MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

BİRGÜN GAZETESİ, 01.06.2005


YAZILI BASINDA ODAMIZ

 
Telekom'da oyun içinde oyun
Özelleştirme sürecindeki Türk Telekom, bir yandan satış için teklifleri değerlendirirken, diğer yandan teklif veren gruplarla ortaklaşa Arnavutluk Telekom'unu aldı.
 

Türk Telekom'un özelleştirme sürecinde olmasına rağmen yeni bir GSM şirketi ve Arnavut Telekom'u satın alması kafaları karıştırdı. Türk Telekomun, Arnavut Telekom şirketini Çalık Grubu ortaklığında satın almasının, kurumun özelleştirmesinde de yeni şaibelerin ortaya çıkmasına neden olacağı belirtiliyor. Telekom'un değer tespitine ilişkin hesapların yeniden gözden geçirilip yeni değerleme yapılıp yapılmayacağı belirlenmedi. Bunun yanı sıra, Telekom'un bu alım işlemini aynı zamanda Türk Telekom özelleştirmesi için teklif veren firmalardan Çalık Grubu ile birlikte alması, bu grubun ÖİB tarafından korunup korunmayacağı sorularını gündeme getirdi. Çünkü bu satın alma ile birlikte, özelleştirme ihalesi şartnamesinde temel koşullardan biri olan "sektör deneyimi", Çalık Grubu tarafından yerine getirilmiş olacak. Böylece 10 Haziran tarihine kadar yapılacak olan değerlendirmede pürüzler çözülmüş olacak. Türk Telekom'un bu operasyonu, ihalede kimlerin hangi ölçülerde korunacağı konusunda bir irade beyanı olarak değerlendiriliyor. Türk Telekom'un, yeni gelişmeler ışığında 10 Haziran'da teklif değerlendirmelerini yaparak teklif sahiplerinin ortaklık ve konsorsiyum nitelikleri ile ihale şartnamesine uygunlukları konusunda karar verirken, Çalık Grubu'na "gerekli şartı taşıyor" onayı vermesi bekleniyor. Çünkü Arnavut ALB Telekom'un 120 milyon dolara satın alınmasıyla birlikte Çalık Grubu zaten fiilen Türk Telekom'a belli bir hisse ile ortaklık kurmuş oldu. Bu operasyonun, önümüzdeki günlerde Meclis gündemine de taşınması bekleniyor.

karlar kime yazılacak?
Öte yandan Türk Telekom, halen yıllık ortalama 1.5 katrilyon düzeyinde kar sağlamaya devam ediyor. 2001 yılında 1 katrilyon 47 trilyon kar ile bilançoyu kapatan kurum, 2002 yılında 572 trilyon, 2003 yılında 1 katrilyon 292 trilyon ve 2004 yılında da 1 katrilyon 700 trilyonun üzerinde kâr yaptı.

Halen 21 milyonun üzerinde sabit hat kapasitesine sahip olan Türk Telekom, aynı zamanda Aria ile birleşerek oluşturduğu AVEA ile de 5 milyonu aşan GSM abonesine sahip bulunuyor. Bununla birlikte internet piyasasında da başlıca güç olan kurum, geçtiğimiz yıl itibariyle sabit hatlar üzerinden verdiği hizmetin yanı sıra ADSL üzerinden de müsteri sayısını 500 binin üzerine çıkardı. Kurum, özelleştirme nedeniyle yıllar içerisinde sürekli azalttığı personelini en son olarak 55 bin 666 kişiye indirdi. Ancak bunlar içerisinde binin altındaki kadrolu personele karşın çok büyük bir kısmı sözleşmeli ve geçici personelden oluşuyor.

