 |
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Denizli Şubesi ve Büyük Menderes İnisiyatifi tarafından 3 Mayıs 2025 Cumartesi günü `Enerji Arzı, Enerji Talebi ve Şirketlerin Bitmeyen İmtiyazları` başlıklı söyleşi düzenlendi. EMO Denizli Şube Başkanı Bülent Pala’nın açılış konuşmasını yaptığı etkinlikte, EMO Yönetim Kurulu Başkanı Mahir Ulutaş, EMO Müdürü Doğukan Yurttaş ve İklim ve Enerji Uzmanı Önder Algedik enerji sektöründeki teknik ve politik sorunlara dair önemli değerlendirmelerde bulunurken Elektrik Mühendisi Erim Arıcı moderatörlüğü gerçekleştirdi. Mimarlar Odası’nda gerçekleşen söyleşide, enerjinin kamusal bir hizmet olması gerektiği vurgulanırken, piyasa odaklı mevcut politikaların yarattığı tahribat masaya yatırıldı.
"Enerji Kamusal Bir Hizmet Olmalıdır, Özelleştirme Politikaları Yoksulluk Getiriyor"
EMO Yönetim Kurulu Başkanı Mahir Ulutaş, Türkiye`nin elektrik enerjisi üretimindeki dışa bağımlılığına ve fosil yakıtların ağırlığına dikkat çekerek, "2025 yılı itibarıyla maksimum anlık puant değer 48.938 MW iken, toplam kurulu güç 117.885 MW`a ulaşmıştır. Bu veriler, ‘enerji açığı` söyleminin gerçeği yansıtmadığını ortaya koymaktadır" dedi.
Özelleştirme politikalarının enerji sektöründe yarattığı tahribatı vurgulayan Ulutaş, "Fahiş elektrik fiyatları, enerji yoksulluğunu derinleştirirken, şebeke altyapısı bakımsız ve yetersiz kalmaktadır. Elektrik enerjisi, piyasa dinamiklerine bırakılamayacak kadar stratejik bir kamusal hizmettir. Yaşanan kazalar, fiyat artışları ve teknik sorunlar, bu sistemin iflasının göstergesidir" şeklinde konuştu.
Ulutaş, EMO‘nun uzun yıllardır enerjinin kamulaştırılması ve kamu planlamasıyla yönetilmesi gerektiğini savunduğunu belirterek, "Enerji, ticari bir meta değil, temel bir hizmettir. Özelleştirmelerin iddia ettiği verimlilik artışı yaşanmadığı gibi, toplumsal maliyetler katlanarak artmıştır" ifadelerini kullandı.
"Enerji, Teknik Olduğu Kadar Politik Bir Konudur"
EMO Müdürü Doğukan Yurttaş ise enerjinin salt teknik bir mesele olmadığını, aynı zamanda politik bir iktidar alanı olduğunu vurguladı. "Enerjiyi kimin ürettiği, kimin tükettiği, bundan kimlerin kâr elde ettiği ve hangi sınıfsal sonuçlar doğurduğu esas sorundur" diyen Yurttaş, sermaye gruplarının enerji üzerinden doğayı talan ettiğini ve halkın söz hakkının gasp edildiğini belirtti.
Yenilenebilir enerji tartışmalarına da değinen Yurttaş, "‘Yenilenebilir enerji` söylemi, iklim krizine çözüm gibi sunulsa da, mevcut finansal kapitalizm bu alanı da kâr odaklı bir sektöre dönüştürmüştür. Kamusal planlamanın olmadığı bir sistemde, rüzgar ve güneş enerjisi yatırımları bile bankaların ve uluslararası şirketlerin kontrolüne geçmektedir" dedi.
İklim ve Enerji Uzmanı Önder Algedik de enerji zamlarının ekonomi politiği üzerine bir sunum gerçekleştirdi. Enerji politikalarının teknik, politik, ekolojik ve toplumsal boyutlarının bütüncül bir şekilde ele alındığı söyleşi, enerjinin kamusal bir hizmet olarak ele alınması ve şebeke altyapısının kamu eliyle güçlendirilmesi vurgusu ile son buldu.
|
 |
|