YAZILI BASINDA ODAMIZ  - 13.10.2025

 
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, elektrik faturalarında uygulanan destekli tüketim sınırını azaltmaya hazırlanıyor. Halen yıllık 5 bin kilovatsaat (kWh) olarak uygulanan destek sınırının, 3 bin kWh’ye çekilmesi gündemde. Yeni sistemin 2026 yılında yürürlüğe girmesi hedefleniyor.
 

MALİYET ODAKLI TARİFE DÖNEMİ

Bakanlık, elektrikte maliyet esaslı tarife sistemine geçilmesiyle birlikte kademeli tarife oranlarını güncellemeyi amaçlıyor. Bu adımın, devletin elektrik sübvansiyon yükünü azaltacağı ifade ediliyor.

Elektrik dağıtım şirketleri, yeni sınırın hangi abone sayısını etkileyeceğini belirlemek için geniş çaplı bir analiz çalışması başlattı.

"GERÇEK MALİYETTEN ÖDEME DÖNEMİ BAŞLIYOR"

Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER) Genel Sekreteri Fakir Hüseyin Erdoğan, sistemin Şubat ayında uygulanmaya başladığını hatırlatarak: "Yıllık 5 bin kilovatsaatin üzerinde elektrik tüketen mesken aboneleri artık kamunun sağladığı sübvansiyonlardan yararlanamıyor. Yeni düzenlemeyle bu sınır daha da düşecek. Böylece daha önce destekten faydalanan yüksek tüketimli haneler, 2026 itibarıyla elektriği gerçek maliyetinden ödemeye başlayacak" şeklinde konuştu.

Erdoğan, şirketlerin teknik hazırlık yaptığınında altını çizdi: "Dağıtım şirketlerinden tüketim verilerini talep ettik. İnceleme süreci devam ediyor. Elde edeceğimiz bulgular, düzenlemenin hangi tüketici gruplarını nasıl etkileyeceğini ortaya koyacak" dedi.

"DEVLET DESTEĞİ" TARTIŞMASI

Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Başkanı Mahir Ulutaş ise, Bakanlığın "devlet destek veriyor" söyleminin yanıltıcı olduğunu ifade etti: "Elektriğin gerçek fiyatı olarak borsa fiyatının esas alınması tartışmalı bir yaklaşım. Bu nedenle ‘devlet desteği` iddiası, gerçekte sübvansiyonun ötesinde, fiyatlandırma sisteminin bir yansımasıdır," dedi.

Ulutaş`a göre sınırın 3.000 kWh`ye çekilmesi, daha fazla abonenin destek dışına çıkmasına neden olacak. EMO hesaplamalarına göre, dört kişilik bir ailenin temel ihtiyaçlarını karşılamak için yılda yaklaşık 2.760 kWh elektrik tüketmesi gerekiyor. Bu durumda belirlenen yeni sınır, artık asgari düzeydeki tüketimi dahi içine alıyor.

UZMANLAR İKİYE BÖLÜNDÜ

Enerji Uzmanları Derneği (TESPAM) Başkanı Oğuzhan Akyener, yeni sistemin "adil ve sürdürülebilir" olduğunu ifade etti. Sınırın düşürülmesinin özellikle elektrikli araç sahiplerinin yüksek tüketiminden doğan dengesizlikleri gidermeyi amaçladığını belirterek: "Devlet hem elektrikli araçlara hem de elektriğe teşvik veriyor. Bu ikili destek sistemi sürdürülebilir değil. Yeni sınır, bu dengeyi koruma ve suistimalleri önleme açısından önemli bir adımdır" şeklinde konuştu.

Akyener`e göre 3.000 kWh sınırı, dar gelirli ve düşük tüketimli haneleri etkilemeyecek ve enerji verimliliği düşük eski cihazların değiştirilmesiyle vatandaşların faturalarında ciddi tasarruf sağlanabileceğinin altını çizdi.

DESTEK DEVAM EDECEK GRUPLAR

Yeni sistemle birlikte destek mekanizması tamamen kaldırılmayacak. Belirli abone grupları, destek uygulamasından yararlanmaya devam edecek. Bunlar arasında:

AFAD`a bağlı geçici barınma merkezleri
Köy tüzel kişiliklerine ait su tesisleri
Tarımsal sulama abonelikleri
İbadethaneler ve cemevleri
Muhtarlık hizmet binaları
Dernek ve vakıflar
Şehit aileleri, muharip ve malul gaziler
Sağlık cihazına bağlı yaşayan vatandaşlar

"YENİ LİMİT EKİM SONUNDA AÇIKLANACAK"

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada yeni limitin Ekim ayının sonuna kadar açıklanacağını bildirdi. "1000 liralık bir elektrik faturasının 560 lirasını devlet karşılıyor. Yeni limitle birlikte 2025`te bu sınırı aşan aboneler, 2026 itibarıyla destek grubundan çıkacak" dedi.

Yeni sistemin 1 Ocak 2026`da yürürlüğe girmesi ve düzenlemelerin Şubat 2026 faturalarına yansıması düşünülüyor.

ENERJİDE YENİ DENGELER

Hem devletin mali yükünü azaltmayı hem de enerji verimliliğini teşvik etmeyi amaçlıyor. Ancak sınırın düşürülmesi, dar gelirli haneler üzerinde ek bir fatura baskısı oluşturabilir. Elektrik destek sisteminde yapılacak bu değişiklik, Türkiye`nin enerji politikalarında yeni bir dönemi başlatacak.
Bazı uzmanlara göre bu, adil bir dengeleme adımı; kimilerine göreyse, halkın daha yüksek faturalara hazırlıklı olması gerektiğinin habercisi.