre oluşturulmuş ikincil mevzuat ile tüketicinin korunması hakkında mevzuata aykırı bir şekilde, elektrik tüketim bedellerini oluşturan her bir bedelin tarife içerisindeki ağırlığını ve miktarını içermemesi nedeniyle hukuka aykırılık taşımaktadır. Tarife yapısının belirsizliği faturalara da aynı şekilde yansımakta, elektrik abonelerince ödeme bilgileri denetlenememektedir. Her ay düzenlenen tek tek faturaların bir kamu otoritesi tarafından denetlenmesi olanağı da bulunmadığından, keyfi bir uygulamaya neden olunmuş ve elektrik kullanıcıları açısından belirsiz bir süreç doğmuştur.‘‘23

Yeni uygulama ile elektrik maliyeti olarak faturalara yansıtılan kalem içinden kayıp ve kaçak bedeli çıkarıldı, ancak bu kez de elektrik maliyetine perakende satış hizmet bedeli dahil edildi.

Bu bedel perakende satış şirketlerine aktarılmakta olup, bu şirketlerin giderlerinin yanı sıra brüt kâr marjını da içermekte.

Bu perakende satış hizmet bedeli, Resmi Gazete‘de yayımlanan tarife tabloları içinde daha önce ayrıca görülebilirken, artık görülemiyor. Perakende satış hizmet bedelinin elektrik maliyeti ile birleştirilmiş olması nedeniyle faturalara yansıyan elektriğin gerçek maliyeti de artık bilinemiyor.

1 Ekim 2015-1 Ocak 2016 tarihleri arasında geçerli olan eski tarifede kayıp ve kaçak bedeli dahil olmak üzere elektrik birim maliyeti olarak faturalara 25.37 kuruş yazıyordu. Resmi Gazete‘de yayımlanan tarifede ayrıca gösterilen kilovat saat başına 5.52 kuruşluk kayıp ve kaçak bedeli çıkarıldığında, ayrıştırılmış tablolarda yayımlandığı gibi, gerçek elektrik maliyeti 20.578 kuruş idi.

Bu bedele Ocak 2016‘dan itibaren perakende satış hizmet bedeli dahil edildiğinden; gerçek artış oranlarını bulabilmek için 1 Ekim 2015-1 Ocak 2016 tarifesinde 0.72 kuruş olarak yer alan perakende satış hizmet bedelini eklememiz gerekiyor. Böylece yeni tarifede; birim fiyatlar bölümünde "tek zaman" (çok zamanlı tarife uygulanmayanlar için) ibaresinin karşısında yazan elektrik birim fiyatı Ocak ayı öncesinde 20.578 kuruş iken, Ocak ayında yüzde 3.7 zam görerek 21.343 kuruşa yükseldi. Bu zammın ne kadarının enerji maliyetleri, ne kadarının perakende satış hizmet bedeline yapılan artıştan kaynaklandığı ise sadeleştirme denilen operasyon nedeniyle hesaplanamıyor.

Yurttaşların en çok kafasının karışmasına neden olan kalem ise dağıtım bedeli oldu. Ellerine Ocak ayı faturalarını alan yurttaşlar dağıtım bedelini, aralık ayındaki dağıtım bedeli ile kıyasladıklarında büyük bir artışla karşılaştılar. 1 Ekim 2015-1 Ocak 2016 tarihleri arasında geçerli faturalardaki dağıtım bedeline yurttaşların gördükleri ölçüde olmamakla birlikte gerçekten büyük bir artış yapıldı.

Yeni tarifelerdeki dağıtım bedeli kalemi içerisine, kayıp ve kaçak bedeli, iletim bedeli ve sayaç okuma da dahil edildi. 1 Ekim 2015-1 Ocak 2016 tarihli faturalarda iletim bedelinin birim maliyeti 0.95 kuruş, dağıtım bedeli 4.005 kuruş, sayaç okuma bedeli ise kilovat saat başına değil fatura başına 59.2 kuruştur. Bu 3 kalemle birlikte, Ocak ayından önce elektrik maliyetine dahil edilen 5.52 kuruşluk kayıp ve kaçak bedeli de bu kez dağıtım bedeline eklendi. Eski faturada sadece dağıtım şirketlerine aktarılan bedeli içeren dağıtım bedeli, yeni faturada kayıp ve kaçak, iletim ve sayaç okumayı da kapsamaktadır ki, bunların tümünün 1 Ekim 2015‘ten itibaren geçerli olan tarifedeki toplamı 10.76 kuruştur. Ocak 2016 faturasında ise bu 4 kalemin toplamı 11.84 kuruştur. Yapılan toplulaştırma nedeniyle tek tek değil; dağıtım bedeli adı altındaki 4 kalemin toplu artışı hesap edilebilmektedir ki, bu zam oranı da yüzde 10.4‘tür.

