EMO Ankara Şubesi 25. Dönem Danışma Kurulu 1. Toplantısı 26 Haziran 2021 Cumartesi günü online olarak gerçekleştirildi.
 

EMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Kardelen Kamişli Danışma Kurulu toplantısının açılış konuşmasında şunları söyledi; "Sayın Danışma Kurulu Üyeleri,

Elektrik Mühendisleri Odası Ankara Şubesi 25. Dönem 1. Danışma Kurulu Toplantısına Hoş geldiniz.

Bugün burada yer alarak işiyle, eşiyle ve arkadaşıyla geçireceği zamandan feragat ederek ülkemiz ve meslek onurumuz için mücadele eden tüm danışma kurulu üyelerine selam olsun.

Konuşmama başlamadan önce perşembe günü kaybettiğimiz EMO 31. Dönem Yönetim Kurulu Üyesi, EMO Ankara Şubesi 7. Dönem Yönetim Kurulu Üyesi, Odamız eski müdürlerinden 7257 sicil numaralı üyemiz Kadri Durgun`u kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Bu vesile ile Kadri abinin yol arkadaşı, güzel insan Necati İpek abimizi, Şakir Aydoğan abimizi, Tahsin Yılmaz abimizi, Ertan Saygınar abimizi de saygıyla minnetle ve bize bıraktığı hoşgörü mirası ile bir kez daha anıyorum. Selam olsun göçüp gidenlere, bıraktıkları hoş sedalara.

25. Dönemde 2020 yılı Şubat ayında göreve gelirken "Yeniden EMO" şiarıyla hareket edeceğimizi ilan etmiştik. Göreve gelmemizden kısa bir süre sonra tüm dünyayı etkisi altına alan Pandemi elimizi kolumuzu bağladı. Bu süreçte kurul üyelerimizden hayatını kaybeden yakınları olanlara baş sağlığı ve sabırlar dilerim. Hasta olan ve iyileşmeyi bekleyen tüm yakınlarınıza da acil şifalar temenni ederim.

Göreve gelirken içimizde ektiğimiz umut tohumlarının filizlenmesini elbette bu karanlık günlerin esir almasına müsamaha göstermeyecektik. Başarıya giden yolda ilk adımın zaferinin akabinde; Motorları süreceğimiz bir deniz mavisi coğrafyamızda olmasa da (Kastamonu hariç); gökyüzünün özgürlük mavisinin altında gururla maskesiz ve mesafesiz nefes alacağımız günlerin de yaklaştığını "Umutla" söylemek ve temenni etmek istiyorum.

Pandemi dönemi karanlığı ve karamsarlığı içinde umut ve iyilik barındırmayanların da hemen sürecin başında maskeleri düşmüş, "Ben" ve "Arkadaşlarım" maskesi düşen, üyelerimize ve yol arkadaşlarımıza parmak sallamaya kalkan, personelini taciz eden ve üyelerine uçan tekme ile karşılık veren zihniyetlere de geçit vermeyeceğini cesur ama hukuka ve geleneklere de uygun bir şekilde göstermiş olduk. Karanlığa karşı aydınlık, kabalığa karşı nezaket ile içinde bulunduğumuz coğrafyadan da güç alarak mücadelemize "Baş Eğmeden" devam ettik ve önümüzde ki süreçte de siz değerli danışma kurulu üyelerimiz ile birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz.

Kıymetli Elektrik Mühendisleri Odası üyeleri göreve gelirken bahsettiğimiz üzere bizler Elektrik Mühendisleri Odası Ankara Şubesi`ni "Ankara" ilinden ibaret görmüyoruz. Ankara Şubeyi yönetirken tüm il/ilçe temsilciliklerimiz ile birlikte ortak akılda bütçemizi oluşturuyor, etkinliklerimizi birlikte planlıyor ve "Elektrik Mühendisleri Odası"nın lokomotif şubesi olma yolunda hep birlikte başarıya doğru koşuyoruz.

Şube sınırlarımız içinde yaptığımız ve yapmayı planladığımız etkinlikler ile de "Elektrik Mühendisleri Odası`nın dolayısı ile Elektrik, Elektronik, Elektrik-Elektronik, Elektronik Haberleşme, Kontrol ve Biyomedikal Mühendisliklerinin gelişimine kamusal sorumluluk için de hep birlikte katkı koymaya devam ediyoruz.

Yürütmekte olduğumuz İlk Bildiriler Konferansı ve EDAŞ Çalıştayı ile tüm temsilciliklerimizde elektrik dağıtım şirketleri paydaşlarına ve akademik kadroların yetiştirdiği öğrencilerimize erişiyoruz. MİSEM eğitimlerimiz de dahil olmak üzere eğitimlerimizin tamamını eğitim anketimiz ve üyelerimizden gelen talepler doğrultusunda planlıyor ve gerçekleştiriyoruz. Aylık yayınlanan webinar takvimlerimiz ile mesleğimizin birçok alanı konusunda gelişime katkı sunmaya ve mesleğin başında olan genç arkadaşlarımıza mesleki gelişimleri konusunda Online Staj Programı ile destek sunmaya devam ediyoruz. Her ilimizden hatta kıtalar arası katılımın da sağlandığı çevrim içi etkinliklerimize katkı koyan tüm temsilci ve temsilci yardımcılarımıza da bir kez daha teşekkür etmek istiyorum.

