MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

`TÜRKİYE NÜKLEERE MAHKUM DEĞİL` (GÜNLÜK EVRENSEL)


YAZILI BASINDA ODAMIZ


 
Türkiye`de nükleer santralin enerji üretimi ve enerji ihtiyacı bakımından nerede durduğunu ve ne gibi sonuçlar doğurduğunu EMO Genel Başkanı Mahir Ulutaş ile konuştuk. Ulutaş, `Türkiye nükleer santrale mahkum değildir` dedi.
 

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan G-20 liderler zirvesi dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlarken "Rüzgar ve güneş enerjisinde atılacak adımların yanında nükleer enerjide de Akkuyu ile attığımız adım var. Sinop‘u da Sayın Putin ile konuştuk. Bir de bu seyahatte 3‘üncü bir santralin kurulması hususunda Güney Kore cumhurbaşkanıyla da bir görüşme yaptık. Bütün bu adımlarla birlikte enerjide sıkıntımız kalmayacak. Tüm bunlar Türkiye‘nin enerji noktasındaki gücünü artıracaktır" açıklamalarında bulunmuştu. Ardından yaşam alanı savunucularının Mersin Akkuyu‘da yapılan nükleer santrale karşı itirazları sürerken Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar Sinop‘ta 2. nükleer santral için Ruslarla görüşmelerin sürdüğünü, Çin ile yürütülen nükleer santral görüşmelerinde önemli bir noktaya gelindiğini açıkladı. Nükleer santrallerin Türkiye için nerede durduğunu, ne gibi sonuçlar doğurduğunu TMMOB‘ye bağlı Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Genel Başkanı Mahir Ulutaş ile konuştuk. Ulutaş, "Akkuyu, dünyadaki ilk ‘Yap, işlet, sahip ol‘ modeliyle inşa edilen nükleer santral projesidir" dedi.

‘RİSK HER ZAMAN VARLIĞINI KORUMAKTADIR‘

Akkuyu ve Sinop‘da nükleer santral kurulması birçok tartışmaya neden olmuş, doğa savunucuları ve bilim insanları çokça karşı çıkmış, davalar açılmıştı. Nükleer santralin işlevinden bahseden Ulutaş, "Nükleer güç santrali, kontrollü zincirleme reaksiyon koşulları altında uranyum atomunun bölünmesi sırasında açığa çıkan ısı enerjisini, elektrik üretimi için kullanan bir tesistir" dedi. Nükleer santrallere neden bu kadar karşı çıkıldığını sorduğumuzda ise Ulutaş, "Nükleer santrallerin çevreye olumsuz etkileri, yaşanan kazalar sonrasında insan ve doğa yaşamında meydana gelen ve uzun yıllar süren hasarları, dünya barışını olumsuz etkilemesi gibi ‘toplumsal maliyeti‘ oldukça yüksek sonuçları vardır. Nükleer güç tesisleri kömür ve doğal gazdan elektrik üretimi için karbon vergisi türü imtiyazlar verilse de daha pahalıya elektrik üretmektedirler" diye anlattıktan sonra dünyada büyük etkiler yaratan Çernobil, Fukuşima gibi kazalar dışında nükleer santraller nedeniyle farklı düzeyde etkilere sahip çok sayıda kaza yaşandığını vurguladı. Ulutaş, "Nükleer santrallerde, insan hatası etmeni nedeniyle risk her zaman varlığını korumaktadır" dedi.

‘TÜRKİYE NÜKLEER SANTRALE MAHKUM DEĞİLDİR‘

Nükleer santrallerin Türkiye‘nin enerji ihtiyacı açısından ne kadar önemli olduğunu sorduğumuzda ise Ulutaş, "Ülkemiz arz güvenliği açısından da kaynak çeşitlendirme açısından da nükleere enerjiye mahkum değildir. Rusya‘nın büyük bir gizlilik içinde ülkemizde yürüttüğü bu projenin yarattığı ve yaratacağı sonuçları kestiremiyoruz. Bugüne kadar hiçbir ülke, nesiller boyu radyasyon kirliliğine neden olabilecek buna benzer bir yatırımın başka bir ülke tarafından kendi topraklarında yürütülmesine izin vermemiştir" diye konuştu.

