Çernobil Nükleer Santralı’nda meydana gelen patlamanın üzerinden tam 35 yıl geçti. Nükleer Karşıtı Platform,dünyada ve Türkiye’de nükleer santral alanında yaşanan güncel gelişmeler doğrultusunda bilimsel ve teknik saptamaların yer aldığı “Çernobil’in 35, Fukuşima’nın 10. yılında Türkiye’de ve Dünyada Nükleer Enerji Raporu”nu yayınladı.
Ukrayna`nın başkenti Kiev yakınlarında kurulu Çernobil Nükleer Santralı`nın 4 numaralı reaktöründe 26 Nisan 1986 tarihinde bir patlama yaşanmış; Hiroşima atom bombasının tam 10 katı etkiye neden olan patlama binlerce canlının ölümüne neden olmuş, milyonlarca canlıyı etkilemişti. Dünyanın en korkunç çevre felaketlerinden biri yaşanırken, patlamanın yıkıcı etkileri Türkiye`nin de içinde bulunduğu 14 ülkede fazlasıyla kendini hissettirmiş, alınan önlemler yetersiz kalmıştı. Felaketin ardından ikinci büyük kaza Japonya`da 2011 yılında Fukuşima Nükleer Santralı`nda meydana gelmişti. TÜRKİYE`DEN ‘NÜKLEER` RESİM YARIŞMASI Nükleer Karşıtı Platform (NKP) tarafından hazırlanan rapora ilişkin yapılan basın açıklamasında, AKP iktidarının Mersin Akkuyu Nükleer Güç Santralı projesi için Çernobil kazasının başlıca sorumlusu Rosatom ile masaya oturduğuna dikkat çekildi. Rus Devlet Nükleer Şirketi Rosatom`un büyük hissedarı olduğu Akkuyu Nükleer A.Ş tarafından 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kapsamında, "ulusal" çocuk resim yarışması dahi düzenlendiği ifade edildi. AKP`Lİ BOSTANCI`NIN OĞLUNA NÜKLEER ATAMA OHAL KHK`sı ile kurulan Nükleer Düzenleme Kurumu`nun (NDK) KHK`sının, Anayasa Mahkemesi tarafından hukuka aykırı bulunarak iptal edildiği ancak buna rağmen son olarak AKP`li Milletvekili Naci Bostancı`nın oğlu Afşin Burak Bostancı`nın, Nükleer Enerji ve Uluslararası Projeler Genel Müdürlüğü`ne atandığı hatırlatması yapıldı. NKP: NÜKLEER SİLAHLARIN YASAKLANMASI ANTLAŞMASINI TÜRKİYE İMZALASIN Açıklamada, 7 Temmuz 2017`de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu`nda ezici çoğunlukla kabul edilen ve 22 Ocak 2021`de 50 ülkenin parlamentolarında onaylamaları ile yürürlüğe giren Nükleer Silahların Yasaklanması Anlaşması`nı Türkiye`nin bir an önce imzalaması, ABD-NATO nükleer silahlarının acilen Türkiye`den temizlenmesi talep edildi. Raporda öne çıkan kısımlar şu şekilde: NÜKLEERİN ÖNEMİ GİDEREK AZALIYOR Dünyada nükleer enerjinin önemi ve üstlendiği rol giderek azalıyor. Nükleer santralların dünyada elektrik enerjisi üretiminde payı 1996`da yüzde 17,6`di. Bugün bu oran yüzde 10,3`e gerilemiştir. ÇERNOBİL: 2019-2020`de de DÜNYAMIZI KİRLETMEYE DEVAM ETTİ 35 yıl önceki bu facianın yaraları tam olarak sarılamamışken, 4 Nisan 2020 tarihinde Çernobil bölgesinde çıkan orman yangını ile yeni bir felaketin eşiğine gelindi, günler sonra kontrol altına alınan yangın sonrasında bölgede radyasyon seviyesinde 16 kat artış ölçüldü. Alınan onca önleme rağmen insanlığın olası bir yangın ya da küçük bir hata ile ne kadar vahim sonuçlarla karşı karşıya kalacağı bir kez daha su üstüne çıktı. NÜKLEER SİLAHLARIN YASAKLANMASI ANTLAŞMASI YÜRÜRLÜĞE GİRDİ Yürürlüğe girmesi için 50 ülkenin onayı gereken Nükleer Silahların Yasaklanması Antlaşması`na son olarak Honduras onay verdi. Nükleer silahları yasaklayan ilk uluslararası anlaşma 22 Ocak 2021`de yürürlüğe girdi. NüKLEER SATRALLER VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ 2019-2020 yılında da Fukuşima ve Çernobil doğal yaşama zarar vermeye devam etmiştir. Nükleere santrallar küresel ısınma için çözüm değil sorunun kendisidir. "İklim krizine çare" yalanlarına kanmamak gerekir. Covid-19 gibi küresel bir salgın bile nükleeri aklama çalışmalarına engel olamamıştır. Küresel ısınma ile birlikte artan su sıcaklığına bağlı olarak nükleer reaktörlerin çalıştırılamadığına, nükleer santralların savaş ortamında hedef gösterildiğine tanık olduk. Bu iki yılda yaşananlar ve tanık olunanlar bile nükleer santral ve silahlardan arındırılmış bir dünya talebi için yeterlidir.
|