Nükleer Karşıtı Platform, Danıştay 6. Dairesi’nin Sinop’ta kurulması planlanan Nükleer Güç Santralıyla ilgili Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı`nın verdiği ÇED Olumlu kararının iptali istemli davada, bilirkişilerin uyarılarını görmezden gelerek reddeden Samsun 3. İdare Mahkemesi’nin kararını bozmasına ilişkin; 23 Şubat 2023 tarihinde Sinop’ta basın toplantısı düzenledi. Danıştay kararının “tarihsel referans belgesi” olarak nitelendirildiği açıklamada, “Yaşadığımız maden felaketleri, sel felaketleri, deprem felaketlerinden sonra bir kez de nükleer felaket yaşansın istemiyoruz. Ne bu felaketlere yenisinin eklenmesine ne de bu felaketlere daha fazla hukuksal felaketlerin eklenmesine izin vermeyeceğiz” denildi.
Japonların çekilmesine rağmen iktidar tarafından onaylanan Sinop Nükleer Güç Santralı (NGS) projesi Danıştay`a takıldı. Çevresel etki değerlendirme (ÇED) olumu kararının iptalini reddeden Samsun İdare Mahkemesi`nin kararını Danıştay 6. Dairesi bozdu. ÇED raporunda eksik, yetersiz veya çelişkili hususların olduğuna dikkat çeken Danıştay, davanın yeniden görülmesi için alt mahkemeye geri gönderdi.
Elektrik Mühendisleri Odası`nın (EMO) Sekretaryasını üstlendiği bünyesinde çok sayıda meslek odası, sendika, dernek ve çevre örgütü bulunan Nükleer Karşıtı Platform (NKP); Sinop İli Merkez İlçesi Abalı Köyü İnceburun mevkiinde EUAS International ICC Merkezi Jersey Adaları Türkiye Merkez Şubesi tarafından yapılması planlanan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı`nın 11 Eylül 2020 tarihinde onayladığı Sinop NGS projesi nihai ÇED Olumlu Raporu`nun iptali istemiyle; EMO, Sinop ve Ayancık Belediyeleri, Sinoplu yurttaşlar, Sinop Barosu, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve bağlı odalar, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve TEMA Vakfı`nın Samsun 3. İdare Mahkemesi`ne açtığı iptal davasının 30 günlük inceleme süresi dolmadan reddeden mahkeme kararının Danıştay 6. Dairesi tarafından bozulması konusunda basın toplantısı gerçekleştirdi.
Sinop Eğitim- Sen Toplantı Salonu`nda saat 11.00`da düzenlenen toplantıya, EMO Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Özdağ, Sinop NKP Dönem Sözcüsü İlker Şahin ve Sinop Barosu Başkanı Avukat Funda Öztürk Altuntaş ve çok sayıda nükleer karşıtı çevrimiçi katılım sağladı.
Toplantıda, basın açıklaması İlker Şahin tarafından okundu. Basın açıklamasının ardından dava sürecine ilişkin Sinop Baro Başkanı Funda Öztürk Altuntaş ve NKP Sinop Avukatı Mehmet Horuş bilgi aktardı. Samsun 3. İdare Mahkemesi`nin dava sürecindeki tutumuna dikkat çeken hukukçular,Danıştay`ın aldığı kararın nükleer karşıtlarının haklılığını ortaya koyduğu değerlendirmesinde bulundular.
EMO Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Özdağ`ın moderatörlüğünde düzenlenen toplantıda sıra ile; KESK Yürütme Kurulu Eş Başkanı Mehmet Bozgeyik, Metalurji Mühendisi Cemalettin Küçük, TTB Halk Sağlığı Kolu Yürütme Kurulu Üyesi ve TTB Temiz Hava Hakkı Platformu Temsilcisi Gamze Varol, Jeoloji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Alan, Metalurji ve Malzeme Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı İrfan Türkoğlu, Prof. Dr. Beyza Üstün, EGEÇEP Üyesi Avukat Arif Ali Cangı,İstanbul NKP Üyesi Hatice Hacısalihoğlu, Fatoş Nergis Çırnaz, Mersin NKP Üyesi Ful Uğurhan, EMO Hukuk Müşaviri Sanem Küçükarzuman, Sinop NKP Üyesi Zeki Karataş, Türkiye İşçi Partisi Sinop İl Başkanı Sinan Raci Ergün ile çok sayıda Sinop halkı söz aldı.
Ülkemizde kurulmak istenen nükleer santralların siyasi kararlarla hayata geçirilmeye çalışıldığının altını çizen nükleer karşıtları, nükleer santralların barındırdığı yaşamsal riskler göz önüne alındığında Danıştay`ın verdiği kararın gelecek için umut verici olduğunu ifade ettiler. Depremlerin neden olduğu felaketin ardından yeni facialar yaşanmaması adına Akkuyu Nükleer Santral inşaatının ve nükleer santral projelerinin acilen durdurulması çağrısında bulundular. Ülkemizde ve dünyada nükleer santral istemediklerini dile getiren nükleer karşıtları, örgütlü mücadelenin önemine dikkat çekti. Nükleer mücadelenin büyütülmesi için etkili ve güçlü kamuoyu oluşturulması gerektiğini kaydettiler.