Bankalar toplumdan kopuyor
IMF'nin önümüzdeki hafta başında Ankara'da yürüteceği temaslarda, kamu bankalarının özelleştirmesini içeren yol haritası ile, bu bankaların imtiyaz ve yükümlülüklerinin aşamalı olarak kaldırılması planı masaya yatırılacak

Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) stand-by anlaşması çerçevesinde yarın gerçekleştireceği Türkiye ziyareti ile birlikte, bankacılık sektöründeki reform ve özelleştirme çabaları da hız kazandı. Bu nedenle hükümet, niyet mektubunda verdiği taahhütlerin yerine getirilmesi için kolları sıvadı. Hükümetin kamu bankaları ile ilgili olarak yapacağı çalışma içerisinde, özelleştirme stratejisinin aşamalı olarak hayata geçirilmesi bulunuyor.

Edinilen bilgilere göre öncelikle kamu bankalarının taşradaki şube sayılarının azaltılması için bir strateji planının hayata geçirilmesi için çalışma yapılıyor. Bu kapsamda Ziraat ve Halk Bankası'nın, özel sektör bankalarının şube kurmayı "ekonomik" bulmadıkları il ve ilçelerdeki şube sayıları kapatılacak. Bu yolla personel indirimi de sağlayacak olan bankalar, hazırlanan strateji planını bu ay içerisinde onaylayarak yürürlüğe koyacaklar. Plan, IMF'ye verilen taahhütler doğrultusunda hem Kamu bankaları ortak yönetimi hem de Bakanlar Kurulu tarafından onaylandıktan sonra yürürlüğe girecek.

iç borç senetleri azaltılacak
Kamu bankaları ayrıca, Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) piyasasından da aşamalı olarak çekilecekler. Stratejik Plan'ın bir parçası olarak, kamu bankalarının iç borçlanma faiz oranlarını dengeleyici olarak girdikleri piyasadan çekilmelerinin, faiz oranları üzerinde Hazine'nin maliyetini artırıcı yönde etkili olması bekleniyor. Hazine Müsteşarlığı'ndan edinilen bilgilere göre ağırlığı Ziraat ve Halkbank'ta olmak üzere halen kamu bankalarının elinde 2004 yılı itibariyle 27 katrilyon 451 trilyon liralık senet bulunuyor. Bu yılın ilk 4 ayı sonrasında da DİBS piyasasındaki ağırlığı devam eden kamu bankaları, halen 27 katrilyon 294 trilyonluk senet bulunduruyorlar. Stratejik Plan çerçevesinde Hazine itfalarından yaptıkları tahsilatlar sonrasında daha azalan oranlarda ihalelerden pay alacak olan kamu bankaları, Hazine'nin piyasalara olan borç yükünün de artmasına yol açacak.

Ayrıca kamu bankaları, Haziran ayı sonuna kadar kamusal hizmet üretme nitelikleri nedeniyle sahip oldukları imtiyaz ve yükümlülüklerden de arındırılmış olacaklar. Bu çerçevede halen piyasaya 154.5 katrilyon olan borcu bulunan Hazine'nin, planın hayata geçirileceği 2005 sonuna kadar 182 katrilyon lirayı aşan miktarda piyasaya borçlanması bekleniyor. Dolayısıyla bu dönem, özel sektör bankalarının devlet iç borçlanma senetlerinden aldıkları pay artacağı için, bankaların açık pozisyon risklerini de artıracak.

esnaf ve kobi kredileri azaltılıyor
Stratejik Plan kapsamında, kamu bankalarının Haziran ayından itibaren küçük esnaf, sanatkar ve KOBİ'lere kullandırdığı kredi hacmi de daraltılacak. Edinilen bilgilere göre hükümet, Plan'ın uygulanacağı döneme kadar bankaların bilanço büyüklüğünü artırmamaları ve kredi kullandırırken "ihtiyatlı" olmaları için Ziraat ve Halk Bankası yönetimlerine talimat gönderdi. Vakıfbank'ta ise yeniden yapılandırma ve banka mülkiyetindeki özel sektör payının artırılması için daha önce kabul edilen plan hayata geçirilecek. Bu çerçevede halka arz çalışması başlatan banka, bu yıl sonundan önce ilk halka arzı gerçekleştirecek.

