 |
Her yıl olduğu gibi bu yıl da 25 Kasım’a erkekler tarafından katledilen kız kardeşlerimizin acısıyla giriyoruz. Şiddetten Ölen Kadınlar İçin Dijital Anıt, anitsayac.com sitesine göre 2020 yılının ilk 10 ayında 335 kadın erkek şiddetinden yaşamını yitirdi. Bizler sadece isim, sadece sayı, sadece haber değiliz, bizler göğün de yaşamın da yarısıyız.
SADECE İSİM, SADECE SAYI, SADECE HABER DEĞİLİZ! Her yıl olduğu gibi bu yıl da 25 Kasım`a erkekler tarafından katledilen kız kardeşlerimizin acısıyla giriyoruz. Şiddetten Ölen Kadınlar İçin Dijital Anıt, anitsayac.com sitesine göre 2020 yılının ilk 10 ayında 335 kadın erkek şiddetinden yaşamını yitirdi. Bizler sadece isim, sadece sayı, sadece haber değiliz, bizler göğün de yaşamın da yarısıyız.
Mirabel kardeşlerin 25 Kasım 1960 tarihinde Dominik Cumhuriyeti`nde katledilmesinin üzerinden 60 yıl geçmesine rağmen kadına yönelik şiddet ve ayrımcılık değişmeden devam etmekte. Kadına yönelik şiddete engel olmak başta devlet olmak üzere hepimizin görevidir. Şiddeti durdurmak için atılacak ilk adım İstanbul Sözleşmesi`ni ve 6284 sayılı Kanun`u uygulamak olacaktır. Bugün hayattan koparılan kız kardeşlerimizin çoğu, talep ettiği koruma devlet tarafından sağlanamadığı veya yeterli önlemler alınmadığı için aramızda değiller.
Geçen yıl 25 Kasım`ı İstanbul sözleşmesi, 6284, nafaka davaları, kadın cinayetleri gündemleriyle geçirmemizin hemen ardından 2019 yılının son aylarında dünya çapında tüm gündemlerin üzerine çıkan bir pandemi ile yüz yüze kaldık. Geniş çaplı bir halk sağlığı meselesi olarak bildiğimiz pandemi sadece sağlık alanında değil ekonomi, istihdam, eğitim, ev içi yaşam gibi birçok alanda olumsuz etkileri ile hızlıca hayatımıza girdi. Uzaktan eğitim, evden çalışma, sokağa çıkma ve seyahat kısıtlamaları hepimizin hayatını daraltırken, bu uygulamalar neticesinde en çok kadınlar ve kız çocukları; zaten toplumsal cinsiyet kalıpları neticesinde sosyal hayatlarından kopartılarak eve hapsoldular. Yakın zamanda Kadın Dayanışma Vakfı tarafından yayınlanan "Pandemi ve Şiddet Kıskacında Kadınların Mücadele Deneyimi" başlıklı raporda da karşımıza çıktığı üzere hâlihazırda şiddet görmekte olan kadınlar için durum daha vahim bir hal alırken, kadınların şiddet gördüğüne dair bildirimlerinde artış yaşandı. Pandemi dönemi boyunca kadınlar ekonomik desteklere ve hukuki yardımlara ulaşmakta virüs bahanesi ile zorluklar ve yetersizlikler yaşadılar. İktidar yaratmak istediği kadın düşmanı, gerici, toplumsal cinsiyet rejimi eve kapalı, sosyal hayatın kısıtlandığı, karanlık ve puslu bu en elverişli ortamı adeta fırsata çevirdi. Pandemi hayatı birçok alanda sekteye uğratırken kadın cinayetlerine ise engel olunamamasına mazeret olarak kullanıldı. Pandemi gölgesinde geçen 10 ay boyunca sadece bizim ülkemizde erkekler 335 kadını katletti.
Biz artık bir tek kadının daha "töre, namus, reddedilmek, artık sevilmemek" ve daha nice keyfi nedenlerle erkekler tarafından katledilmesine sessiz kalmayacağız. Bir kız kardeşimizi daha kaybetmeyeceğiz. Bunun için evde, sokakta, işte yaşamın her alanında mücadele etmeye devam edecek, susmayacak, korkmayacak ve erkek egemenliğine itaat etmeyeceğiz. Asla yalnız yürümeyeceksin! Bir kişi daha eksilmeyeceğiz! İstanbul Sözleşmesi Yaşatır! EMO Ankara Şubesi Kadın Mühendisler Komisyonu 24.11.2020
 |
Fotoğraflar |
|
|
|
|
 |
 |
Dosyalar |
|
|

|
(2609 KB) |

|
(2609 KB) |
|
 |
|