 |
EMO Genel Başkanı Mahir Ulutaş, yaz aylarında artan risklere rağmen elektrik dağıtım şirketlerinin bakım ve yatırım sorumluluklarını ihmal ettiğini belirtiyor. Yangınların kaynağına işaret eden veriler, ihmallerin ciddi sonuçlar doğurduğunu gözler önüne seriyor YAZ TIRAŞI YAPILMIYOR t İzmir Valiliği ve itfaiye raporları yangınların elektrik kaynaklı olduğunu açıklarken elektrik dağıtım şirketleri sessizliğini koruyor. Elektrik Mühendisleri Odası Genel Başkanı Mahir Ulutaş ise, her yaz orman yangınlarıyla mücadele eden Ege Bölgesi`nde elektrik hatlarının geçtiği orman güzergâhlarında yapılması gereken koridor temizliği, bağlantı noktalarının kontrolü ve ağaç tıraşı gibi zorunlu bakım çalışmalarının ihmal edildiğini söylüyor.
GRİ ALANDA BAKIMSIZLIK Elektrik Piyasası Resmi istatistikleri 2024 raporunda yer alan verileri değerlendiren Ulutaş, elektrik dağıtım şebekelerinde yatırım ve bakım kalemlerinin ayrımının net yapılmamasının, şirketlere sorumluluktan kaçma fırsatı tanıdığını öne sürüyor. Ulutaş‘a göre, kamusal denetimin olmadığı, taşeron is gücüne teslim edilmiş bir sistemde elektrik şebekeleri bakımsız kalıyor; bu da yangın, kesinti ve arızaları kaçınılmaz hale getiriyor. ELEKTRİK ŞİRKETLERİNE YAZ GELMİYOR EMO Genel Başkanı Mahir Ulutaş, yaz aylarında artan risklere rağmen elektrik dağıtım şirketlerinin bakım ve yatırım sorumluluklarını ihmal ettiğini belirtiyor. Yangınların kaynağına işaret eden veriler, ihmallerin ciddi sonuçlar doğurduğunu gözler önüne seriyor İzmirValisi Süleyman Elban; İzmir‘in birçok ilçesinde peş peşe çıkan ve devasa biralanı küle çeviren yangınlardan; Çeşme, Foça, Aliağa‘da başlayanların elektrik kaynaklı olduğunu açıklamış, GDZ Elektrik ise "delil yok" diyerek sorumluluğu reddetmişti. Ayrıca Ödemiş‘in Tosunlar köyünde başlayan yangında da köy muhtarı Recep Fırtına, yangının iki direk arasındaki elektrik tellerinin şiddetli I rüzgarla birlikte kopması sonucu başladığını ve GDZ Elektrik‘in "bu yıl" içerisinde hatları yenileyeceğini kendilerine bildirdiğini ancak hatların yenilenmeden felaketin geldiğini belirtmişti. Yeniköy Muhtarı Mehmet Kıvrak ise elektrik hatalarının değişmesi gerektiğinin "herkes tarafından bilindiği" buna rağmen değiştirilmediğini ifade etmişti. Geçtiğimiz Cuma günü ise, gazetemizin ulaştığı İzmir İtfaiyesi Daire Başkanlığı‘nın Menderes ile Seferihisar ilçeleri arasında meydana gelen yangınla ilgili hazırladığı raporda yangının yine elektrik hatlarından çıktığı ortaya konmuştu. VERİLER NE DİYOR? Elektrik Piyasası Resmi İstatistikleri 2024 verilerinde; GDZ Elektrik‘te yatırım maliyetlerinin bir önceki yıla göre 4 milyon düştüğü, bakım ve onarım çalışmalarının bu verilere dahil olup olmadığının muğlak olduğu, taşeron personel sayısının kadroludan iki kat daha fazla olduğu; hat uzunluğunun 92 bin 341 km, trafo kapasitesinin 18 bin 220 ve trafo sayısının 37 bin 467 olmasına rağmen elektrik dağıtım şebekelerinde olusabilecek muhtemel arızaların önlenmesi, kesinti sıklığının ve kesinti sürelerinin azaltılması ve şebekenin güçlendirilmesi için önleyici gözlem, onarım ve kontrol faaliyetleri ile ilgili henüz 2023 yılı itibarıyla "Planlı Bakım hizmeti" sunulmaya başlandığı, hat uzunluğundan 69 bin 796 km‘sinin havadan, sadece 22 bin 544 km‘sinin ise yeraltından geçildiği görülüyor. Verileri