Fon ve vergiler hariç olmak üzere 1 Ekim 2015 tarifesinde 31.05 kuruş olan toplam fiyat, 1 Ocak 2016 tarifesinde 33.184 kuruş olduğu için zammın da yüzde 6.9 olduğu basında yer aldı. Ancak 1 Ekim 2015 tarifesinde fatura başına tahsil edildiği için toplam fiyata dahil edilmeyen sayaç okuma bedeli 1 Ocak 2016 tarifesinde kilovat saat başına hesaplama yapılarak fonsuz bedele dahil edildi. Sayaç okumaya ilişkin bu oynama nedeniyle tüketicinin faturasına yansıyan gerçek zam oranı yüzde 5.9 oldu. 4 kişilik bir ailenin 230 kilovat saatlik tüketimine ilişkin faturaya yönelik zam hesapları Tablo 2‘de yer almakta.

 

1 OCAK 2016 KONUT­LAR İÇİN ASGARİ TÜKE­TİM ÜZERİNDEN AYLIK ELEKTRİK FATURASI-TL

4 kişilik ai­lenin asgari tüketimi (kWh)

1 Ekim 2015 Birim Fiyat (TL)

1 Ocak 2016 Birim Fiyat (TL)

1 Ekim 2015 Fatura Toplamı (TL)

1 Ocak 2016 Fatura Toplamı (TL)

1 Ekim 2015-1 Ocak 2016 Fark (TL)

1 Aylık Faturadaki Zam Oranı

(%)

Tüketim

230

0,20578

0,21343

47,33

49,09

1,76

3,7

Perakende

iletim

230

0,10471

0,11841

24,08

27,2343

2,56

10,4

Dağıtım

Kayıp ve Kaçak Bedeli

Fatura başına sayaç okuma[1]

 

0,0029

0,592

Fon ve vergiler hariç fiyat

 

0,3105

0,3318

72,00

76,32

4,32

6,0

Enerji Fonu

 

1,00

1,00

0,47

0,49

0,02

3,7

TRT Payı

 

2,00

2,00

0,95

0,98

0,04

3,7

Bel. Tük.Ver.

 

5,00

5,00

2,37

2,45

0,09

3,7

KDV Öncesi Toplam

 

 

 

75,79

80,25

4,46

5,9

KDV

 

18,00

18,00

13,64

14,44

0,80

5,9

Genel Toplam TL

 

 

 

89,43

94,69

5,26

5,9


Tablo 2:1 Ocak 2016 İtibarıyla Konutlar İçin Asgari Tüketim Üzerinden Aylık Elektrik Faturası İle 1 Ekim 2015 Faturasının Karşılaştırması


Sayaç okumanın kilovat saat başına tahsilatı ise yapılan işe uygun olmadığı gibi hukuki de değildir. Çünkü sayaç okuma işi gerçekleştirilen tüketimden bağımsız olarak her ay tüketimi ölçmek için bir kere yapılan bir iştir. Yani 1 kilovat saat tüketseniz de 1000 kilovat saat tüketseniz de bir görevli gelecek ve sayacınızı okuyacaktır; bunun karşılığında yaptığı iş farklı olmadığı için maktu olarak aynı ücret tahsil edilmelidir. 2006-2010 yılları arasında EPDK tarafından kilovat saat başına sayaç okuma bedeli tahsilatı uygulamasına gidilmiş, Danıştay bu uygulamaya ilişkin düzenlemeyi 6 Nisan 2011 tarihli kararıyla iptal etmişti. EPDK tarafından bu uygulama 31 Aralık 2011 tarihli Resmi Gazete‘de yayımlanan Tarifeler Yönetmeliği‘nde yapılan değişiklikle yürürlükten kaldırılmıştı. Dönemin Enerji Bakanı Taner Yıldız‘ın verdiği bilgiye göre; yıllık ortalamada 10 kez sayaç okuma yapıldığı varsayımıyla abone başına sayaç okuma bedeli uygulanmaya başlanmıştı.24

