MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

   · ŞUBE Giriş Sayfası

 ANKARA ŞUBE

   · 

ŞUBE TARİHÇESİ

   · 

ŞUBE YÖNETİM KURULU

   · 

ŞUBE DENETÇİLERİ

   · 

ŞUBE ÇALIŞANLARI

   · 

KOMİSYONLAR

   · 

ÇALIŞMA PROGRAMI

   · 

ÇALIŞMA RAPORU

   · 

TEMSİLCİLİKLER

   · 

HABERLER

   · 

DUYURULAR

   · 

GÖRÜŞLER-RAPORLAR

   · 

BASIN AÇIKLAMALARI

   · 

YAZILI BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

GÖRSEL BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

BASINDAN SEÇTİKLERİMİZ

   · 

YİTİRDİKLERİMİZ

   · 

EVLİLİK DUYURULARI

   · 

YENİ DOĞAN DUYURULARI

   · 

İŞ YAŞAMI DUYURULARI

   · 

MİSEM EĞİTİMLERİ

   · 

EĞİTİMLER

   · 

İSTATİSTİKLER

 
Şube Kapsamındaki İller:

 AFYONKARAHİSAR   ANKARA   ÇANKIRI   ERZİNCAN   ERZURUM   KASTAMONU   KAYSERİ   KIRŞEHİR   KONYA   NEVŞEHİR   SİVAS   TOKAT   YOZGAT   AKSARAY   KIRIKKALE 
 

 
HUKUKİ DESTEK
 

EMO Ankara Şubesi
Haber Bülteni
SAYI: 2023.4

Tüm Sayılar

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

AÇIK VERİ ZİRVESİ III ETKİNLİĞİNE KATILDIK


HABER


 
EMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Şeref Sağıroğlu, 25 Mayıs 2023 tarihide “Açık Veri Zirvesi -Veri Yoksa Kriz Var” etkinliğinde “Deprem Öncesi Açık Veri Kullanımı” oturumunda konuştu.
 

 

 

 

 

İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Ahmet Kaplan`ın oturum başkanlığını yaptığı oturumda Sağıroğlu "Kamu ve Açık Veri" konusunu anlattı.

"Veriyi doğru anlamak gerekiyor. Veri varsa bilim vardır. Dolayısıyla veriye değer vermemiz ve değer üretmemiz gerekiyor" diyerek sözlerine başlayan Prof. Dr. Şeref Sağıroğlu şöyle konuştu; "Veriden her ne kadar değer üretmek istesek de verinin hayatımızın her aşamasında var ve bundan değer üretmemiz gerekiyor. Hayatımızın her aşamasında veri var, bu verilerden değer elde edecek mekanizmaları bilmek, öğrenmek ve bunları hayata geçirmek gerekiyor. Bugün gündem olan ve deprem gibi çok kritik olan, insanın canının malının ve ülkenin geleceğinin tartışıldığı, konuşulduğu tabi ki geleceğinde pek çok can sıkıcı noktaları giderecek bir varlıktan bahsediyoruz aslında. Buna baktığımızda veriyi çok farklı şekilde ifade edebiliyoruz. Veri büyüyor, veri akıllanıyor, veriler artık smart, büyük ve zeki. Verilerin bile artık sistemlerin akıllısını istiyor ve kullanıyor. Böyle bir dünyada yaşıyoruz. Veri dünyayı değiştirecek bir yapıda artık. Veriniz varsa, veriyi bilimle işleyebiliyorsanız ilerdesiniz. Son dönemde sohbet robotları deneyimlerimizde de bunları gördük. Veriler artık insanların en uç noktada değer üretebilmesine katkı sağlayabilecek altyapılara sahip,  kullanılabilecek teknolojiler ile de büyük bakış açısını bizlere sunmaya başladı.

Deprem öncesi, deprem esnasında ve deprem sonrası konularını ele aldığımızda veri hayatımızın her aşamasında var. Bundan sonra daha çok olacak. Biz bundan ne kadar faydalanabiliyoruz? Kriz anlarında veri varsa kriz yok, veri varsa hayat var mekanizmaları oluşturmanın temeli nitelikli insan. Uzmanların bilime ve insanlığa hizmet verecek şekilde çalışmalar yapması önemli. Bilindiği gibi Türkiye`nin dergipark projesi var. Bu projede 2500  dergi, 600 binin üzerinde yayın var, yüzbinlerce araştırmacının çalışmaları orada açık kaynak olarak tüm meraklılarına sunuluyor. Açık Bilim Felsefesini benimsediğimizde, yani bilimi açık hale getirince herkes daha kolay erişiyor, kendini geliştiriyor, öğreniyor. Dolayısıyla buradaki yaklaşımları ve katkıları gördüğümüzde, bizlere kazandırdıkları ortada. Dergipark dünya için önemli örnek bir proje haline geldi. Biz burada öncesinde ne yapalım dediğimizde bu gibi altyapıları oluşturmamız gerekiyor. Veriye sahip olmak yetmiyor. Sahip çıkmak ve değer üretmek gerekiyor. Deprem gibi özel ve çok hassas bir konuda devletin sahip olduğu veri altyapılarından kriz anlarında faydalanmak, bunu canların kurtarılmasında kullanmak, yardım esnasında ve koordinasyonda kullanmak önem arz ediyor. Son yaşadığımız depremler de maalesef veriyi iyi kullanamadığımızı gördük, çok üzüldük."

