 |
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO), konutlara yapılan yüzde 25’lik zam sonrası yaptığı açıklamada, fatura kalemlerinin büyük kısmını oluşturan dağıtım bedelindeki artışa dikkat çekti. EMO, ortalama bir faturanın ne kadar olacağına da açıklık getirdi.
www.egetelgraf.com Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), 5 Nisan 2025 itibarıyla yürürlüğe giren yeni tarifeyle konutlardaki elektrik kullanımına yüzde 25 oranında zam yapıldığını duyurdu. Yapılan bu fiyat artışı, özellikle dar gelirli vatandaşların bütçesini daha da zorlarken, uzman kurumlardan da eleştiriler gecikmedi.
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO), zamma dair yaptığı değerlendirmede, yeni tarife sistemiyle ilgili çarpıcı tespitlerde bulundu. Açıklamada, "Vatandaşlardan dağıtım şirketlerine kaynak aktarılıyor" ifadesine yer verildi.
YÜKSEK KADEMEYE DAHA FAZLA YÜK EMO, yaptığı teknik değerlendirmede günlük 8 kWh tüketim sınırının altındaki aboneler için enerji birim fiyatına zam yapılmadığını belirtirken, bu sınırın üzerinde kalanlar için önemli bir artışın söz konusu olduğunu açıkladı. Açıklamaya göre, yüksek kademede 1 kWh başına uygulanan fiyat yüzde 16,1 oranında yükselerek 1,391181 TL`den 1,61546 TL`ye çıktı. Öte yandan, "Konut abonelerine 1,365179 TL olarak uygulanan dağıtım bedeli ise yüzde 34,5 artışla 1,836166 TL olmuştur. Böylece, konut abonelerinin dağıtım bedeline her iki kademede yüzde 34,5 artış yapılarak, fatura toplamına yüzde 25 zam yansıtılmıştır" bilgisi paylaşıldı.
ASGARİ ÜCRETLİNİN FATURASI AĞIRLAŞTI Ortalama bir ailenin aylık 230 kWh elektrik harcadığı varsayımıyla yapılan hesaplamalar, zammın günlük yaşam üzerindeki etkilerini de ortaya koydu. EMO‘nun açıklamasında, "Günlük ortalaması 8 kWhi geçmeyen bu tüketim için aile bütçesinden ayrılması gereken 476,6 TL, bu zamla birlikte 595,8 TLye yükselmiştir. Nisan 2024 itibarıyla oluşacak düşük tüketimli konut faturasının yalnızca yüzde 19,1i enerji bedelinden oluşacaktır. Faturanın yüzde 70,9unu ise dağıtım bedeli oluşturmaktadır. Fon ve vergilerin oranı ise yüzde 10da kalmaktadır. Son tarife değişikliğiyle, zaten yüzde 65,9 düzeyinde olan dağıtım bedelinin payı artarak yüzde 70i de aşmıştır. 2022 yılında 4 kişilik bir ailenin asgari tüketim faturasının toplamında yüzde 22 düzeyinde olan dağıtım bedelinin, Nisan 2025te faturanın yüzde 70ini aşması kabul edilemez." denildi.
ZAMLARDAKİ ASIL NEDEN: DAĞITIM MALİYETİ Mİ? EMO`nun analizinde, elektrik faturasındaki artışın temelinde enerji bedelinden çok dağıtım bedelindeki yükselişin yattığı vurgulandı. Özellikle son dört yılda dağıtım bedelinin yüzde 642 oranında arttığı belirtilerek, "Değişimin detaylarına bakıldığında, dağıtım bedeli yüzde 642 artarken, enerji bedeli yalnızca yüzde 24,5 artmıştır. Özetle, dağıtım bedelindeki fahiş artış yaşanmasa, dağıtım maliyetlerindeki artış enerji üretim maliyetlerindeki gibi şekillense, fatura toplamına yansıyan artış yüzde 24,5 ile sınırlı kalırdı. Bu durumda, 1 Nisan 2025 itibarıyla aynı tüketime sahip konutlara 595,8 TL yerine 228 TL fatura edilirdi. Aradaki fark, elektrik dağıtım özelleştirmelerinin yurttaşlara yarattığı yükün son 4 yıllık kısmı olarak nitelendirilebilir. Bu rakamlar, enerji üretim maliyetlerinin artmadığı koşullarda bile dağıtım bedeline zam yapıldığını ve özellikle dar gelirli vatandaşlardan dağıtım şirketlerine kaynak aktarıldığını işaret etmektedir." ifadelerine yer verildi.
ENERJİ HAKKINA ENGEL: ÖZELLEŞTİRME ELEŞTİRİSİ Dağıtım bedelinin enerji bedelinin önüne geçmesiyle piyasadaki yapının adaletsiz bir hâle geldiği görüşü de EMO tarafından paylaşıldı. Açıklamada, "Dağıtım bedelindeki bu artış, hizmetin fahiş fiyatla verildiğinin temel göstergesidir. Ucuz, kaliteli ve güvenilir enerjiye erişim, tüm yurttaşlar için temel haktır. Kamu eliyle yürütülmesi gereken hizmetin özelleşmesi, pahalılık yaratmanın yanında, kamu kaynaklarının özel sektöre sınırsızca aktarılmasına yol açmıştır. Dağıtım şirketlerine kaynak aktarıldığı bir Türkiye tablosu, artık geride bırakılmalıdır. Enerji alanında, ticari ve siyasi çıkarlardan uzak, üretim sektörleri başta olmak üzere genel ekonomiyi destekleyecek şekilde tarifeleri belirleyebilecek özerk bir yönetim hayata geçirilmelidir. Arz güvenliğini sağlamak ve toplam maliyeti düşürmek için özelleştirilen üretim tesisleri ve dağıtım bölgelerinin kamulaştırılması acilen gündeme alınmalıdır. Kamu kaynaklarının sonu belirsiz bir biçimde özel sektöre transfer edilmesi dışında işlevi kalmayan EPDK kapatılarak, yerine kamulaştırma işlemlerini yürütecek Kamulaştırma İdaresi Başkanlığı kurulmalıdır." denildi.
|
 |
|