Yeni tarifedeki zammın kaynaklarını irdeleyecek olursak, öncelikle elektrik maliyetleri artmak bir yana geçtiğimiz dönemde düşüş gösterdi. Elektrik borsa fiyatlarında bu düşüş açıkça görülmekte. Geçen yılın sonundan itibaren elektrik üretim şirketlerinin çokça gündeme getirdikleri elektrikte arz fazlalığı ortaya çıktığı için yatırım ortamının kalmadığına ilişkin eleştiriler de bunu doğrulamakta. Ayrıca su gelirlerinin yüksek olması ve yeni HES‘lerin devreye girmesi de piyasadaki elektrik maliyetlerini aşağı çekti. Öyle ki daha önce piyasada satmak yüksek kar sağladığı için yenilenebilir enerji kaynağı belgesi alıp alım garantisinden dahi yararlanmak istemeyen, yani YEK avantajının üzerinde fiyatla piyasaya satış yapan şirketlerin bugünlerde YEK kapsamında satış yapmaları nedeniyle YEK‘in elektrik maliyetlerini artırdığı dahi ileri sürülür hale geldi.

Dağıtım bedelindeki zamda ise kayıp ve kaçak bedelindeki artış etken. Kayıp ve kaçak hedeflerini tutturamayan şirketlere yönelik yeni kayıp ve kaçak hedefi belirlenmesi, ayrıca kayıp ve kaçağı Türkiye ortalamasının üzerinde olan şirketlere yönelik getirilen özel statü nedeniyle kayıp ve kaçak tahsilatının yükseltilmesi faturalardaki kayıp ve kaçak bedelinde artışa neden oldu. Bu artış da dağıtım bedeli içinde yer almakta.

Yine dağıtım şirketlerinin özelleştirme bedellerini ve aldıkları kredileri ödeyemedikleri iddiasıyla gündeme getirdikleri "iflas" tehditleri ve kur artışı gibi piyasa koşullarında üstlenmeleri gereken maliyetlere yönelik veryansınları da bu artışta etkili oldu. Dağıtım şirketlerine doğrudan aktarılan gerçek dağıtım bedeli kaleminde de artışa gidildi.

Faturalar aracılığıyla tartışma konusu olan maliyet kalemleri dışında EPDK‘nın yapmış olduğu bir başka düzenleme ile pek çok maliyet kaleminin de tarifenin arka planında faturalara eklendiği, dağıtım şirketlerine yeni gelir kaynakları yaratıldığı ortaya çıktı. Bunlar içinde daha önce yasa değişikliği ile yapılmaya çalışılan; yargı kararlarıyla iade edilen kayıp ve kaçak bedellerinin faturalara yeniden yansıtılmasına ilişkin düzenleme de bulunmakta. "Dağıtım Sistemi Gelirinin Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ"25 kapsamında, "dava, icra, sosyal sorumluluk, seminer, panel ve konferans, reklam giderleri, dernek/sendika ve oda aidatları, temsil ve ağırlama, danışmanlık, bağımsız denetim ve mali müşavirlik, yönetim ve destek hizmetleri gibi giderler ile mahkeme kararı gereği oluşan tazminat ve benzeri giderleri (emsal kararlar dikkate alınarak mahkeme kararı olmaksızın ödenenler de dahil) için söz konusu giderler eklenmeden belirlenen kontrol edilemeyen işletme giderleri hariç düzenlemeye esas işletme gideri"nin yüzde 7 artırılması öngörüldü. Burada öncelikle bilinmesi gereken düzenlemeye esas işletme giderinin dağıtım bedelinin belirlenmesinde dikkate alınan temel bir kalem olduğu. Şimdi bu düzenleme ile dava giderlerinden, sosyal sorumluluk, seminer, panel, temsil ağırlama harcamalarına varıncaya kadar pek çok dağıtım faaliyetiyle ilgili olmayan gider için düzenlemeye esas işletme giderinde yüzde 7 artışa gidilmesi sağlanmakta. Yine bu düzenlemede mahkeme kararı gereği oluşan tazminat benzeri giderler ifadesiyle yargı kararıyla iade edilen kayıp ve kaçak bedellerini de kapsayacak şekilde dağıtım bedellerinde artış yapılması sağlanmakta.