IMF ile ilk gözden geçirme başlıyor
Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) 11 Mayıs'ta onayladığı, 2005-2007 yıllarını kapsayan 3 yıllık yeni stand-by düzenlemesinin ilk gözden geçirme görüşmeleri Perşembe günü başlayacak. Görüşmelerde IMF heyetine yeni Türkiye Masası Şefi Lorenzo Giorgianni başkanlık edecek. IMF Türkiye Temsilcisi Hugh Bredenkamp, görüşmelerin öncelikle Bankacılık Yasası, kamu bankaları, sosyal güvenlik ve vergi reformuna odaklanacağını söyledi. IMF heyetinin, 2 Haziran'da İstanbul'da özel sektör ile görüşmelere başlayacağı ve temaslarına 6 Haziran 2005'den itibaren Ankara'da resmi kurum ve kuruluş yetkilileri ile devam edeceği ifade edilen açıklamada, "heyetin ziyareti kapsamında, son ekonomik gelişmeler, yapısal reformlarda kaydedilen ilerlemeler ve gözden geçirmenin tamamlanmasına yönelik adımlar ele alınacak" denildi.

Özelleştirme / Devletleştirme --Sezai Temelli
Ekonomide finansal alana yönelik düzenlemeler ve borçlanma politikaları bir tarafa bırakılırsa, hakim ekonomik düzenleme özelleştirme politikaları çerçevesinde yürütülüyor. Kamusal hizmet alanlarından kamu iktisadi teşebbüslerine kadar çok geniş bir yelpazede özelleştirme çabaları yoğun bir biçimde sürdürülmekte. Kamu reformu süreci de bu kapsamda değerlendirildiğinde, özelleştirmenin ne derece geniş bir kamusal alana karşılık geldiği görülebilir. Toplumsal kaynakların toplumsal gereksinimleri gidermesi esasına dayalı kamusal yapılanma yerini giderek piyasacı çözümlere bırakırken, bunun yaratacağı tahribatlar dikkate alınmamakta, toplum her geçen gün daha fazla işsizlik ve yoksullukla karşı karşıya kalırken, özelleştirmenin ekonomide sağlayacağı sözde iyileşmeler gerçekleşmediği gibi, ekonomi kırılgan yapısını sürdürmeye devam etmektedir.

Uygulanan özelleştirme politikaları sadece devletin mali kriziyle ilintili bir program çerçevesinde ele alınamaz. Özelleştirme politikaları kamusal alanın dönüşümünde önemli bir değişken. Zaten tersi anlamlı da değil. Özelleştirme kapsamında bulunan kamu iktisadi teşebbüslerinin vergi rekortmeni olduğu bir ülkede devletin mali krizi özelleştirmeyle aşılamayacağı gibi, aksine mali kriz daha da derinleşir ve buna ilave olarak özelleştirmenin getireceği toplumsal maliyetler mevcut yoksulluk düzeyini ve gelir adaletsizliğini artırır. Diğer taraftan özelleştirme düşkünlüğünün bu derece yaygın olduğu ekonomik düzleme karşın, politik düzlemde devletleştirmenin özelleştirmeyle paralel bir yol izlemesi kısır iktisadi analizlerle açıklanamayacak türden bir gelişmeyi sergiliyor. Piyasa her şeyin çözümü ve bu piyasa bireyin akılcı davranışı ile 'en iyi'ye ulaşıyorsa, neden bu birey iktisadi kararlar dışında akılcı değil? Bu soruya yanıt üretmek liberaller için oldukça zor. Kapitalist sisteme olan inanç bu tür soruların yanıtlanmasına engel.