Şubemizin çalışma anlayışını birlikte şekillendireceğimiz 25. Dönem 1. Danışma Kurulu toplantısına hoş geldiniz.

Neden Danışma Kurulu toplantısının bu kadar geciktiği konusunda kurumsal eleştirilerinizde haklısınız. Ancak biz bahane değil, iş üretiyoruz. Biz lafla değil gerçekten üyemize dokunuyoruz. Danışma Kurulu listemizi gasp eden bir gruba karşı yeniden listemizi oluşturmak ve sizlere ulaşabilmek epey zamanımızı aldı. Nihayet "Yeniden EMO" şiarımızı artık rahatça hayata geçirebilecek duruma geldik. Geçmişin kirli ilişkilerini, bıraktığı hasarları, üyelerin haklı eleştirilerini nihayet çözümleme yolunda artık daha güçlüyüz. İçeride değil, dışarıda üyesi için kavga eden bir EMO`yu nihayet yeniden şekillendiriyoruz. Sizinle daha da güçlüyüz.

Danışma Kurulumuzun bu tarihsel dönemin sorumluluklarına uygun olarak gündemini en verimli şekilde işleteceğine ve geleceğe dair ortak sorumluluklarımıza yeni bir güç ve heyecan katacağına inanıyorum. EMO`nun kürsüsü her konuda düşüncelerin özgürce ifade edilebildiği, bu ülkenin az sayıda kalan demokrasi zeminlerinden biridir.

Bu kürsüyü korumak, demokrasi, emek ve barış yanlısı bakışımızla farklılıklarımızı zenginlik olarak görmemizle ilgilidir. Yani sözün özü seslerimizi ortak bir payda da çoğaltmak, özgür ve demokratik bir Türkiye mücadelesinde hepimizin ortak sorumluluğudur.

İkinci ve önemli bir konu da, bugün Türkiye siyasetinin ve 19 yıllık karanlığın değişme arifesinde toplumsal mücadele süreci içerisine girdiği dönemde, EMO Örgütlülüğünün ulaştığı boyutun, TMMOB Örgütselliği içerisinde yeniden değerlendirilmesinin önemli bir ihtiyaç olduğu gerçeğidir.

Her dönemin kendi içinde öne çıkan başlıkları, meslek alanlarımız ile toplumsal yaşamın kesişme noktalarında gündeme gelen sorun alanları vardır. 25. Dönemde EMO bünyesinde 21 ayrı mühendislik ünvanı, 87 farklı iş alanı, 14 Şube ve 112 Temsilciliğimiz ile 80.000`e  yaklaşan üyemize hizmet  veriyoruz.

Kendi içerisinde oluşan yeni uzmanlık alanları ile giderek genişleyen örgütsel yapımızın, meslek alanlarımızın ve üyelerimizin sorunlarına yaklaşımda ortak bir aklı harekete geçirmesi için, sadece seçilen Yönetim Kurulları ile sınırlı olmayan demokratik bir çalışma anlayışını sürdürmekle sorumluyuz.

Danışma Kurulumuzun örgütsel yapımızı değerlendirmek, sorun alanlarımızı derinine tartışmak adına bu yanıyla da önemli bir rolü olduğuna inanıyorum.

Değerli Arkadaşlarım; önemli bulduğum son nokta da; Yürüttüğümüz mesleki faaliyetler çerçevesinde Odamızın özellikle 1970`lerden bu yana değişmeyen çizgisinin geliştirilmesine dair ortak bir çabanın örgütlenmesine dairdir.

Biliyorsunuz, biz 1970`lerden bu yana hep taraf olduk. Bu nedenle de, siyasal iktidarlar ve onların güdümündeki çıkar çevrelerince, meslek odası olarak kendi işlerimizin dışına çıkmakla, tırnak içinde politika yapmakla suçlanmışızdır.

Biz bu çevrelerin niyet ve çıkarlarını, iktidarların ismi değişse de neye hizmet ettiklerini, bizlerin emek, demokrasi ve barıştan yana duruşumuz karşısında nasıl bir meslek odası istediklerini de biliyoruz elbette.

EMO olarak inanıyoruz ki; geçmişten bugüne ve geleceğe üretim ve sanayileşmeyi çevreye ve doğaya karşı sorumluluk bilinciyle kavramak, insanların enerjiye erişim, haberleşme, ulaşım, barınma ve beslenme olanaklarını ortak bir fayda, sosyal bir hak, toplumsal hukuk ile çözülmesini talep etmek ideolojik bir tercihtir.  Bilimi, teknolojiyi bu anlayış ile kavramaktır.