"Devletin veriye bakış açısını değiştirmek gerekiyor"

Devletin veriye bakış açısını değiştirmesi gerektiğinin altını çizen Sağıroğlu sözlerini şöyle sürdürdü; "Eylem planları kapsamında açık veri portallarının oluşturulması, bunların araştırmacılara açılması ve topluma aktarılması, ARGE ve inovasyon yapmak ve kendini geliştirmek isteyenlere sunulması gibi çok güzel örnekler var. Türk Beyin Projesi de bunlardan birisidir. Veriyle çalışırsak ne kadar güzel sonuçlar elde edebileceğimizi burada görüyoruz. Bu proje de beyin MR görüntülerinin  yapay zeka algoritmalarıyla analiz edilerek anormal bir durum olup olmadığı kontrol ediliyor. Yapay zekanın vermiş olduğu kararın doğruluğu da sunan pek çok yeni husus sistemde mevcut. Gerçek verilerle çalışıyoruz. Dünya da MR beyin görüntülerini bulmak mümkün olsa da  hazır veri setleriyle çalışarak, indirdiğiniz veriyle gerçek bir problemi çözmeniz çok da mümkün olmuyor. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin Cerrahisi Ana Bilim dalındaki beyin cerrahları arkadaşlarımızla yapmış olduğumuz  görüşmeler sonucunda bu proje fikrini geliştirdik. Kendi verilerimizi üretiyoruz, kendi verilerimizle çalışıyoruz, kendi özel çözümlerimizi geliştiriyoruz. Üretmiş olduğumuz verileri kullanarak yapay zeka modelleri geliştiriyoruz. Geliştirdiğimiz bu model bize şunu kazandırıyor. Gerçekte kullanılabilen sistemleri tasarlamamızı kolaylaştırıyor. Canlı olarak bir sistem geliştiriyoruz. MR cihazında görüntüsü çekilen hasta cihazdan çıkmadan hastanın görüntüsü yapay zeka algoritmaları tarafından analiz ediliyor ve anında doktorun önüne cep telefonuna çekilen görüntü kesitleri geliyor ve doktor da burada hastaya ait görüntünün hangi kesitinde nasıl bir tümör veya anormal durum olduğuna bakıp hemen hastaya müdahale ediyor.

9 Mayıs‘ta da dünya tıp tarihine geçen bir çalışmamızı yayınladık. Canlı olarak bir yapay zeka sisteminin tespit ettiği bir hastaya anında müdahale edilerek hayatı kurtarıldı. Bunu deprem için de düşünebilirsiniz. Burada bu projenin önemli kısmı biraz önce sizin de vurguladığımız gibi açık veri olarak bu veri setinin ülkemizde yayınlanmasıyla başladı. Şimdi ikinci versiyonunu yayınlıyoruz. Bakın bizim de kendimizin yayınlamış olduğumuz bir veri seti var. Bu veri setine baktığımızda dünya veri setleriyle de karşılaştırdığımızda üzerinde pek çok araştırma yapabileceğiniz özellikleri de var. Sadece bizim değil diğer araştırmacıların da farklı çalışmaları yapmasını kolaylaştırıyor. Yeni ve farklı çalışmalar yapılmasına imkan sunuyorsunuz. Dolayısıyla farklı fikirleri varsa orada geliştirme imkanı var. Farklı düşünceleri varsa orada hayata geçirme imkanları var. Kriz anlarında bu sadece deprem değil her krizde çözüm sunacak bir alternatif yaklaşım getirebiliyorsunuz. Tabii ki bu da hayat anlam katıyor, beklentilerimize cevap veriyor, toplumu rahatlatıyor. Şimdi burada açık veri dediğimizde, projenin çıktıları ve kazandırdıkları çok fazla.  Bir defa kendi verimizi  üretip bununla akademik çalışma yapıyoruz. Yapmış olduğumuz bu çalışma sonucunda da üretmiş olduğumuz veriyi tüm akademik dünyaya, araştırmacılara veya ilgili sektöre sunuyoruz. Herkes bundan faydalanabiliyor ve çalışma yapabiliyor. İlk oturumda konuşmacılarımız açık verinin tanımını yaptı. Şimdi sağlık verisi dediğinizde sağlık verisinin nitelikli bir veri olduğu biliniyor ve mutlaka mahremiyetinin sağlanması ve korunması gerekiyor. 6698 nolu Kişisel Verileri Koruma Kanununa göre de siz bu veriyi anonimleştirmeden paylaşamazsınız. Kanun kapsamında, bilimsel çalışmaları desteklemek ve araştırmaların önünü açmak adına istisna ile veriler kullanabilir, yeni çalışmalar hayata geçirebilir. Devlet verileri açısından bakıldığında eğer veri kişisel veri ise kişinin açık rızası olmadan kimseyle paylaşılamaz. Bu doğru ama devlet organlarımızda sadece nitelikli veri değil her türlü veri var. Bazı verilerin anonimleştirilmesi ve bunlarında araştırmalarda kullanılmasını istiyoruz, verilerle çalışmak istiyoruz. Bunu belirtiyoruz ama "biz size veri veremeyiz bizim verimiz gizli" cevabını alıyoruz. Farklı veya büyük bakış açısı kaybedildiğinden veya risk almama adına yöneticiler bunu yapmıyor veya yapamıyor. Devletin verisi başımıza iş açabilir düşüncesi ile bu güzel adımın önü kapatılıyor. Deprem anında bile bunu gördük.