Yine aynı tebliğ kapsamındaki bir başka düzenleme ile dağıtım şirketlerinin, mülkiyeti TEDAŞ‘a ait olan tesisleri kiralama ve reklam alma yoluyla gelir elde etmelerine; dağıtım dışında bakım ve onarım hizmeti, danışmanlık gibi faaliyetler yürütmelerine olanak tanınıyor. Bu diğer gelirler kapsamında sayılan yeni gelir kalemlerinin ise yüzde 75‘inin gelir farkı hesaplamasında dikkate alınmamasına ilişkin düzenleme yapıldı. Böylece bu gelir kaynaklarının faturalara olumlu yansımasının da önüne geçildi. Elektrik Mühendisleri Odası tarafından bu düzenlemeye karşı da Danıştay‘a yürütmeyi durdurma ve iptal istemiyle dava açıldı.26

Gelinen noktada tüketicilerin yönetmelikleri, tebliğleri, kurul kararlarını, faturaları inceleyerek işin içinden çıkabilmeleri mümkün değil. Nasıl ki bilgisayarın bulunması yeterli değildir, bilgisayar okuryazarlığının sağlanması gereklidir; elektrik kullanıcılarına da fatura gönderilmesi hele de kalemlerin gizlenmiş olduğu faturaların gönderilmesi tüketici haklarını kullanabilmeleri için yeterli donanımı sağlamamakta. Sistemik bir sorgulama yapılamıyorsa bile liberal piyasanın amaçları arasında gösterilen tüketicinin korunması hedefi doğrultusunda yapılan düzenlemelerin ve tüm uygulamaların yeni baştan gözden geçirilmesi zorunlu.

DİPNOT:

22 Kasım 2012 tarihli ve 28475 sayılı Resmi Gazete

*2Elektrik Mühendisleri Odasının 3 Ocak2014 tarihli "Elektrik Bedeline Kayıp Kaçak Zammı‘ başlıklı açıklaması. http://www. emo.org. tr/genel/bizden_detay.php?kod= 100770&tipi-3&sube-0#. Vu-53fuLTcs

‘3 Mülga Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği, Dağıtım Lisansı Kap-samında Piyasa Yürütülebilecek Faaliyetler başlıklı 23. Maddenin 9 numaralı bendi.

‘4 TBMM, 24. Yasama Dönemi, 3. Yasama Yılı, 426 sıra sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile ilgili rapor, sayfa 46. https://www.tbmm.gov. tr/sirasayi/donem24/yil01/ss426.pdf

‘56446 sayılı Elektrik Piyasası Yasası, Lisans Esasları başlıklı 5. Madde, 4. Fıkranın d bendi.

‘6 3 Mart 2001 tarihli ve 24335 sayılı mükerrer Resmi Gazete.

7 8 Ekim 2013 tarihli ve 28789 sayılı Resmi Gazete.

‘8 Güntay Şimşek, 13 Mayıs 2014, "Dicle Elektrik: Devlet Bize Ayıplı Mal Sattı" http://www.haberturk.com/yazarlar/guntay-sim- sek-1019/947753-dicle-elektrik-devlet-bize-ayipli-mal-satti

‘9 http://www2. tbmm.gov. tr/d24/l/l-0939.pdf

‘i0 http://www.emo.org.tr/genel/bizden_detay.php?kod-103784#. VvOsbfuLTcs

http://web. tbmm.gov. tr/gelenkagitlar/metinler1371425.pdf

n2 https://www. tbmm.gov. tr/kanunlar/k6639.html

*‘J Giresun Milletvekili Selahattin Karaahmetoğlunun soru önergesine Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldızın 64272063-610- 1421 sayılı 30 Mayıs 2014 tarihli yanıtı/Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak‘ın soru önergesine Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak‘ın 64272063-610-5667 sayılı, 26 Şubat 2016 tarihli yanıtı.
*w Elektrik Mühendisleri Odasının 2 Ekim 2015 tarihli "Elektrikte Yine Gizli Zam" başlıklı açıklaması, http://www.emo.org.tr/genel/ bizden_detay. php?kod-l 10145&tipi=3&sube=0#. VuvPcvuLTcs

