Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Bursa Şubesi, Bursa Uludağ Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi’nce düzenlenen 13. Ulusal Elektrik-Elektronik ve Biyomedikal Mühendisliği Konferansı (ELECO), 28 Kasım 2024 tarihinde açılış konuşmalarıyla başladı. Bursa Akademik Odalar Birliği (BAOB) Yerleşkesi’nde 30 Kasım’a kadar sürecek konferansın açılışında bilim ve teknoloji vurgusu yapılırken, siyasi iktidarın, sermaye ve rant çevrelerinin ölçüsüz uygulamalarına karşı mücadele veren TMMOB ve meslek odalarını hedef alan girişimlerine tepki gösterildi.
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Bursa Şubesi, Bursa Uludağ Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü ve İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Elektrik-Elektronik Fakültesi`nce düzenlenen "13. Ulusal Elektrik-Elektronik ve Biyomedikal Mühendisliği Konferansı (ELECO 2024)", 28 Kasım 2024 tarihinde törenle başladı. Konferansın açılışında ilk olarak söz alan EMO Bursa Şube Yönetim Kurulu Başkanı Burak Özgen, pandemi nedeniyle 4 yıldır çevrimiçi düzenlenen etkinliği bu kez yüz yüze yapmanın mutluluğu içinde olduklarını söyledi. Program hakkında bilgi veren Özgen, konferansa gönderilen bildiri sayısındaki artışın, EMO`nun bilime ve teknolojiye verdiği değerin bir göstergesi olduğunu kaydetti. Ülkelerin gelişmesi ve ileri ülkeler seviyesine ulaşmasının bilgi üretimiyle mümkün olacağına dikkat çeken Özgen, "Bilgi üretiminden koptuğumuzda, gelecek nesillere ağır faturalar ödetmiş oluruz. Bu nedenle bilgi üretecek, bilgiye ulaşacak ve insanlığın hizmetine sunacağız. Dünya genelinde bilimsel çalışmalar, Ar-Ge faaliyetleri ve patent sayıları incelendiğinde, ülke olarak maalesef iyi bir noktada olmadığımızı görmekteyiz. Türkiye‘nin temel sorunu, bilim ve teknolojiyi ulusal politikalar çerçevesinde inşa etme eksikliğidir" diye konuştu. Bilim ve araştırma sorunlarının hızlıca çözülmesi gerektiğini anlatan Özgen, dünyanın bilim ve teknoloji üretimiyle yükseldiğini ve refaha ulaştığını vurguladı. Özgen sözlerini şöyle tamamladı: "Çağdaş olmak, özgür düşünmek ve özgür öğrenmekle mümkündür. Bu nedenle üniversitelerimizi hızla geliştirmeli ve bilim insanlarını özgür kılmalıyız. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ‘Manevi mirasım bilim ve akıldır` demiştir. Miras olarak kalıplaşmış kurallar bırakmamıştır; zamanla toplumların taleplerinin değişeceğine dikkat çekmiştir. Akıl ve bilimin rehberliğini seçmemiz gerektiğini vurgulamıştır. 28-30 Kasım tarihlerinde, her yıl olduğu gibi bu yıl da Bursa, bilime ve bilimsel bilgiye ev sahipliği yapacaktır." ELECO 2024 Konferansı Yürütme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Özcan Kalenderli, çift yıllarda ulusal, tek yıllarda uluslararası gerçekleştirilen konferansın bu yıl 26. kez düzenlendiğini belirtirken, etkinlik hazırlıkları, konu seçimi ve yapılan çalışmalarla ilgili bilgi verdi. "Kalkınma mesleki mücadeleye bağlı" EMO 49. Dönem Yönetim Kurulu Başkanı Mahir Ulutaş, Oda olarak meslek içi eğitimlerin yanı sıra kongre, sempozyum gibi bilimsel ve teknik çalışmalar düzenleyerek ülkemizdeki mühendislik