İktidarın yeni derdi güneş enerjisi lobisini mutlu etmek. Son karara göre GES’ler korunması gereken alanlar üzerine inşa edilebilecek. EMO Başkanı Ulutaş, “Enerji lobilerinin isteğine göre kararlar alınıyor” dedi.
 

Enerji politikalarını, özelleştirmeden, daha çok üretim ve tüketimden yana, yandaş şirketleri zengin etmek üzerine kuran AKP iktidarının son hedefi ‘nitelikli doğal koruma alanları` oldu. Dün Resmi Gazete`de yer alan karara göre, nitelikli doğal koruma alanlarında güneş enerji santralı kurulabilmesinin yolu açıldı. İklim krizine karşı gerçekçi hedefleri bulunmayan, kömür kullanımını artıracak politikalarını sürdüren AKP iktidarı, yenilenebilir, temiz enerji adı altında sermayeyi hoş tutmaya devam ediyor. Uzmanlar kurulu gücün, ihtiyacın çok üstünde olduğuna dikkat çekmesine rağmen formaliteye dönen Çevresel etki değerlendirme (ÇED) süreçlerinden her gün yeni bir karar çıkıyor. Son 1 yılda verilen ÇED olumlu ve ÇED gerekli değildir kararları tarım, orman ve korunması gereken alanları tehdit ediyor.

KRİZİ ÇÖZMEZ

Son 1 yılda yüzlerce yenilenebilir enerji kaynakları güneş, rüzgâr ve jeotermal santral için toplamda 1524 ÇED başvurusu yapıldı. Bunun 844`üne ÇED gerekli değildir, 288`ine ÇED olumlu kararı verildi. Böylece son 1 yılda bin 132 projeye onay verildi. Buna karşılık hiçbir projeye ÇED olumsuz kararı verilmezken ÇED gereklidir kararı verilen proje sayısı 1.

Yenilenebilir enerjide aslan payı güneş enerji santrallarının (GES). 1219 GES projesi için başvuru yapılırken 1018`i onaylandı. 1 projeye de ÇED gereklidir kararı verildi. Başta tarım alanları olmak üzere birçok yere kurulan GES`ler son kararla birlikte doğayı talan etmesinin önü bir kez daha açıldı. Sit alanlarına, hassas ve nitelikli doğal koruma alanlarına GES yapılamaz ibaresi değiştirildi. Resmi Gazete`de yer alan karara göre nitelikli doğal koruma alanlarına GES yapılabilecek.

Kararı BirGün`e değerlendiren Elektrik Mühendisleri (EMO) Başkanı Mahir Ulutaş, "Geldiğimiz noktada yeni santral kurarak enerji krizini çözme şansınız yok" dedi.

Kamucu bir sanayi, kentleşme ve tarım politikalar olmadığı için her türlü kaynağa saldırıldığını belirten Ulutaş, "Talebin rasyonelliğini konuşmamız lazım. Bu kararlarını nedeni kapitalist ekonominin büyüme ihtiyacı ve elindeki tüm kaynakları kullanmak zorunda olması" ifadelerini kullandı.

KAPASİTE YETERLİ

Kurulu enerji kapasitesinin, tüketimin ve ihtiyacın çok üzerinde olduğunu hatırlatan Ulutaş, "Bölgedeki savaş ve kaos nedeniyle petrol ile doğalgaz arzındaki belirsizlik, ithal fosil yakıtlara dayalı enerji planlamasında, kurulu gücün tüketiminin çok üzerindeyken bile yeni santral kurmak zorunda bırakıyor seni. Ortada bir enerji açığı yok ama ithal kömür ve doğalgazın tedariğine güvenemiyorsun" diye konuştu.

LOBİLERİN TALEPLERİ

Enerji lobilerinin ihtiyaçlarına göre karar alındığına dikkat çeken Ulutaş şu ifadeleri kullandı: "Rasyonel bir enerji politikası olmadığı için bir gün GES`i engelliyorsun, diğer gün önünü açıyorsun. GES`lerde üretimi kısıtladılar, sadece tükettiğin kadarıyla mahsuplaşabiliyorsun. Günlük enerji lobilerinin ihtiyaçlarına karar alınıyor. Dün kömür lobisi, bugün güneş lobisi. Lobilerin faaliyetlerinin sonucu olarak kaynak planlama yapmak zorunda kalıyorsun."

Son olarak fosil yakıtlardan yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişin sistem tarafında da teşvik edildiğini belirten Ulutaş, "GES ve RES`lerin ihtiyaç duyduğu nadir metallerin madenciliği, fosil yakıtlarla yarışacak bir çevre felaketi yaratacak düzeyde" dedi.