|
Bir toplumsal eylemi kimin tasarlamış olduğunu doğru olarak bilmek istiyor musunuz?
Bunlara özünde kimlerin gereksinmesi olduğunu araştırırsanız, ilk düşüncenin eyleme
geçme iradesinin ve hiç olmazsa yapılan işten en büyük payın o kimselere ait olması
gerekir. (Augustin Thrierry)
Türkiye'de Nevruz'dan beri "Biz bu filmi görmüştük." dedirten oyunun son sahnesi 6 ve
10 Nisan'da Trabzon'da yaşandı.
Ne yazık ki biz bu filmin sonunun, emeğiyle yaşayanlar için, yazarlar, çizerler, düşünürler, aydın üniversite hocaları için, 50 yıl geriye giden ülkemiz, demokrasi ve insan hakları için acı son olduğunu biliyoruz.
Yine aynı filmde mafya için, tarikatlar için ve en sonunda neo-liberalizmin kirli saldırıları için nasıl bir mutlu son hazırlandığını biliyoruz.
Aynı film, yine aynı girişle karşımızda. Türkiye hızla yoksullaştırılıp ve kaderi uluslararası kapitalizmin eline teslim edilirken; toplumsal muhalefete karşı kurt işareti yapan eller yine aynı eller, hem de onları sevk ve idare eden yine aynı eller.
Görüyoruz ki, 6-7 Eylül 1955'te azınlıklara yönelik katliam ve yağmalar tezgahlanırken, 16 Mart 1978'de üniversite öğrencileri bombalanırken, faşizme ve emperyalizme hayır diyen ülkenin aydınları kurşunlanırken, Maraş, Çorum ve Sivas katliamları gerçekleştirilirken, 7 TİP'li öğrenci boğularak öldürülürken, 1 Mayıs 1977'de emekçiler kurşunlanırken azmettirici ve tetikçi eller hiç değişmemiş.
Çünkü bu ellerin sahipleri hiç yargılanamadı, yeri geldi kahramanlıkla taltif edildi, yeri geldi başka kirli projelerde istihdam edildi. Kuklaları oynatan iplerin ucundakiler hep karanlıkta bırakıldı.
Bayrağa yapılan hakaretten en çok fayda uman, Orhan Pamuk'a yönelik saldırıyı kışkırtan ve son olarak da Trabzon'daki demokratik muhalefet hakkını kullanmakisteyenlere yönelik linç girişimini organize edenlerin, bundan önceki iktidarlarına onbinlerce Türk ve Kürt gencinin tabutlarına basa basa yükseldiklerini biz unutmadık.
Terörü terör yapan, Bush'un bize empoze etmeye çalıştığı gibi onu kimin yaptığı değildir. Terörü terör yapan, halklara karşı bir suç olmasıdır, faillerinin işlerine gelenler tarafından aklanıp korunmasıdır, hak ve özgürlüklerin şiddet ve korkuyla yokedilmeye çalışılmasıdır.
Gerçek hukuk ve adalet kışkırtılmış güruhların hukuk ve adaleti olamaz. Hiç kimsenin "milli hassasiyet" diyerek hukuk ve adaleti kurban etmeye hakkı yoktur. Bize daha önce de izletilen bu filmi sonunu değiştirebilmek için, Trabzon'daki linç girişimini tezgahlayanların, kışkırtanların, bu girişime güruh halinde alet olanların ve bu güruhu koruma altına almaya çalışanların hızla tespit edilip, adil bir şekilde yargılanmalarını ve gereken en sert cezanın uygulanmasını talep ediyoruz.
Adalet Herkes İçin, Hemen Şimdi
11.04.2005
ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI
39. DÖNEM YÖNETİM KURULU
|
|
|