|
İsrail‘in Lübnan‘da onlarca kişi öldürüp, binlerce kişiyi yaraladığı çağrı cihazları ve el telsizleriyle düzenlediği saldırıyla ilgili tartışmalar sürüyor. Elektrik Mühendisleri Odası (EMO), konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, Lübnan‘da yaşanan siber-fiziksel saldırının ardından tüm dünyada kullanılan çağrı cihazları ve telsizlerin yanı sıra cep telefonları, tablet, akıllı saat vb. her türlü elektronik cihazın da endişe kaynağı haline geldiğine dikkat çekti, "İçinde bulunduğumuz yüzyılda, dünya tarihinde hiç olmadığı kadar hızlı bir teknolojik gelişim yaşanmaktadır. ‘Gelişmekte olan‘ ülkeler arasında sayılan ve yıllardır siyasi krizler ve bölgesel çatışmalar nedeniyle bırakın elektronik sanayiyi, elektrik temininde bile sıkıntı yaşayan Lübnan‘daki saldırı, teknolojinin hayatımızdaki yerini ve nasıl belirleyici bir konuma ulaştığını gözler önüne sermiştir. Teknolojide dışa bağımlılığın ekonomik, toplumsal ve siyasal açıdan yaratabileceği olumsuz etkilerin yanında doğrudan insan hayatına yönelik tehdit boyutu da bu vesileyle bir kere daha göz önüne serilmiştir" denilen açıklamada ülkemiz de teknoloji konusunda dışa bağımlı olduğu vurgulandı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu‘nun "Türkiye‘de çağrı cihazları neredeyse hiç kullanılmıyor. Çağrı cihazları özelinde Türkiye‘de bir risk olmadığını net olarak söyleyebilirim" açıklasana dikkat çekilen EMO açıklamasında "Saldırının ardından iktidar temsilcilerinin yaptığı, ülkemizde bu cihazların ‘neredeyse kullanılmadığı‘ ve ‘risk olmadığına‘ yönelik açıklamaları güven vermekten uzaktır" denilerek şu ifadelere yer verildi: "Bugün çağrı cihazları üzerinden yapılan bir saldırının, yarın cep telefonları, tabletler, akıllı saatler, akıllı arabalar, hatta akıllı ev eşyaları ile yapılmayacağına dair bir garanti yoktur, insanlığın geleceğini teknolojinin gelişimi ve ne şekilde kullanılacağının belirleyeceği açıktır, iyi yetişmiş mühendisimizi uluslararası sermayenin Türkiye‘deki montajcısı pozisyonuna iten, yurttaşlarımızı pahalı, bağımlı ve riskli bir teknolojiye mahkum eden özelleştirme ve serbestleşme politikalarına son verilmelidir. Bu gidişatı tersine çevirmek ve bilgi-iletişim teknolojisi yoksulluğuyla mücadele etmek için alandaki mühendis emeği yükseltilmeli, Türkiye kendi geliştirdiği teknolojiyi kullanan; bilgiye ve Ar-Ge‘ye dayalı katma değeri yüksek ürünler üreten bir sanayileşme modelini hayata geçirmelidir. Bunun yapılmasının ön koşulunun planlı bir ekonominin inşası ve kamusal bir anlayışla ele alınan teknoloji ve eğitim politikaları olduğu açıktır. Bilim ve teknolojinin halkın yararına kullanılmasının sağlanmasını temel ilke olarak kabul eden ve alanda çalışan meslektaşlarından aldığı güçle çalışmalarını sürdüren Elektrik Mühendisleri Odası bu alanda üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeye hazırdır." (Türkiye`de Yeni Çağ; 20.09.2024)
|
|
|