hizmetlerinin seviyesini artırmak için sistemli bir çalışma yürüttüklerini kaydetti. Bu etkinliklere her yıl binlerce mühendisin katılım sağlayarak bilgilerini güncellediğini anlatan Ulutaş, "Dünya çapında üretilen bilginin yanı sıra, yeni teknolojik gelişmeler de bu etkinliklerimiz aracılığıyla üyelerimize aktarılmaktadır. Yerli ürün ve teknoloji geliştirilmesine de öncülük eden bilimsel etkinliklerimiz, yıllar boyunca ülkemizde mühendislik hizmetlerinin geliştirilmesine de ön ayak olmuştur" diye konuştu. Türkiye`nin sağlıklı biçimde kalkınması, insan gücü de dahil olmak üzere tüm kaynakların toplum yararına verimli biçimde kullanılmasının, mesleki mücadeleyi büyütmeye bağlı olduğunu belirten Ulutaş, "Doğanın, yeraltı zenginliklerinin sistemli bir şekilde sömürüldüğü, yetişmiş iş gücünün göç etmek zorunda kaldığı bu dönemi ancak mesleki demokratik mücadelemizi büyüterek aşabiliriz" dedi. Kamu kaynaklarının yağmalanarak uluslararası sermaye aktarılmasının en önemli aracının piyasalaştırma ve özelleştirme uygulamaları olduğunu ifade eden Ulutaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Enerji alanında yaşadığımız sorunların temelinde elektrik dağıtımının özelleştirilmesi ve elektrik üretiminde ise kamunun yatırım yapmasının yasaklanarak payının küçültülmesi vardır. Enerji şirketlerinin taleplerinin karşılanması temelinde şekillendirilen ‘sözde` serbest piyasada oluşan ‘spekülatif` maliyetler, ekonomimiz üzerindeki temel yüklerden birine dönüşmüştür. Sanayimizin rekabet gücünü sınırlayan bu değişim, enerji maliyetlerinin işçilik maliyetlerinin düşürülmesiyle dengelenmeye çalışılmasını da beraberinde getirdi. İğneden ipliğe her şeyin zamlanmasına yol açan bu radikal dönüşüm aynı zamanda emeğiyle geçinen tüm kesimleri de yoksullaştırdı. Tüm uyarılarımıza rağmen, hiper enflasyonu tetikleyen ve yaşadığımız ekonomik krizi büyüten enerji krizi için önlem alınmazken, ‘gizlemeye` dönük girişimlerle ülkemizin kıymetli zamanı heba edilmektedir." "Dolaylı yansıyan zam dalgası yaratıldı" Kayıp ve kaçağı azaltmak gerekçesiyle gerçekleştirilen özelleştirmelerle sorunun büyütüldüğünü ve tarifelerde kayıp-kaçak maliyetlerinin görünmez hale getirildiğini kaydeden Ulutaş, "Bugün, dağıtım şirketlerinin kaybettiği enerji için ne kadar ödeme yaptığımızı bilemiyoruz" dedi. Benzer şekilde, son kaynak tebliğindeki yüksek tüketimli kullanıcı limitinin düşürülmesiyle spot enerji borsasının maliyetlerinin doğrudan yansıtıldığı abone sayısının her geçen gün arttığını belirten Ulutaş, şöyle konuştu: "Son birkaç yıldır, seçim dönemlerinin etkisiyle konutlara doğrudan zam yapılmazken, enerji maliyetleri sanayiye ve ticarethanelere son kaynak tarifesi limitleriyle oynayarak dolaylı yansıyan bir zam dalgası yaratılmıştır. Bu ay limit değişikliği yaparak, konutlarda etkilenecek bir tür zam zembereği kurulmuştur. EPDK eliyle kurulan bu zam zembereğini 2025‘te boşaltmaya hazırlanmaktadırlar. Otomatikleştirilen bu enerji zamlarının kırılgan ekonomimize oluşturacağı yük büyük olacaktır." Kalabalık aileler, elektrikle ısınan ya da Ege ve Akdeniz illerinde yazın klima kullanan ailelerin limiti aşma