‘AKKUYU MÜLKİYETİ BAŞKA BİR ÜLKEYE AİT‘

Nükleer güç santrallerinin enerjide dışa bağımlılığı azaltmak için yapıldığı iktidar tarafından sıkça dile getiriliyor. Ancak santrallerin sahiplerine baktığımızda ise yabancı sahipleri olduğu ile karşılaşıyoruz. Türkiye‘de, yabancıların sahibi olduğu nükleer santrallerin enerjide dışa bağımlılık açısından nerede durduğunu sorduğumuzda Ulutaş, "Nükleer enerjide ne yazık ki ülkemiz hem kaynak hem de teknoloji bakımından dışa bağımlı olacağı gibi işletme ve idare aşaması bile başka bir ülkenin kontrolünde gerçekleşecektir. Bütün güvenlik riskleri bir yanda Rusya gibi doğal gazda yüzde 45, petrolde yüzde 25, kömürde yüzde 35‘in üzerinde bağımlı olduğumuz bir ülkeye, enerji güvenliği açısından kaynak çeşitlendirme ilkesine aykırı bir biçimde kendi topraklarımızda alım garantili nükleer santrallar kurdurmak anlaşılır değildir. Dahası Akkuyu, dünyadaki ilk ‘Yap, işlet, sahip ol‘ modeliyle inşa edilen nükleer santral projesidir ve mülkiyeti başka bir ülkeye ait olan nükleer bir tesis statüsündedir" diyerek bu santrallerin enerjide dışa bağımlılığı azaltamayacağını anlattı.

‘İLERİ TEKNOLOJİK YATIRIMLAR DEĞİL‘

Nükleer santrallerin zararlarının bilinmesine rağmen, bu santralleri kurmakta hükümetin neden bu kadar ısrarcı olduğunu sorduğumuzda ise Ulutaş, hükümetin nükleer santrallere verdiği önemin enerji politikaları ve ekonomisi açısından rasyonel bir temeli olmadığının altını çizdi. Ulutaş, "Sadece bu iktidarla da sınırlı olmayan bir şekilde uzun yıllardır ülkeyi yönetenlerin nükleer santrallerde ısrarının temel gerekçesi ‘Nükleer güce dönüşme‘ gibi 1950‘den kalma bir söylemin devlet politikası olmasıdır. Oysa bu söylem, belli bir seçmen kitlesini etkilese de bir başka ülkenin sahibi olduğu santral ile güç sahibi olunması imkansızdır. Diğer yandan nükleer güç santralleri, düşünülenin aksine ileri teknoloji içeren yatırımlar değil, 1950Tİ yıllarının tekniklerine dayalı bir enerji üretim yöntemidir. Ne yazık ki, başta atıkların güvenli bir biçimde yok edilmesinden, işletimine kadar çok sayıdaki riske kalıcı çözüm bugüne kadar yaratılamamıştır" dedi.

‘TÜM ÖZELLEŞTİRMELER DURDURULMALI‘

Türkiye açısından doğru bir enerji politikasında nelerin öncelik olması gerektiğine değinen Ulutaş, "Öncelikle tüm özelleştirmeler durdurulmalı, kamunun bu alana yatırım yapmasını engelleyen yasal veya fiili engeller ortadan kaldırılmalıdır. Adı üzerinde piyasa kurumu olan ve bugüne değin işlevini, yurttaşların değil, enerji şirketlerinin hak ve çıkarlarını kollamak olarak yerine getirmiş Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu kapatılmalıdır. Risk ve atık sorunu çözülmemiş, teknoloji ve ham madde yönünden dışa bağımlı, yatırım ve işletme maliyetleri yüksek, elektriği pahalıya üretecek nükleer santrallara ihtiyaç olmadığı gerçeği göz önünde bulundurularak Akkuyu NGS projesi durdurulmalı ve yeni projelerden vazgeçilmelidir. Doğal çevreyi ve toplumsal yaşamı olumsuz etkilediği saptanan tüm santralların faaliyetleri durdurulmalıdır. Tüm enerji projelerinde, sürecin tüm aşamalarında, toplum yararı ve çevre öncelikle göz önüne alınmalıdır" şeklinde konuştu.


 



TELE 1- SABAH PUSULASI

28.03.2024
 


Çok Okunanlar


EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU TOPLANIYOR

EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU

EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU TOPLANIYOR

1 MAYIS’TA ALANLARDAYIZ

ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI - OLAĞAN GENEL KURULU! (ENERJİEKONOMİSİ.COM)

EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU TOPLANIYOR (ENERJİGUNLUGU.NET)

MUTLU BAYRAMLAR

EMEK VE BİLİM İLE KURULACAK YENİ BİR TOPLUMSAL DÜZEN İÇİN: YAŞASIN 1 MAYIS!

ENERJİ ALANI YÖNETİLEMİYOR (BİRGÜN)

Okunma Sayısı: 63


Tüm Yazılı Basında Odamız

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2024 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr


Diğer birimlerin iletişim bilgileri için tıklayınız

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.