YAZILI BASINDA ODAMIZ

 
Enron skandalı, Türkiye'nin kamu denetim mekanizmasında radikal değişiklik gündeme getirdi. Devlet Bakanı Masum Türker, Enron skandalının Arthur Andersen'in hem denetim, hem danışmanlık yapmasından kaynaklandığını belirterek, ''Türkiye'de denetçi ve danışman firmalar ayrılacak'' dedi..
 

DEVLET Bakanı Masum Türker, ABD'de yaşanan Enron skandalının, Arthur Andersen firmasının denetim ve danışmanlık hizmetlerini birarada yürütmesinden dolayı çıktığını söyleyerek, bu durumun önümüzdeki günlerde çıkarılacak bir tebliğ ile Türkiye'de yasaklanacağını açıkladı.

Türker, Türkiye'de bu konudaki esas yanlışın başka yerde olduğunu söyleyerek, ''Kamu kuruluşları sürekli olarak beş yabancı denetim firmasını kayırmıştır'' dedi.

Türkiye, 17. Dünya Muhasebe Kongresi'nin 2006 yılında yapılacak kongresine evsahipliği yapma yarışını kazandı. TÜRMOB (Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği) Genel Başkanı Mustafa Özyürek'in bu konuda düzenlediği basın toplantısına, Bakan Türker ile Turizm Bakanı Mustafa Taşar da katıldı. Özyürek kongrenin gündem maddelerinden birini Enron skandalının oluşturacağını söyledi.

Türker, bir gazetecinin ''Bütün dünyada kamu kuruluşları Arthur Andersen ile sözleşmelerini iptal ederken, Türkiye'nin önemli kamu kuruluşlarını hálá bu şirketle çalışması normal midir?'' sorusuna şu karşılığı verdi:

''Enron skandalında esas sorun, denetim ve danışmanlık faaliyetlerinin aynı şirket tarafından yapılmasıdır. Sermaye Piyasası Kurulu, önümüzdeki günlerde bir tebliğ çıkararak, Türkiye'deki denetim şirketlerinin, aynı müşterinin hem denetim hem de danışmanlık hizmetlerini yerine getirmesini engelleyecek.''

5 YABANCI KAYIRILDI

''Geçmişte, sürekli olarak beş denetim şirketinin ismi kamu kurumlarınca verilmiştir. Bu durum hem yasalara aykırı, hem de kayırmadır. Bu durum, Türkiye'deki muhasebecilik mesleğinin, yerli muhasebecilerin etkinliğinin artmasını engellemiştir. Çünkü belirli büyüklükteki bu şirketler, yalnız belli bir elde toplanmıştır. Küçük ve orta ölçekli muhasebe-denetim şirketlerinin hataları daha azdır.''

Türker'in sözünü ettiği beş denetim firmasınının, Arthur Andersen, Ernst&Young, Deloitte Touch, Price Waterhouse, Mc Kinsey olduğu öğrenildi. Özyürek, Dünya Muhasebe Kongresi'ne Türkiye'nin evsahipliği hakkı kazanmasının, Türker'in bakan olmadan önce aralarında yer aldığı bir ekibin yoğun çalışmasıyla gerçekleştiğini belirterek, Turizm Bakanı Taşar'ın davet mektubunun, bu yarışa son noktayı koyduğunu açıkladı. Turizm Bakanı Taşar, kongrenin İstanbul'da yapılmasının, 15 bin kişinin Türkiye'yi ziyaret etmesi anlamına geldiğini söyleyerek, bu etkinliğin Türkiye'ye en az 45 milyon dolar kazandıracağını açıkladı. Taşar, ''Daha fazlası harcama alışkanlıklarına bağlıdır'' dedi.

IMF ile aramızı bozmak istiyorlar

DEVLET Bakanı Masum Türker, ekonomik program üzerinde süren 4. Gözden Geçirme ile gelecek yıl yapılacak 5. Gözden Geçirme'nin birleştirilmesi konusunda IMF'nin herhangi bir imada bulunmadığını söyledi. Bu konudaki haberleri 'dayatma' olarak niteleyen ve IMF'nin de 'kanalize edilmeye çalışıldığını' savunan Türker, şöyle dedi: ''İki gözden geçirmenin birleştirilmesi demek, 1.6 milyar doların seneye bırakılması demektir. Bu da programın yara alması, finans kuruluşlarının Türkiye'ye güveninin azalması demektir. Öyle bir şeyi düşünenler, bizim herhangi bir program içinde sosyal amaçlı bir eylemimize bile itiraz ediyorlar. O zaman ben şunu düşünüyorum; bu ilişkileri, bu düzeni bozmaya çalışanlar mı var?''

Son Niyet Mektubu'nda taahhüt edilen İcra İflas Yasası değişikliklerinin tamamlandığını açıklayan Türker, ''IMF vaktinden erken bitirdiğimizi söyledi'' dedi.