değerlendiren Elektrik Mühendisleri Odası Genel Başkanı Mahir Ulutas, elektrik hatlarının ısrarla ormanlık alanlardan geçirilmesinin temel nedeninin bu alanların yapılaşmaya açılması ya da madencilik gibi faaliyetlerin yapılması olduğunu vurgularken, elektrik dağıtım şirketlerinde taseronlasmanın deneyimsiz, hiçbir eğitim almamış ve asgari ücret civarında maaş alan, sürekli bir sirkülasyona uğrayan, düşük sayıda teknik bir kadroya yol açtığını bunun sonucunda da elektrik şebekelerinin "başıboş" bırakıldığını ve hem şehirlerde hem de ormanlık alanlarda I "kaderine terk edildiğini" belirtiyor. Ulutaş, yatırım adı altında doğrudan ya da dolaylı yollardan özel dağıtım şirketlerine muazzam mali kaynaklar aktarılmasına rağmen elektrik dağıtım şebekelerinin gereğince bakım görmediğini ve bu durumun yangın başta olmak üzere birçok felakete sebep olduğunu vurguluyor. TAŞERON KADROLUNUN İKİ KATI Elektrik Piyasası Resmi İstatistikleri‘nde dağıtım şirketlerinin kadrolu ve taşeron personel sayılarına bakıldığında iki dağıtım şirketindeki taşeron personel sayısının kadrolu personel sayısından oldukça yüksek olduğu dikkat çekiyor. Bunlardan biri Boğaziçi Dağıtım Şirketi iken bir diğeri de GDZ Elektrik. İzmir ve Manisa bölgelerine dağıtım gerçekleştiren GDZ Elektrik‘in toplam 3 bin 484 personeli bulunurken bunlardan bin 20‘sini kadrolu, 2 bin 464‘ünü ise taşeron personel oluşturuyor. Elektrik dağıtım hizmetlerinin özelleştirilmesi sonrasında yaşanan en temel gelişmelerden birisinin, deneyimli personel sayısının azaltılması ve çoğu hizmetin taşeronlaştırılması olduğunu vurgulayan Ulutaş, "Şu an pek çok dağıtım şirketinde deneyimsiz, hiçbir eğitim almamış ve asgari ücret civarında maaş alan, sürekli bir sirkülasyona uğrayan, düşük sayıda teknik bir kadro olduğunu söyleyebiliriz. Tüm bunların doğal sonucu olarak da elektrik şebekesi hem şehir içinde hem de ormanlık alanlarda gereken bakımların yapılmamasıyla tamamen başıboşluk içerisinde kaderlerine terk edilmiş durumdalar" I diyor. Elektrik enerjisi alanının, özel sektörün insafına teslim edilemeyeceğinin altını çizen Ulutaş, bu alanın aynı zamanda teknik olarak da özel sektörle yürütülemeyecek bir alan olduğunu ifade ediyor. "Hakkıyla yaparsanız, bu bir kamu hizmeti ve bu hizmetin gerektirdiği bakım, yatırım ve altyapı çalışmaları, alanda sizin toplumsal yarar dışında bir yarar beklemenize izin vermiyor. Her türlü kâr, hizmetten bir şeyi koparmanızla, aşındırmanızla mümkün. Özel sektöre bunu bırakırsanız, denetim de yapmazsanız, her tür musibet gelir" diyen Ulutaş, "Kışın ayrı, yazın ayrı, kent içinde ayrı, ormanlık alanda ayrı, yaşadığımız bu toplumsal veya insan kaynaklı doğal felaketler de özelleştirme ve piyasa mantığının birer doğal sonucu" diye belirtiyor. Ulutas, elektrik enerjisi alanının, üretimi, iletimi ve dağıtımıyla, merkezi bir plan ve kamusal bir anlayışla, kamu eliyle, çalışanların da söz söylediği merkezi-demokratik bir planlamayla ele alınması gerektiğini vurgularken, "Teknik personellerin, üretenlerin yönetmesi gereken bir alandır bu. Yaşanan tüm bu problemlerin çözümü de merkezi ve demokratik bir planlama ve kamusal bir anlayışla alanın yeniden yapılanmasıyla mümkündür" diyor. YAPILAŞMA VE MADENCİLİK FELAKETİ TETİKLİYOR! Ulutaş, orman yangınlarına neden olduğu bilinmesine