ihtimalinin yüksek olduğunu, konutlar için belirlenen sınırın aylık ortalama 417 kWh`lik bir tüketime denk geldiğini anlatan Ulutaş, Ekim 2024 rakamlarıyla aylık 1050 TL düzeyinde fatura ödeyen tüm konut abonelerinin bu değişiklikten etkileneceğini bildirdi. Söz konusu abonelerin faturalarının yüzde 96 artışla, 1048 TL`den 2 bin 48 TL`ye yükseleceğini kaydeden Ulutaş, "Örnek niteliğindeki bu hesaplama da ne yazık ki her faturada değişecek şekilde belirsizlik içermektedir. Aboneler, tüketim sırasında uygulanacak tarifeyi bilemeyeceklerdir. Kamu hizmetlerinin açıkça ilan edilen, artış oranları da önceden belirlenen bedeller ile yürütülmesi esas olmalıdır. Tüketicilerin gelen faturaların doğrulamasını yapabileceği bağımsız bir mekanizma da bulunmamaktadır" diye konuştu. EMO Danıştay`da Dava Açtı EMO`nun değişikliğin iptali için Danıştay`da dava açtığını belirten Ulutaş, şunları söyledi: "İdarenin halkı yoksullaştıracak şekilde bir takdir yetkisi olamaz. Tümüyle hukuk dışı olan bu otomatikleşen zam mekanizmasını durdurmak için mücadeleye devam edeceğiz. Bu vesileyle enerjinin enflasyon üzerindeki etkisini sınırlandırmak için kamunun bir an önce alım ve fiyat garantileri içeren enerji ihaleleri yerine doğrudan yatırımlara başlaması için gerçekleştirdiğimiz çağrıyı bu kürsüden bir kez daha dile getireyim." Meslek odalarının toplumsal etkisinin arttığı son yıllarda odaları ve TMMOB`yi baskı altına alma girişimlerinin de arttığına işaret eden Ulutaş, "Odalarımızı, kalıcı biçimde iktidarların arka bahçesine dönüştürmeye, meslek kuruluşlarını her hükümet değişikliğinde yeniden yapılandırıldığı köksüz örgütlere dönüştürme girişimlerine karşı mücadele ediyoruz" dedi. Son olarak, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı`na "mimarlık ve mühendislik meslek kuruluşlarına ilişkin mevzuatı hazırlama ve bunları denetleme yetkisi" veren ve Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen düzenlemenin yeniden gündeme getirildiğini anlatan Ulutaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Anayasa Mahkemesi 26 Ekim 2023 tarihinde 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi`yle Bakanlığa verilen TMMOB ve Odalar üzerinde denetim yetkisi niteliği taşıyan hükmünü iptal etmişti. Mahkeme, kararın Resmi Gazete`de yayımlandığı tarihten itibaren 9 ay sonra yürürlüğe girmesine karar vermişti. Bu süre dün doldu; sürenin dolumuna bir gün kala aynı düzenlemeyi içeren bir kanun teklifi TBMM Genel Kurulu`na getirildi. Meslek Kuruluşlarının Özerk Yapısı Anayasa`nın 135. maddesine göre meslek kuruluşlarının karar ve yönetim organlarının seçimle göreve geldiği ve sorumlu organlarına yargı kararıyla son verilebileceğine vurgu yapan Anayasa Mahkemesi, bu düzenlemelerin meslek kuruluşlarının özerkliği anlamına geldiğine işaret etmiştir. Kararda, Anayasa`nın 135. maddesinin beşinci fıkrasına göre merkezi idarenin meslek kuruluşları üzerindeki vesayet yetkisinin kanunla düzenlenmesi gerektiği, idari ve mali denetimle sınırlı kalması gerektiği ifade edilmiştir. Bu kez ‘Köy Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi` adı verilen bir torbaya ekletilerek, Anayasaya ve TMMOB