Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Sinop‘ta kurulmak istenen Nükleer Güç Santrali (NGS) ile ilgili açıklama yaptı. Açıklamada, Sinop NGS‘nin yapılacağı alanla ilgili imar planının 23 Mart 2024 tarihinde Sinop Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü tarafından, ‘Sinop İli, Merkez İlçesi, Abalı Köyü, Sinop Nükleer Enerji Santrali Alanı‘nın kara tarafına ilişkin 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı‘ adı altında askıya çıkarıldığı hatırlatıldı. Planın 14 Mart 2024 tarihinde Cumhurbaşkanlığı tarafından re‘sen onaylandığına işaret edilen açıklamada "Böylece bugünkü iktidarın Sinop İnceburun alanının yalnızca nükleer santral sahası olarak kullanılabileceğine dair yasal prosedürü tamamlayarak, Sinop NGS‘yi bir an önce yapma aşamasına getirme çabalarına bir yenisi daha eklenmiş oldu" denildi. Nükleere ihtiyaç yok 1970‘li yıllarda alman kararla Sinop‘ta nükleer santral yapma süreci, aradan geçen bu kadar zamana ve teknolojik gelişmelere karşın devam ettiğine dikkat çekilen açıklamada, "Türkiye‘nin bugünkü koşullarında gerek elektrik üretimi gerekse arz güvenliği açısından yeni bir nükleer santrala ihtiyacı olmadığı herkes tarafından bilinmektedir" denildi. Türkiye‘nin kurulu gücünün puant güçten (tepe talep) iki kat fazla olduğu bilgisine yer verilen EMO‘nun açıklamasında, "Elektrik tüketimi son üç yıldır artmamaktadır. Nazım İmar Raporu açıklamasında Sinop İnceburun alanının nükleer santral alanı olarak imar planı yapılmasının gerekçesi olarak belirtilen tüm hususlar bugünkü Türkiye gerçekleri ile bağdaşmamaktadır" denildi. Tüketimde artış yaşanmıyor Açıklamanın devamında, "2022 yılı 2023 yılı arasında elektrik tüketimi yüzde 0.2, üretimi yüzde 0.6 oranında azalmıştır. Dolayısıyla raporda Sinop NGS yapılmasına gerekçe olarak bahsedilen elektrik tüketiminde hızlı ve yüzde 8 civarındaki artış iddiası gerçeklerle bağdaşmayan; yanıltmaya ve gerekçe yaratmaya yönelik bir savdır" diye belirtildi. Ayrıca EMO tarafından yapılan açıklamada Sinop NGS‘ye dair rapora ilişkin, "...ucuz, sürdürülebilir ve erişilebilir enerji kaynaklarına olan ihtiyaç, alternatiflerine göre NGS‘leri ön plana çıkarmaktadır" denildiğine dikkat çekilerek, bu vurguların gerçekleri yansıtmadığı belirtildi.
|