Enerji piyasasında değişiklik öngören yasanın 24 maddesinin TBMM`den geçmesine tepki büyüyor. Enerji ve maden şirketlerinin köylülerin arazilerine el koymasını kolaylaştıran, doğayı tehdit eden düzenlemeler birkaç şirkete yeni imtiyazlar getiriyor.
TBMM‘ye iktidar partisi milletvekilleri tarafından sunulan "Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi`nin 44 maddesinin 24 maddesi Genel Kurul‘da kabul edildi. Ekim ayından bu yana Kaz Dağları‘ndan Karadeniz yaylalarına, Muğla‘dan Tunceli‘ye kadar Anadolu‘nun dört bir yarımdaki vatandaşlar, çevre örgütleri, sendikalar ve odalar bu düzenlemeye karşı mücadele ediyor. Teklifin, enerji ve maden şirketlerini korurken 43 milyon elektrik ve milyonlarca doğalgaz abonesi için hiçbir kolaylık getirmeyen, çevreye zarar veren bir düzenleme olduğu kaydediliyor. HEDEF ŞİRKETLERİ KORUMAK TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Özdağ, teklifin tek hedefinin şirketleri korumak olduğunu belirterek, şunları söyledi: "Maden şirketlerinin ruhsat bedelini yatırmadığı takdirde iki katı ceza ödeyeceğini öngören madde yerine ‘Yasal faizi ile öder‘ ifadesi getirildi. Devletin şirketlere yapacağı ödemelerde ise ‘Borcu yoktur‘ belgesi artık aranmayacak. Yani devlet alacağını görmeyecek ama şirketlere ödemeleri aksatmayacak. Teklifteki en hayati maddelerden biri biyokütle santralleriyle ilgili. Başta plastik evsel atıklar, hurda araba lastikleri yakılarak çevreye yayılacak kimyasal ve zehirli gazlarla hava daha da kirletilecek. Yani biyokütle tesisi kurup yakarsam üste 13.3 dolar garanti para verilecek." " KAYIP KAÇAK VATANDAŞA" Enerji kurumları özelleştirilirken kayıp kaçağın önlenmesiyle etkin mücadelenin gerekçe gösterildiğine dikkat çeken Özdağ, "Ama şimdi getirilecek düzenlemeyle şirketlerin bu konuda yıllardır tedbir almadıkları için doğan fark vatandaşın sırtına yüklenmeye çalışılıyor. Burada yapılması gereken bir an önce üst yargının verdiği 10 yıl boyunca vatandaştan tahsil edilen kayıp kaçak bedellerinin iadesine ilişkin kararların dikkate alınarak, kayıp kaçak oranlarının makul seviyelere indirilmesi için gerekli tedbirlerin alınmasıdır" diye konuştu. KÖYLÜNÜN ARAZİSİNE EL KONULABİLECEK TEKLİFTE yer alan en hassas düzenlemelerden biri de köylünün, çiftçinin arazileriyle ilgili. Taşmmaz tenlini işlemleri başlığı altındaki maddede yapılan düzenlemeyle şirketlerin taşınmaz temini talepleri sadece EPDK ve TEDAŞ‘ın değerlendirmesiyle sonuçlandırılabilecek. Yani köylünün çiftçinin özel mülkü olan arazilere el konulması daha da kolaylaştırılmış olacak. Çabuklaştırma, basitleştirme gerekçesi ile kamu yararının tespitine dair denetim mekanizması ortadan kaldırılmış olacak. Kamu yararına hizmet etmeyen, sermayeyi önceleyen kamulaştırma jşlemlerinin hızlı ve denetimden uzak gerçekleştirilmesi ‘ amaçlanan bu madde henüz görüşülmedi. (sözcü; 21.11.2020)
|