Kanunu`na aykırı bir ifade İmar Kanunu`na eklenmeye çalışılmaktadır. Değişikliklere ilişkin Birliğimizden görüş alınmaması bir yana, milletvekillerinin incelenmesi dahi olanaksız kılınmıştır. Bütün bu yasalaştırma sürecinin, demokratik hukuk devletinde olması gereken nitelikli yasa kavramı ve Anayasa`da var olan hukuk devleti ile bağdaşması mümkün değildir. Yapılan işlem en başından itibaren yanlıştır. Bu düzenleme gündeme getirilirken, ülkemizdeki tek mühendislik ve mimarlık meslek kuruluşu olan Birliğimizden görüş alınmak bir yana, bilgilendirme dahi yapılmamıştır." Ulutaş, "Bakanlığın görev alanına giren konularda" gibi, ucu açık ve belirsiz bir tanımlamayla TMMOB ve Odalara ilişkin mevzuatı hazırlama ve denetleme yetkisinin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı‘na devredilerek, odaların idari hiyerarşi içine alındığı ve TMMOB`nin özerk yapısının ortadan kaldırılmak istediğini kaydetti. TMMOB`nin, Anayasa`da da kural altına alındığı üzere Kanunla kurulduğunu, bu kapsamda amaçları, görev, yetki ve sorumluluklarının da kuruluş kanununda düzenlendiğini ve kendi mevzuatını hazırlama yetkisinin Anayasa`nın 124. maddesine paralel olarak TMMOB`ye verildiğini anlatan Ulutaş, konuşmasını şöyle tamamladı: "Rant çevrelerine dikensiz gül bahçesi…" "TMMOB`nin hedef alınmasının altında yatan temel neden, Birliğimizin kamusal niteliğinden ve toplumcu mücadele anlayışından gelen örgütlü yapısıdır. Çünkü Birliğimiz, sermaye ve rant çevrelerinin ölçüsüz ve denetimsiz uygulamalarına karşı sadece ülke varlıklarının ve toplumsal çıkarın değil, aynı zamanda meslektaşlarımızın ve mesleğimizin de koruyucusu durumundadır. Üyelerimiz mesleklerini icra ederken, ideolojik dayatmalara ve siyasal baskılara maruz kalmıyorsa, bu durum, Birliğimizin her türlü güç odağından bağımsız duruşu ve statüsü sayesindedir. TMMOB`ye dönük her türlü baskı ve kısıtlama, halkımız, mesleğimiz, meslektaşlarımız ve meslek alanlarımız için daha büyük yıkımlara neden olacaktır. TMMOB`nin toplumsal yarar anlayışı, sermayenin sınırsız sömürüsüne açılan her alanda örgütlü, mesleki, demokratik kitle mücadelesinin gereğidir. Getirilmesi öngörülen bu değişiklik, kamu varlıkları ve birimlerinin talan sürecini hızlandırmanın yanı sıra ülkemizin geleceğine de tehdit oluşturacaktır. Bu düzenle, örgütlerimizin özerkliğini ortadan kaldırarak ‘kamu yararı` doğrultusunda çalışmalarını engelleme yoluyla rant çevrelerine dikensiz gül bahçesi açmaktır. TMMOB ve bağlı Odalar, mesleki, bilimsel, teknik doğrulara dayanarak ülkenin en karanlık dönemlerinde bile faaliyetlerini yürütmüştür. Kurulduğu günden beri mesleki-bilimsel ve teknik doğrulara dayanarak ülkenin en karanlık dönemlerinde bile gerçekleri açıklamaktan geri durmayan TMMOB ve bağlı Odaları üzerinde vesayet tesis etme girişimlerini dün olduğu gibi bugün de boşa çıkaracak; üreten, kalkınan ve hakça bölüşen bir ülke mücadelesini yılmadan sürdürecektir." Konuşmaların tamamlanmasının ardından konferans sunumlarına geçildi. 13. Ulusal ELECO, 30 Kasım 2024 tarihine kadar sürecek. Konferans programına aşağıdaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz.
|