Açık veri temel kriterlerini sağladığımızda, aslında toplumun gelişmesine, sistemlerin iyileşmesine, verimliliğin artmasına, kalitenin yükselmesine hatta yeni çözümlerin geliştirilmesine katkı sağlayabiliriz. İşte "veri varsa kriz yok!" yaklaşımını benimser ve bunu kullanmanın altyapısını doğru şekilde oluşturabilir, yeni çalışmaları ve çözümleri kolayca gerçekleştirebiliriz. Türk Beyin Projesi gibi örnekler açısından baktığımızda, biraz önce belirttiğim Dergi Park Projesinde olduğu gibi veya kendi alanlarımızda geliştireceğimiz yeni projeler ile üretilen çıktıların bu güzel örneklere eklenebileceğini belirtti. Türk Beyin Projesinde anonimleştirilip kullanılan MR görüntüleri, araştırmacılara sunulabiliyor. Kişisel verilere saygı duyuluyor. Kimsenin kişisel verisini ifşa edilmeden kullanılabiliyor. Veri varsa bilim var, üretim var ve çözüm var. Hastalar daha hızlı tedavi alabilir, veya bunlar depremlerde göçük altından insanlar kurtarılabilir, beyin kanaması geçiren bir hastaya acil müdahale edilebilir, saniyelerin bile önem arz ettiği durumlarda acil müdahale ile hastaların felç olması veya kayıplarının önüne geçilebilir veya yapılan analizlerle farklı çözümler geliştirebilir. Verilerinizi araştırmacılara açtığınızda sistemlerle analiz etmeye başladığınızda tabii ki fayda sağlamanın yolu açılıyor ve gerçek katkı sağlanan sistemler tasarlanabiliyor. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanlığı desteğiyle yaptığımız Türk Beyin Projesinde aslında biz tam bunu yaptık. Şu anda geliştirdiğimiz ve canlıda çalışan bir sistem var. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde 3 tane MR cihazımızda bu sistem çalışıyor. Bu 3 cihazdan alınan görüntüler anında analiz ediliyor ve elde edilen anormal sonuçlar doktorlarımıza iletiliyor. Bu proje ulusal bir proje, kamu hastanelerinin tümüne ücretsiz kurulacak, biz araştırmacılar olarak tüm haklarımızı Gazi Üniversitesi ve Dijital Dönüşüm Ofisine kamu hastanelerinde yaygınlaştırılması şartıyla devrettik. Dolayısıyla eğer kendi verilerimiz ile çalışır ve bunları da açık veri olarak araştırmacıların kullanımına sunarsak buna benzer projelerin sayısı artar, verilerden daha çok değer üretilir, hem bir problemi çözülür hem de başarılı ve ses getiren akademik çalışmalar yapılır. Tıp tarihine geçebilirsiniz. Geliştirilen çalışmalar tüm dünyaya sunulur. Burada söylenecek çok şey var ama yaptığınız örnekler arttığı sürece, açık veri portalları ve platformlarının sayısı çoğaldıkça yapılan çalışmaların ülkeye, bilime ve topluma katkılar da artacaktır. Bu tür toplantılar onun için çok önemli. Bilal Eren bey`e daveti için bir kez daha teşekkür ediyorum. Bu konunun üzerine ısrarla gidiyor. Açık Veri Zirvesinin bugün üçüncüsü yapılıyor. Açık Veri ve Teknoloji Derneği olarak üzerine gittikleri bu konunun ülkemizde değişim ve dönüşümün anahtarı olduğunu düşünüyor, çalışmalarının devamını bekliyoruz."

 

 



“SANAL ÇALIŞANLAR GELİYOR” RPA: ROBOTİK SÜREÇ OTOMASYONU BAŞLIKLI WEBINAR DÜZENLENDİ

21.07.2023
 


Çok Okunanlar


18 MART ÇANAKKALE ZAFERİ KUTLU OLSUN!

Okunma Sayısı: 48


Tüm Haberler

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2024 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.