Toplantıda, Sinop NKP Dönem Sözcüsü İlker Şahin tarafından okunan basın açıklaması metni aşağıda yer almaktadır.
DANIŞTAY SİNOP`TA NÜKLEERE "DUR" DEDİ
Danıştay 6.Dairesi, Sinop NGS için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 2020 yılında verilen ÇED olumlu kararına karşı açılan davada,Samsun İdare Mahkemeleri tarafından davanın reddi kararlarını bozdu. Ülkemiz büyük bir deprem felaketinin acılarını yaşarken nükleer felaketten bir adım uzaklaşmış olduk. Deprem gerçeğine rağmen Akkuyu nükleer santralinde ısrardan vazgeçilmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatıyoruz. Biz bu açıklamayı yaparken bir yandan Akkuyu`da depremden zarar gören insanlara yardıma koşan işçilerin işten atıldığı haberlerini okuyoruz. Diğer yandan asbestli enkaz kaldırma işlerine karşı halk sağlığı uzmanlarının ve bilim insanlarının uyarılarını dinliyoruz. Dün gece Samsun`da yaşanan depremin şiddetinin küçük ölçekli olması, yaşadığımız insani sarsıntının şiddetini azaltmaya yetmiyor. Böyle bir ülke ve dünya gerçekliği içinde Danıştay kararının tanıklığına başvuruyoruz.
Danıştay`ın bozma kararına rağmen dava konusu ÇED olumlu kararının hukuksal olarak halen yürürlükte olduğunu ve siyasal iktidarın nükleer hevesinin sürdüğünü biliyoruz.Davayı açtığımız gün nükleerin bütün dünya halklarının hafızasında Hiroşima`dan bugüne mahkum olduğunu, ülkemizdeki görevli ve yetkili mahkemelerde de mahkum etmek için dava açtığımızı ilan etmiştik. Yine aynı gün yaptığımız basın açıklamamızda elde edeceğimiz hukuksal kazanımları sonuna kadar koruma kararlılığımızı ifade ettik. Samsun İdare Mahkemesi`ndeki duruşma sonrasında Sinoplular, nükleer karşıtları, emek ve meslek örgütleri ve bilim insanlarıyla birlikte Mahkemenin kararı hangi yönde olursa olsun Sinop`ta nükleere izin vermeyeceğimizi ortaya koyduk. Samsun İdare Mahkemesi hakimleri, haklı davamızı reddettiklerinde de nükleer santral yapılmak istenen İnceburun`da nükleere izin vermeyeceğimizi bütün Sinoplularla birlikte duyurduk. Danıştay`ın kararıyla mücadelemiz hukuksal açıdan artık yeni bir evreye girmiş bulunmaktadır. Bizler, aynı kararlılık ve inançla nükleere karşı mücadelemizi devam ettirirken Danıştay kararının itiraf ettiği gerçekleri duyurmaya ve elde ettiğimizi hukuksal kazanımın takipçisi olmaya devam edeceğiz.
Samsun İdare Mahkemelerinin görevlendirdiği 15 kişilik bilim insanı tarafından sunulan resmi bilirkişi raporunda 300`e yakın iptal gerekçesi tespit edildi. Buna rağmen davamızın Samsun İdare Mahkemesi hakimleri tarafından reddedilmesi, ülkemizde yargının işleyişine dair soru işaretleri yaratmakla kalmadı, hukuka olan güven duygumuzu da yaraladı.Şimdi bu ret kararı Danıştay`dan döndü. Danıştay kararı, tarihsel, bilimsel ve hukuksal haklılığımızı tescil etti. Danıştay`ın kararı, dava konusu raporun bir "ÇED Raporu olmadığı" gerçeğini net bir biçimde kanıtlamıştır. Konuya ilgili herkesin bildiği korunan alanlar, deniz ekosistemi, meteorolojik veriler, şehir ve bölge planlama, jeolojik ve sismik veriler, flora ve fauna, halk sağlığı, yöre ekonomisi, ormanlar, kentsel alanlar vb bir çevresel etki değerlendirme sürecinde ele alınması gereken parametrelerin hiçbirine bu raporda yer verilmemiştir. Herkesin bildiğini şimdi yüksek mahkeme de söyledi.
Danıştay kararı, bundan sonra Samsun`daki hakimlerin vereceği karardan bağımsız olarak bizler için bir tarihsel referans belgesidir. Japonya ile yapılan nükleer işbirliği anlaşmasının geçersiz hale gelmesi ve ATMEA 1 tipinde santral yapma imkanın ortadan kalkması nedeniyle yeniden karar verilmek üzere dava dosyaları yerel mahkemelere gönderildi. Danıştay kararı doğrultusunda bu net tespitlerle birlikte davamızın kabul edilmesi gerekmektedir.
Yaşadığımız maden felaketleri, sel felaketleri, deprem felaketlerinden sonra bir kez de nükleer felaket yaşansın istemiyoruz. Ne bu felaketlere yenisinin eklenmesine ne de bu felaketlere daha fazla hukuksal felaketlerin eklenmesine izin vermeyeceğiz.