*i5 Elektrik Mühendisleri Odası "AKP‘den Yurttaşlara Kayıp Kaçak Çalımı" başlıklı açıklama, http://www.emo.org.tr/genel/bizden_de- tay.php?kod-106083#. Vv04APuLTcs

‘I6 Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak‘ın soru önergesine Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakam Berat Albayrak‘ın 64272063-610-5667 sayılı, 26 Şubat 2016 tarihli yanıtı.

‘I7 Danıştay 13. Daire, Esas No: 2012/201, Başsavcılık Düşünce

‘ıs 15 Aralık 2015 tarihli ve 29563 sayılı Resmi Gazete.

~19 24 Kasım 2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete.

‘20 http://www.epdk.gov. tr/TRJDokumanlar/TDB/Elektrik

‘2l 31 Aralık 2015 tarihli ve 29579 sayılı Resmi Gazete.

‘22 Elektrik Mühendisleri Odası "Kaçağı Yüksek Şirketlere Aferin Düzenlemesi Yargıda" başlıklı basın bülteni, http://www.emo.org.tr/ genel/bizden _detay.php?kod= 112328&tipi-3&sube-0#. VvRlnyusX- Cs

‘n Elektrik Mühendisleri Odası "Karartılan Elektrik Tarifesi Yargıya Taşındı" başlıklı basın bülteni, http://www.emo.org.tr/genel/bizden_ detay.php?kod=l 12l56&tipi=3&sube=0#. VvRmQiusXCs

~24 İstanbul Milletvekili Kadir Gökmen Öğütün soru önergesine Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldızın 3 Aralık 2013 tarihli, 64272063-610-3255 sayılı yanıtı.

*2S 19 Aralık 2015 tarihli ve 29567 sayılı Resmi Gazete.

‘26 Elektrik Mühendisleri Odasının "Elektrikte Yeni Rant Kapıları" başlıklı basın açıklaması, http://www.emo.org.tr/genel/bizden_detay. php?kod-l 12644&tipi=3&sube=0#. VvRqSCusXCs

[1]Fatura başına her sayaç okuma için sabit olarak tahsil ediliyordu. Yeni uygulama ile dağıtım bedeli içine dahil edildi.

Tablo 2:1 Ocak 2016 İtibarıyla Konutlar İçin Asgari Tüketim Üzerinden Aylık Elektrik Faturası İle 1 Ekim 2015 Faturasının Karşılaştırması



TELE 1- SABAH PUSULASI

28.03.2024
 


Çok Okunanlar


ANKARA ŞUBE GENEL KURULU YAPILDI

EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU HAZİRUN LİSTESİ ASKIYA ÇIKIYOR

FUKUSHİMA FELAKETİNDEN DERS ALMALI VE NÜKLEER GÜÇ SANTRALI GİRİŞİMLERİNİ SONLANDIRMALIYIZ!

ÇEVRİMİÇİ SEMİNER: ENDÜSTRİYEL UYGULAMALARDA ZAMAN VE SENKRONİZASYON

EMO HASAN BALIKÇI ONUR ÖDÜLÜ’NÜN SAHİBİ MÜCELLA YAPICI OLDU

EMO HÜKÜMETİ NÜKLEER SANTRAL İLE İLGİLİ UYARDI: SONLANDIRIN! (TRAKYA DEMOKRAT)

EMO: FUKUSHİMA NÜKLEER FELAKETİNDEN DERS ALINMALI! (ENERJİEKONOMİSİ.COM)

EMO’DAN FUKUSHİMA’NIN YILDÖNÜMÜNDE ‘AKKUYU’ UYARISI (BASKENTGAZETE.COM.TR)

NİTELİKLİ YAĞMA (GÜNLÜK EVRENSEL)

GÜNEŞ VAR ETTİ, SANTRALI YOK EDECEK (BİRGÜN)

Okunma Sayısı: 365


Tüm Yazılı Basında Odamız

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2024 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr


Diğer birimlerin iletişim bilgileri için tıklayınız

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.