Oysa yanıt oldukça basit ve bu yanıtı vermek için bilimle uğraşmaya da gerek yok. Kapitalist sistemin gelişme dinamiği eşitsizlik yaratarak yoluna devam ettiği sürece, sistemden mağdur olanların mağduriyetleri akılcı iktisadi davranışlarla giderilemez, giderilse kapitalizm olmaz! Bunun yerine sisteme karşı politik bir karşıtlığın üretilmesi, kamusal alanın daha eşitlikçi bir yeniden yapılanmaya doğru evrilmesi ancak devletten ve piyasadan bağımsız bir siyasal alanın yaratılmasına bağlı. Bu alanın genişlemesi ise beraberinde demokrasi piyasa ilişkisini bize sorgulatıyor. Piyasa hakimiyeti kamusal alanda genişledikçe demokrasinin gerilediği bir gerçeklik. Eşitlikçi bir toplum talebinin var edilmeye çalışıldığı politik alanın sermayenin birikim rejimiyle olan çelişkisi, politik alanı daha devletçi kılarak aşılmaya çalışılması şaşırtıcı olmasa gerek.

Eğitim Sen'in kapatılması, vicdani retçi Mehmet'e yapılanlar, Boğaziçi üniversitesindeki sempozyumun ertelenmesi gibi son günlerde karşılaştığımız olayların doğrudan bir iktisadi bağı kurulamasa da, varolan iktisadi düzenlemeye karşı emek eksenli bir toplumsal karşıtlığın önünün mevcut ilişkiler içinde nasıl baskıcı bir yöntemle kesilebileceğini bize gösteriyor. Özgürlükler meselesi kendisini piyasanın dar alanına hapsetmediği sürece sistemin başına bela üreteceği konusunda sermaye de, devlet de, hükümet de hem fikir� Ekonomi ile siyasetin bağını koparmaya çalışan hakim düşünce, özgürlük konusunun sınırlarını devlet / piyasa ilişkisinden türetirken, bu sınırların ötesine geçmeye çalışan her türlü davranışı gizlemeye çalıştığı baskıcı tavrıyla püskürtmek için elinden geleni yapıyor. Bir yanıyla üniversiteleri ticarileştirip, öğrenciyi müşterileştirmeye çalışan zihniyet, diğer tarafıyla üniversitede yapılacak bilimsel bir toplantıyı engellemek için kullanabileceği tüm baskı unsurlarını devreye sokabiliyor. Bu ikisinin bir arada olması yadsınacak bir şey değil, tam tersine doğal. Piyasaların hakim olduğu her alanda daha fazla devletin baskısı söz konusu olacaktır. Çünkü orada sadece müşteri olabilirsiniz, bunun dışındaki tüm kimlikleriniz gerektiğinde piyasanın istikrarına feda edilebilir.



ODA YONETIM KURULU BASKANI ULUTAS 25. SAAT PROGRAMINA KATILDI

11.06.2025
 


Çok Okunanlar


TÜKETİCİ HAKEM HEYETİ AKP`NİN ELEKTRİK ZAMMINI AYIPLU BULDU (TÜRKİYE`DE YENİ ÇAĞ GAZETESİ, 05.06.2025)

ELEKTRİKTE HAKSIZ ZAM HUKUKA TAKILDI (KARAR GAZETESİ, 05.06.2025)

ELEKTRIKLI ARAÇ SARJ ISTASYONLARI GUNCEL UYGULAMALAR PANELI DUZENLENDI

AYDABIR HAZIRAN SAYISI YAYINDA

ELEKTRİK ZAMMI AYIPLI BULUNDU İADE YOLU AÇILDI (ZONGULDAK YENİ ADIM GAZETESİ, 05.06.2025)

MANISA BUYUKSEHIR BELEDIYE BASKANI MIMAR FERDI ZEYREK`I KAYBETTIK

TURKIYE ELEKTRIK ENERJISI ISTATISTIKLERI MAYIS 2025 YAYIMLANDI

ODA YONETIM KURULU BASKANI ULUTAS 25. SAAT PROGRAMINA KATILDI

ELEKTRIK MUHENDISLERI ODASI BASIN ACIKLAMASI: KAMU DENETIMI BITIYOR, DOGA SERMAYEYE TESLIM; ENERJI BAHANESIYLE “SUPER” TALAN

EMO TV:ITU`DE YASADIKLARIM

Okunma Sayısı: 421


Tüm Yazılı Basında Odamız

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2025 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr


Diğer birimlerin iletişim bilgileri için tıklayınız

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.