ve bakım-onarım çalışmalarının yetersizliğine rağmen elektrik hatlarının ısrarla ormanlık alanlardan geçirilmesinin temel nedeninin ise bu alanların yapıya açılması ya da madencilik gibi faaliyetlerin yapılması olduğunu vurguluyor. Ulutaş, "Siz ormanların içerisinde özellikle Ege ve Akdeniz bölgesinde, ormanlık ve koy olan bölgelerde otel inşa ettiğinizde, enerji beslemesi yapmak istediğinizde, ormanın içinden bunu geçirmek zorundasınız. Aynı şekilde orman içinde bazı madencilik faaliyetleri deyapılıyor. 0 madenin beslenmesi için de oraya bir enerji hattı getirmeniz gerekiyor. Bu doğal varlıkların talanı, ormanlık bölgelerdeki elektrik hatlarının da sayısını artırıyor" diyor. Son dönemde yaşanan elektrik hattı kaynaklı orman yangınlarının artmasının kök nedenlerinden birinin koyların, tarım alanlarının ve ormanlık bölgelerin yapılaşmaya açılması olduğuna dikkat çeken Ulutaş, "Bununla birlikte, bu alanlarda yapılması gereken bakımların dayapılmadığını görüyoruz. Her vesileyle uyarıyoruz: Yaza girerken bu enerji hattının geçtiği bölgede ağaçların tıraşlanması, o güzergâh boyunca bir koridortemizliğinin yapılması zorunludur. Bağlantı noktalarının, izolatörlerin bağlantı sıkılık kontrolünün yapılması gerekmektedir. Topraklama ölçümlerinin yapılması da önemli bir diğer bakım kalemidir. Aynı şekilde orman güzergâhı boyunca bir trafo merkezi varsa bunların bakımının yapılması gerekir. Sınırlı da olsa direk diplerinde ve trafo merkezlerinde beton atılıp onların kontrolünün yapılması gerekir, olası bir kıvılcım esnasında sirayet etmemesi için" açıklamalarında bulunuyor. BAKIM VE ONARIMA NE KADAR HARCANIYOR? 2022-2023-2024 Yılları Dağıtım Yatırım Tutarlarının Karşılaştırılması verilerine I I bakıldığında GDZ Elektrik‘in 2022 yılında4 milyon, 2023 yılında 6 milyon, 2024 yılında ise 2 milyon dağıtım yatırımı gerçekleştirdiği görülüyor. Bakım ve Onarım çalışmalarına dair bir veri yer almayan raporda, bakım ve onarım faaliyetlerinin yatırım verileri içinde yer alıp almadığının muğlak olduğunu belirten Ulutaş, "Bakım ve onarım çalışmaları doğal olarak yatırım çalışmalarından ayrı olarak ele alınması gereken bir alan. Ancak neyin sistemin sağlıklı çalışması için yapılması gereken bakım ve onarım olduğu, neyin ise yatırım olarak ele alınacağı zaman zaman gri bir bölge yaratıyor" diyor. Ulutaş sözlerini şöyle sürdürüyor; "Bütün toplumun; yaşanan kazalarda, orman yangınları vb. doğal felaketlerde, günün farklı saatlerinde gezdirilen planlı kesintilerde ve arızalarda çıplak gözle gördüğü yalın gerçek şudur ki; Yatırım adı altında doğrudan ya da faturalarda yüzde 65‘leri aşan dağıtım bedeli aracılığıyla dolaylı yollardan özel dağıtım şirketlerine aktarılan muazzam mali kaynaklara rağmen elektrik dağıtım şebekelerimiz gereğince bakım görmemektedir." Öte yandan İzmir ve Manisa‘da toplam 92 bin 341 km hat uzunluğuna, 18 bin 220 trafo kapasitesine ve 37 bin 467 trafo sayısına sahip olmasına rağmen GDZ Elektrik kendi internet sayfasında; elektrik dağıtım şebekelerinde oluşabilecek muhtemel arızaların önlenmesi, kesinti sıklığının ve kesinti sürelerinin azaltılması ve şebekenin güçlendirilmesi için önleyici gözlem, onarım ve kontrol faaliyetlerinin ile ilgili henüz 2023 yılı itibarıyla "Planlı Bakım hizmeti" sunulmaya başladığını belirtiyor!
|
 |
|