Bu nedenle gönül ferahlığıyla bir kez daha belirtmek isterim ki Odamız önümüzdeki dönemde de daha çok politika yapmaya, Bilimi ve tekniği halkın hizmetine daha çok sunmak için kendi meslek alanlarımızdan çalışmaya devam edecektir.

Şimdi bu çalışmaları yürütürken; son 19 yılda AKP İktidarı ile geliştirilen TMMOB`yi ve meslek odamızı etkisizleştirmek, üye ile bağlarını kopararak mevcut örgütlülüğümüzü dağıtmak üzere sistematik bir saldırı ile karşı karşıyayız. Çete liderinin gazeteci, gazetecinin komisyoncu, eski milletvekillerinin ve bakanların aracı, adaletin izleyici, polisin mafya liderlerine eskortluk yaptığı bir ülkede nefes almaya, akıl sağlığımızı korumaya çalışıyoruz.

Şimdi EMO ve TMMOB Örgütselliği olarak bu oyunu bozmanın tek bir yolu vardır arkadaşlar. Taksim Gezi Parkı ile simgeleşen ve ülkenin her yanına yayılan direnişin ruhunu, söylemini, taleplerini yeniden yorumlama, oluşan yeni bir toplumsal mücadele kültürünün ve dayanışmanın gereklerini kendi alanımızdan yerine getirmektir.

Sevgili Arkadaşlar; Artık yeni bir Türkiye`nin yaratılmasında dünden daha umutluysak, bu piyasacı, gerici, faşizan düzenin değişmesi için yol arkadaşlarımızı biraz daha çoğalttıysak, artık biz de kendimizi yenilemeli, ırkçılığa ve şovenizme karşı halkların kardeşliğini, Kürt sorununun adil ve demokratik çözümünü, gericiliğe karşı toplumsal  alanlarımızın tümünde   çağdaş bir yaşamı, sömürü düzeni ve piyasa anlayışına karşı kamu yararını ve adil bölüşümü daha güçlü, daha anlaşılır yeni cümleler kurarak ve omuz omuza vererek ifade etmeliyiz.

Bizler de bu mücadele zemininden hareketle şimdi toplumsal direnişin diliyle konuşmak ve ortaklaşmak üzere; bundan sonra da Barış ve kardeşlik  için her koşulda demokratik bir Anayasaya vurgu yapacağız, MKE ile devam eden özelleştirmeler ile yaşanan yoksulluklara, işsizliğe,  sendikal hak gasplarına ve taşeronlaşmaya, işçi cinayetlerine, cinsiyet ayrımcılığına, kadın bedeninin ve emeğinin sömürülmesine,  kentsel dönüşüm adı altında tarihsel ve kültürel yıkımlara, doğa ve çevre felaketlerine dönen rant ilişkilerine, eğitimin gericileştirilmesine, üniversitelerin ticarileştirilmesine, bilim karşıtı yasaklamalara, öğretim elemanlarının baskı altına alınmasına, özgür basının susturulmasına, keyfi yargılama ve tutukluluk süreçlerine,  sosyal yaşamın dinsel gericilik ile kuşatılmasına, Cumhuriyet değerleri ve kazanımlarının yok sayılmasına  Hayır demeye devam edeceğiz.

Son olarak buradan bir kez daha sesleniyoruz.

Bu egemenlerin dünyası için tarif edilen "istikrar, kar ve tüketim" onların olsun arkadaşlar. Biz Gezi Parkı ile başlayan, Boğaziçi direnişi ile devam eden, Gerze direnişi ile süren ve ülkenin her kesiminde gencecik insanların yaşamları pahasına AKP faşizmine karşı yarattıkları direnişin diliyle konuşmayı sürdüreceğiz. Eşit ve özgür bir ülkede yaşamak için barış ve adaleti savunmaya devam edecek, Yüzümüzü topraklarımıza, derelerimize, madenlerimize, fabrikalarımıza, santrallarımıza, yani ortak yaşamın olduğu her yere çevirmeyi sürdüreceğiz.

Şimdi bize düşen şey, 68. Kuruluş yılının arifesinde Mühendislik mesleğinin gelişimi ve bilimin kamu yararına kullanılmasında öncülük yapan EMO`nun, önümüzdeki yıllarda da TMMOB ve bağlı odaları ile birlikte toplumsal muhalefetin odağında yer alarak, onurlu yürüyüşüne ve dik duruşuna devam etmesi olacaktır. Son söz Ömer Hayyam`ın dizesi olsun arkadaşlar.

Tam yatmasın aklın hiç bir şeye.  Neler çıkar karşına kim bilir yarın,

Bu karanlıktan başka bir karanlık,  bu sabahtan başka bir sabah.

Bu duygu ve düşüncelerle Danışma Kurulumuza başarılar dileyerek Hepinizi sevgiyle dostlukla selamlıyorum. Danışma Kurulumuzun aldığımız mühendislik eğitimine yakışır bir düzeyde, kimsenin kimseye hakaret etmeden görüşlerini ifade edeceğinden emin olarak açıyorum. Yolumuz Açık olsun arkadaşlar….

Fotoğraflar