YAZILI BASINDA ODAMIZ

 
ELEKTRİK fiyatlarında 5 Nisan`dan itibaren geçerli olmak üzere tüm abone gruplarına zam yapıldı. EPDK açıklamasına göre; • Mesken abone grubu için yüzde 25, 9 Kamu ve özel hizmetler sektörü abone grubu için yüzde 15, • Sanayi abone grubu için yüzde 10, • Tarımsal faaliyetler abone grubu için yüzde 12,4 oranında zam yapıldı. Zam kararına gerekçe olarak elektrik üretim ve dağıtım maliyetlerinde yaşanan artış gerekçe gösteriliyor.
 

Oysa tarife zammıyla üretilen elektriğin fiyatı değişmediği halde, dağıtım bedellerinin artırılması halkın doğal tepkisine neden oluyor. İktidarın halkı, yoksul vatandaşı, dar gelirliyi düşünmek gibi bir derdi olmadığından, zamlardan özelleştirerek teslim ettiği yandaş dağıtım şirketleri ceplerini dolduracak. Gazetelerin yazdığına bakılırsa zam nedeni ile vatandaş her ay elektriğe 5,3 milyar lira fazladan ödeyecek. Bu para yandaş şirketlerin kasasına akacak. 1 kilovatsaat elektriğin enerji üretim bedeli 49,4 TL olduğu halde, yandaş şirkete ödenen ise 183,6 TL. Daha açık yazalım 100 liralık elektrik bedelinin 79 lirası yandaş şirketlerin kasasına gidiyor. Gerçekte asıl elektrik bedeline 21 lira ödüyoruz.

Elektrik Mühendisleri Odası Başkanı Mahir Ulutaş; dağıtım şirketleri sayesinde vatandaşların elektriği en az iki kat pahalıya kullanmak zorunda kaldığını belirtiyor. Yine Ulutaş; "Dağıtım şirketlerinin bir de masa başında, kağıt üzerinde çalışan ‘perakende şirket‘ diye ikiz kardeşi var. Dağıtım şirketleri ile perakende aslında aynı. Bunlar devletten ucuz elektriği alıp kârı koyup vatandaşa pahalıya satıyor" diyor. Kısacası vatandaşın sırtına kambur üzerine kambur! Ne yapalım ki ülkemizde vatandaşın dostu yok. Dostluk oyları alana, iktidara gelene kadar. Sonrası Allah korusun, her gün sofrasından bir şeyler eksiliyor. Sade, sabit gelirli vatandaşın kuru ekmeğe muhtaç olması bundandır. Zam üstüne zam saldırısı ile vatandaşın sofrasından kısmaktan öte bir şeye gücü yetmiyor. Son zamlarla o kuru ekmek de tehlikeye girdi. Kullandığımız elektriğin faturasını öderken birçok kalem hesaba giriyor. Fakat en büyük pay dağıtım bedeli ve enerji tüketimine ait. Yani dağıtım bedeli AKP iktidarı elektrik şirketlerini özelleştirdiği için paralar yandaş şirketlere gidiyor. Şirketlerin payı son 4 yılda yüzde 31‘den, yüzde 71 ‘e çıktı. AKP iktidarının halk derdi yok, gözde şirketleri var. Bakın şirketler hiç sıkıntı çekiyor mu? Sıkıntıyı ona oy veren halkımız çekiyor. Eh, vur abalıya! Yapılan katmerli sömürü! Önceleri faturalarda paraların nerelere gittiğine dönük açıklamalar yapılırdı. Şu günlerde faturaları kararttılar. Artık göremiyoruz. Sadece "sorma ver" diyorlar. Elektrik şirketlerinin kime satıldığına bakılırsa halkın bu sıkıntıyı neden çektiği daha iyi anlaşılır. Her zamanki gibi karşımıza yine Cengiz, Limak, Çalık, Zorlu, Kolin gibi şirketler çıkıyor. AKP iktidarı halka zamdan gayri bir şey vermedi. Elektriğe yapılan, yaşamın her alanına yansıyacak son doğurgan zamlar da halkı canından bezdirdi.